BM Biyoçeşitlilik Konferansı COP15 Kanada’da başlıyor

İSTANBUL (AA) – DİLAN PAMUK – Birleşmiş Milletler Biyoçeşitlilik Konferansı'na (COP15) devlet başkanlarının davet edilmemiş olmasını değerlendiren Campaign for Nature (Doğa için Mücadele) Direktörü Brian O’Donnell, “Devlet başkanları nezdinde COP15'te biyoçeşitliliği korumak için cesur bir anlaşmanın kabul edilmesi gerektiğine dair üst düzey bir yönlendirme olmadığı sürece başarı elde edilmesi zor görünüyor.” dedi.

COP15, Kanada’nın Montreal kentinde 7-19 Aralık tarihlerinde yapılacak.

BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi altında geçtiğimiz ay Mısır’da düzenlenen 27. Taraflar Konferansı (COP27), iklim değişikliği özelinde gerçekleştirilirken, BM Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi altında, yarın Kanada’da başlayacak ve 12 gün sürecek 15. Taraflar Konferansı'nın (COP15) odağını, biyoçeşitlilik kaybının önüne geçilmesi, ekolojik dengenin restore edilmesi, kara ve okyanus alanlarının korunması oluşturuyor.

Zirvenin, 15-28 Ekim 2020 tarihleri arasında Çin’in Kunming kentinde düzenlenmesi planlanmış ancak Pekin yönetiminin COVID-19 salgını kapsamında uyguladığı katı önlemler nedeniyle, Kanada’nın ev sahipliğinde bu yıl Montreal’de gerçekleştirilmesine karar verilmişti.

Birleşmiş Milletler (BM) Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi (UNCBD) İcra Sekreteri Elizabeth Maruma Mrema, bu ay başında yaptığı açıklamada Paris İklim Anlaşması'na atıfta bulunarak zirvenin önemini “Biyoçeşitlilik için Paris vakti” ifadesiyle dile getirmişti.

Mrema, geçen kasım ayında yaptığı açıklamada ise 192 ülkeden binlerce delegenin katılması beklenen biyoçeşitlilik zirvesinde devlet ve hükümet başkanlarının bulunmayacağını duyurmuştu.

– “Üst düzey yönlendirme olmadıkça başarı elde edilmesi zor”

2030 yılına dek gezegendeki kara ve okyanusların yüzde 30’unun muhafaza edilmesi için yerli topluluklarla birlikte çalışmalar yürüten bir yardım kurumu olan Wyss Vakfı ve National Geographic Topluluğu’nun ortaklığıyla kurulan Campaign for Nature Direktörü Brian O’Donnell, COP15'in gündemi hakkında AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

O'Donnell, konferansa devlet başkanlarının davet edilmemiş olmasıyla ilgili “COP15, COP Bürosu, Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi Sekreterliği Çin Ofisi ve ev sahibi ülke Kanada tarafından, devlet başkanlarının neden COP15'e davet edilmediğine dair ikna edici bir gerekçe sunulmadı.” derken, bu durumu, yeni bir küresel çeşitlilik çerçevesinin kabul edilmesi beklenen müzakerelerde istenen sonuçların alınamayacağına dair endişe verici bir sinyal olarak nitelendirdi.

BM'yi, Çin ve Kanada ile işbirliği yaparak, dünya liderlerini konferansa davet etmeye çağıran O’Donnell, “Devlet başkanları nezdinde COP15'te biyoçeşitliliği korumak için cesur bir anlaşmanın kabul edilmesi gerektiğine dair üst düzey bir yönlendirme olmadığı sürece başarı elde edilmesi zor görünüyor.” diye konuştu.

– Zirvenin ana gündemi, biyoçeşitlilik kaybını önlemeye yönelik anlaşma

Yok olma riski altındaki bir milyon tür ve gezegenin yaşam destek sisteminin sürdürülebilirliği için kritik önem taşıyan konferansın gündemine değinen O’Donnell, biyolojik çeşitlilik kaybını ele almak için yeni bir küresel anlaşma ile stratejik bir planın, ana gündem maddeleri arasında yer alacağını kaydetti.

Söz konusu planın, 2030'a kadar dünya karalarının ve okyanuslarının en az yüzde 30'unu koruma ve muhafaza etme amacı taşıdığını ifade eden O'Donnell, biyoçeşitliliği muhafaza etmek için gelişmekte olan ülkelere sağlanan finansmanların artırılması ve yerli halkların ve yerel toplulukların haklarının iyileştirilmesinin yanı sıra kirliliğin azaltılması ve bozulmuş alanların restorasyonu gibi konuların da gündemde olacağını bildirdi.

O’Donnell, sözlerini şöyle tamamladı:

“Doğayı muhafaza etme hedefi, karbon emisyonlarının hızla azaltımı hedefiyle birlikte ele alınmalı. Alan bazlı önemli koruma hedefleri olmadan, Paris Anlaşması'ndaki 1,5 derece hedefine ulaşmak mümkün olmayacaktır. COP15'te başarılı bir '2020 Sonrası Küresel Biyoçeşitlilik Çerçevesi' üzerinde anlaşmaya varılırsa, doğanın iklim krizini ele almadaki kritik rolü güvence altına alınmış olacaktır.”

Muhabir: Ali Bayaslan