Öz Orman İş Sendikası Genel Başkanı Aslan “Orman İşçileri Kadro Buluşması”nda konuştu:

ARTVİN (AA) – Öz Orman İş Sendikası Genel Başkanı Settar Aslan, “Orman Genel Müdürlüğü ilana çıktı. 11 bin 160 kişiyi boş bulunan kadrolara doldurmuş olacak. Kıdem itibarıyla bunun altında kalan 2-3 bin kişi de 11 ay 29 gün çalışmaya devam edecek. Böylelikle, diyoruz ki Orman Teşkilatında geçici mevsimlik işçi sorunu bitmiştir.” ifadesini kullandı.

Aslan, Öz Orman İş Sendikası Artvin Şube Başkanlığınca düzenlenen “Orman İşçileri Kadro Buluşması” programında, yüzde 30'u orman arazisi olan Türkiye'de orman işçiliğinin de süreklilik gerektiren bir iş olduğunu söyledi.

Orman işçilerinin, geçici mevsimlik işçi statüsünde sayılmaları dolayısıyla sıkıntılar yaşandığını belirten Aslan, kadroya ulaşma sürecinin çok kolay olmadığını ancak başarıya ulaşıldığını dile getirdi.

Aslan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın orman işçileri konusunda duyarlı olduğunu ifade ederek, “Kadro alınmasında da boş olan kadroların doldurulması yerine boşalan kadroların doldurulması, yani mevcut kadroların çöpe atılması anlamına gelen metin düzenlemesine Cumhurbaşkanı'mız müdahale ederek “Kelimelerle, harflerle işçilerin emeklerini yok etmeyin. Öncelikle boş olan kadroları doldurun” talimatının ardından yasa değişikliği oldu. Cumhurbaşkanımıza, duyarlılığından dolayı orman emekçileri adına teşekkür ediyorum.” diye konuştu.

Orman Genel Müdürlüğünün ilana çıktığını söyleyen Aslan, şöyle devam etti:

“11 bin 160 kişiyi boş bulunan kadrolara doldurmuş olacak. Kıdem itibarıyla bunun altında kalan 2-3 bin kişi de 11 ay 29 gün çalışmaya devam edecek. Böylelikle diyoruz ki Orman Teşkilatında geçici mevsimlik işçi sorunu bitmiştir. Artık bizim 20 bin kadromuz var. Bu kadrolardan emeklilik, vefat ve işten ayrılma nedeniyle boşalan kadrolara, aşağıdaki arkadaşlarımızdan alacağız. Tabiri caizse, doldur boşalt yapacağız. İşçilerin, hangi gün işten çıkacağı endişesi kalmadı. Allah, kazasız belasız bir sezon geçirmeyi ve yüz akıyla da bu kurumdan emekli olmayı nasip etsin.”

Aslan, yangınlarda hayatını kaybeden orman çalışanlarının şehit sayılması için de uzun zamandan beri çalışmalar yürüttüklerini belirterek, “Konuyu biz gündeme getirdik. Asker ve Polis Teşkilatına sordular, 'Şehit sayılmasında bir sakınca var mı?' diye. 'Yok' dediler. Biz de gerekli dokümanları ilgili birimleri teslim ettik. Sayın Bakanımızın ve Sayın Genel Müdürümüzün gayretleriyle bu da yasalaşmış oldu. Ormanda çalışan işçilerimizin yanı sıra gönüllü orman işçileri de var. Allah korusun, bu işçilerimiz herhangi bir orman yangınında vefat ederse onlar da şehit sayılacak.” dedi.

Toplu sözleşmeye ilişkin de konfederasyon yetkililerinin hükümetle görüşmeye devam ettiğini belirten Aslan, “Şu anda çerçeve protokol ile ilgili konfederasyonlar, 15 bin lira taban ücret, yüzde 45 zam ve sosyal haklarda iyileştirme istedi. Hükümet taban ücreti 12 bin liraya çıkardı. Zammı da yüzde 40'a çıkardı. Anlaşmaya yavaş yavaş yaklaşılmış demektir. İnşallah bu hafta ya da önümüzdeki hafta bunun da biteceğini umut ediyorum.” ifadesini kullandı.

– “Bu yüzyıl, şahlanış yüzyılı olacak”

AK Parti milletvekili adayı Faruk Çelik de 1 Mayıs'ı resmi tatil yapan bakan olduğunu dile getirerek, tüm işçilerin geride kalan 1 Mayıs İşçi Bayramı'nı kutladı.

Cumhuriyet tarihi boyunca en uzun süre Çalışma Bakanlığı yapan kişi olduğunu söyleyen Çelik, Bakanlığı döneminde yürürlüğe giren yasaları, çalışma hayatına katkılarını anlattı.

Çelik, tüm kazanımların işçilerin hakkı olduğuna işaret ederek, “Hakkınız olduğu için aldınız. 'Verdik' değil, aldınız siz, zaten sizin hakkınız. Biz de vere vere iktidar olduk, vere vere bakanlıklar yaptık. Vicdanen de rahatız. Hangi topluma gidersek gidelim, başımız dik, söyleyeceğimiz çok söz var çünkü geçmişimiz ve yaptıklarımız şeref levhalarıyla doludur.” dedi.

Türkiye'nin ormanlarının korunması gerektiğini vurgulayan Çelik, “Eğer orman olmazsa, sağlık olmaz. Ne ilaç, ne hastane yeter, hiçbir şey yetmez. Yeşili, doğayı, ormanı korumak, ülkeyi korumaktır. Bu derece önemlidir. Ormanlarımızı korurken de işçi kardeşlerimiz hayatını kaybediyor. 'Bu insanlara şehit diyelim mi, demeyelim mi?' tartışması ayıp bir olaydır. Bu ayıbı temizledik. Orman şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.” diye konuştu.

Çelik, kısa zamanda yapılacak yatırımlarla Artvin'in çehresini değiştireceklerini, bakanlıklardaki deneyimiyle sorunların çözümü noktasında ne gerekiyorsa yapacağını söyledi.

Artvin'deki sorunları sıralayan Çelik, “Hopa'ya gittim MR cihazı yok. Bu cihaz ayrıntılı tetkik için önemli. Sayın Bakanı aradık, bir MR cihazı Hopa'ya geliyor. Artvin'de A sınıfı hastanemiz yok, B sınıfı bir hastane var. Hastalarımız Rize'ye, Erzurum'a gidiyor. Artvin, A sınıfı hastaneye kavuşacak. Tam teşekküllü bir hastane olacak. Hiçbir hasta başka bir yere gitmek zorunda kalmayacak. Tüm bu işler çözülecek.” değerlendirmesinde bulundu.

Çelik, Türkiye'nin değerlerini koruyup kollamanın bu ülkedeki her bireyin görevi olduğunu belirterek şunları kaydetti:

“Bu ülke hepimizin ülkesi, bayrağımız hepimizin ortak değeri. Bu değerleri koruyup savunmamız lazım. Bizim gidecek bir yerimiz yok. Şehit kanıyla sulanmış bu aziz vatan toprağını korumak, güçlendirmek ve geleceğe taşımak hepimizin boyun borcudur. Masa başında oturup ahkam kesenlere, geleceğimizi tanzim etmeye çalışanlara fırsat vermememiz gerekiyor. Biden kim? Ben onun seçimine karışıyor muyum? Sen ne karışıyorsun benim seçimime? Ne hesabın var senin? Ey PKK, dağın başında duruyorsun, 10 binlerce insanımızı şehit ettiniz. Ne derdin var senin? Dağdasın, silah elinde, gücün yetiyorsa devam et. İHA ve SİHA'larla baş edebileceksen devam et. Ne derdin var senin seçimlerle ilgili? Bu bayrak ve biz olduğumuz sürece başaramayacaksınız. Böyle bir şey olur mu? Seçimi, seçim olmaktan çıkartıyorlar neredeyse.”

Geride kalan yüzyılın Cumhuriyet'in kuruluş yüzyılı olduğunu ve ikinci yüzyıla girileceğini dile getiren Çelik, “Bu yüzyıl, şahlanış yüzyılı olacak. Ya şahlanacak ya da birilerinin uydusu olacağız. Biz kendi gazımızı, petrolümüzü bulacağız, kendi gemimizi, arabamızı, insansız uçağımızı yapacağız. Kendi savunma gücümüzü daha da güçlendireceğiz. Namerde muhtaç olmayacağız, şahlanacağız ikinci yüzyılda. Bunun için 14 Mayıs'ta, emekten yana olmuş bir bakan olarak sizlerden çok büyük bir destek bekliyorum. Hem yerelde kalkınma hem de genele etki verme anlamında Artvinli hemşehrilerimin üzerine düşeni yapacağına inancım tamdır.” dedi.

Muhabir: Hülya Atakul