Medipol’den deprem sonrası ruh sağlığını korumak için tavsiyeler
– Medipol Üniversitesi Pendik Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Salicha Gkiouler:
– “Sosyal destek, kişilerin ruhsal travma sonrası etkilenmeleri üzerinde iyileştirici etkiye sahiptir. Duygularınızı, üzüntünüzü bastırmaya çalışmayın”
– “Çocukların depreme ait görsellere ve videolara maruz kalmasını azaltın. Yetişkinler bazen görüntüleri izleme ihtiyacı duyabilir ancak gün boyunca yıkım görüntülerini izlemek ruhsal etkilenmenizi artırır. Bu sebeple görüntüleri tekrar tekrar izlemeyin”
İSTANBUL (AA) – Medipol Üniversitesi Pendik Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Salicha Gkiouler, deprem sonrası afete maruz kalan kişilerde oluşabilecek travmatik tepkilerin normal olduğunu belirterek, ruh sağlığını korumanın ve kendimizi daha iyi hissetmenin yöntemlerini açıkladı.
Medipol Üniversitesi Pendik Hastanesi'nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Gkiouler, depremin sosyal ve ekonomik yıkımların yanı sıra duygusal, fiziksel, davranışsal ve zihinsel tepkilere yol açtığını ifade etti.
Travmaya bağlı oluşan tepkilerin “olağandışı durumlara verilen olağan tepkiler” olarak tanımlandığını aktaran Gkiouler, “Travmaya maruz kalan çoğu kişi için bu tepkiler olaydan sonraki ilk haftalarda zamanla ortadan kalkar. Bu süreçte pek çok kişi kısa sürede bir tedaviye ya da müdahaleye gerek kalmadan normale dönebilir.” ifadelerini kullandı.
– “Görüntüleri tekrar tekrar izlemeyin”
Salicha Gkiouler, Kahramanmaraş merkezli meydana gelen afetlerden etkilenen bireylerin deprem sonrası ruh sağlığını korumasın mümkün olduğunu ifade etti.
Yaşanılan olaylardan dolayı tehlike altında hissedildiğinde çarpıntı, nefes darlığı, bulantı, titreme ve göğüste baskı hissi gibi belirtilerin ortaya çıkacağını kaydeden Gkiouler, “Kaygı insanı çıldırtmaz ancak çıldıracakmış, ölecekmiş gibi hissettirir. Kaygınız azaldığında bu belirtiler kendiliğinden ortadan kaybolur.
Sosyal destek, kişilerin ruhsal travma sonrası etkilenmeleri üzerinde iyileştirici etkiye sahiptir. Duygularınızı, üzüntünüzü bastırmaya çalışmayın. Bu olayla ilgili duygu ve düşüncelerinizi sizi dinleyebilecek olan çevrenizdekiler ile paylaşın. Arkadaşlar, aile, komşularla olan olumlu ve destekleyici ilişkilerinizi sürdürün.” ifadelerini kullandı.
Depremden sonra kapalı ortamlara girmek ya da kalabalık yerlerde bulunmanın kişide kaygıya neden oluyorsa bunları yapmaktan kaçınılması gerektiğini vurgulayan Gkiouler, şunları kaydetti:
“Kaygı düzeyiniz azalana kadar tanıdıklarınızla gerçekleştirin. Özellikle çocukların depreme ait görsellere ve videolara maruz kalmasını azaltın. Yetişkinler bazen görüntüleri izleme ihtiyacı duyabilir ancak gün boyunca yıkım görüntülerini izlemek ruhsal etkilenmenizi artırır. Bu sebeple görüntüleri tekrar tekrar izlemeyin. İlk günlerde uykusuzluk, iştahsızlık, bir şey yapmak istememe, halsizlik, çaresizlik, umutsuzluk hisleri doğal.
Sakinleştirici ilaç kullanmayın, uykunuz günler içinde düzene girecek. Bedeninizin bakımına özen gösterin, beslenmenize de dikkat edin. Alkol ve sigara kullanımı gibi sağlığınızı olumsuz etkileyecek baş etme yöntemlerini kullanmayın, sizi rahatlatan şeyler her neyse onları yapmaya çalışın. Çok yoğun endişe hissediyorsanız nefes, gevşeme egzersizleri yapın.”
Muhabir: Cevat Kışlalı