Dolar 34,5424
Euro 36,0063
Altın 3.006,41
BİST 9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Samsun 7°C
Yağmurlu
Samsun
7°C
Yağmurlu
Paz 6°C
Pts 8°C
Sal 11°C
Çar 10°C

Kötü huylu hücrelerin belirlenmesinde “Florodeoksiglukoz” etkisi

– Rosatom Overseas Başkanı Evgeny Pakermanov:
– “Florodeoksiglukoz haklı olarak ‘yüzyılın molekülü’ olarak adlandırılıyor. Bu madde, genellikle bilgisayar tomografisi veya MR görüntüleme ile vücut organlarının ve dokularının pozitron emisyon tomografisi taramasında kullanılıyor”

Kötü huylu hücrelerin belirlenmesinde “Florodeoksiglukoz” etkisi
23 Mayıs 2023 14:23
113
A+
A-

İSTANBUL (AA) – Nükleer tıp, kanserli hücrelerin yanı sıra sağlıklı hücrelere de zarar verebilen kemoterapinin aksine, normal dokuları korurken kanser hücrelerini hedef alıyor.

Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu'ndan (Rosatom) yapılan açıklamaya göre, küresel iklim değişikliği ve artan enerji fiyatları gibi sorunların çözümünde önemli bir enerji kaynağı olarak gösterilen nükleer, gıda güvenliğinin sağlanması, içilebilir suya erişim, çevrenin korunması ve tıp gibi pek çok alanda da kayda değer katkılar sunuyor. Özellikle kanserin teşhisi ve tedavisinde büyük rol oynayan nükleer teknoloji, bu yönüyle hayat da kurtarıyor.

Kanser dahil çeşitli hastalıkların teşhis ve tedavisi için radyofarmasötik adı verilen az miktarda radyoaktif maddeyi kullanan ve hızla ilerleyen bir tıp alanı olarak öne çıkan nükleer tıp, kanserli hücrelerin yanı sıra sağlıklı hücrelere de zarar verebilen kemoterapinin aksine, normal dokuları korurken kanser hücrelerini hedef alması bakımından büyük önem taşıyor.

Radyolojik görüntüleme yöntemleri ve yapılarında radyoaktif kısım (radyonüklid) içeren farmasötik dozajlar da başta kanser olmak üzere hastalıklara erken ve doğru tanı koymanın ve uygun tedavinin uygulanmasının en önemli basamağını oluşturuyor. Bu yöntemlerin başında gelen bilgisayar tomografisi, manyetik rezonans (MR) görüntüleme ve dokularının pozitron emisyon tomografisi (PET) taramasında ise “yüzyılın molekülü” olarak adlandırılan florodeoksiglukoz kullanılıyor.

Damar içinde uygulanan, steril, berrak bir çözelti olan ve doğal glikoza benzeyen florodeoksiglukoz, radyoizotop florin-18 ile işaretlenmiş bir molekülü incelenen alana iletmek için kullanılıyor. Radyoizotop vücuda girdikten sonra tıpkı bir el feneri gibi glikoz emiliminin fazla yoğun olduğu oluşumların aydınlatılmasını sağlıyor. Söz konusu çözelti, metabolik olarak sağlıklı hücrelerden daha aktif olan kötü huylu hücreleri işaret ediyor.

Radyolog, hasta tomografi cihazının içindeyken bilgisayar ekranında parlak, karanlık ve normal alanları bu sayede görebiliyor. Bu yöntem sayesinde, çapı 4-5 mm kadar küçük olan patolojik odak noktalar tespit edilebiliyor. Söz konusu hassas ölçüm, hastanın tedavi sonrası takip başarısı açısından da büyük öneme taşıyor.

– Rosatom, radyofarmasötik yelpazesini genişletiyor

Mersin’in Gülnar ilçesinde Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ni inşa eden Rosatom da küresel radyofarmasötik pazarında da adından söz ettiriyor. Rosatom'un yurt dışı yatırımlarından sorumlu şirketi Rusatom Overseas, Bolivya'nın El Alto şehrinde bir Nükleer Araştırma ve Teknoloji Merkezi (NRTC) inşa ediyor. NRTC tesislerinden biri, radyoizotopları (örneğin florin-18) ve radyofarmasötikleri (örneğin florodeoksiglikoz) üretmek için tasarlanmış bir siklotron olma özelliği taşıyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Rosatom Overseas Başkanı Evgeny Pakermanov, “Florodeoksiglukoz haklı olarak 'yüzyılın molekülü' olarak adlandırılıyor. Bu madde, genellikle bilgisayar tomografisi veya manyetik rezonans (MR) görüntüleme ile vücut organlarının ve dokularının pozitron emisyon tomografisi (PET) taramasında kullanılıyor.” ifadelerini kullandı.

Açıklamaya göre, Rosatom, Avrupa’nın en büyük radyofarmasötik fabrikasının inşaatına da başladı. Bu yeni tesis, kardiyovasküler ve nörodejeneratif hastalıkların ve kanserlerin teşhis ve tedavisinde çok rağbet gören maddelerin Rusya tarafından üretimini artıracak.

Fabrika, Obninsk’te yer alan ve Rosatom’un iştiraki Karpov Fizik ve Kimya Bilimsel Araştırma Enstitüsü’ne NIFHI ait arazi üzerinde inşa ediliyor. Rusya’nın en büyük radyofarmasötik üreticilerinden biri olan NIFHI, çok çeşitli tanısal ve terapötik radyofarmasötikler üzerine temel araştırma ve geliştirme çalışmaları yürütüyor ve radyo kimyasal üretim yöntemlerini ve süreçlerini iyileştiriyor.

Yeni fabrikanın 2025 yılında işletime alınması planlanıyor. Üretim süreçleri, ilaç üretimine yönelik uluslararası bir kalite kontrol sistemi olan iyi üretim uygulamaları (GMP) ile tamamen uyumlu bir şekilde yürütülecek.

Açıklamada fabrikanın temel atma törenindeki konuşmasına yer verilen Rosatom Genel Müdürü Aleksey Likhachev, “Dünya çapında çok sayıda inşaat işi yapıyoruz ve burada en iyi inşaat teknolojimizi kullanacağız. Bunun da ötesinde, nükleer tıp merkezleri kurma konusunda tecrübeliyiz. Örneğin geçtiğimiz yıl, Dmitry Rogachev Pediatrik Hematoloji, Onkoloji ve İmmünoloji Merkezi’nde böyle bir tesis inşa ettik.” açıklamasında bulundu.

Rosatom, 21 üretim hattına sahip olan fabrikada, onlarca yeni radyofarmasötik ve aktif farmasötik madde üretilmesini planlıyor. Bunlar arasında bilinen ve çok rağbet gören iyot-131, samaryum-153 ve molibden-99 gibi izotopları içeren yer alıyor. Fabrikada ayrıca, lütesyum-177, aktinyum-225, radyum-223 ve diğer izotoplara dayalı aktif radyofarmasötik maddeler ve ilaçlar da üretilecek.

Muhabir: Cevat Kışlalı

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.