Dolar 34,5424
Euro 36,0063
Altın 3.006,41
BİST 9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Samsun 7°C
Yağmurlu
Samsun
7°C
Yağmurlu
Paz 6°C
Pts 8°C
Sal 11°C
Çar 10°C

İstanbul’dan köye taşıdıkları atölyede kadınlara da iş imkanı sağlıyorlar

– Memleketleri Sinop’a dönen Nebahat ve Servet Çelik çifti, köylerine kurdukları tekstil atölyesinde üretim yaparak 7 kadına da iş imkanı sunuyor
– Nebahat Çelik:
– “Küçük çocuğu olup Sinop’a gidip gelemeyenler var. Çalışmak isteyip de oralara gidemiyorlar ama yakın olduğu zaman, köy yerlerinde gelip çalışılıyorlar”

İstanbul’dan köye taşıdıkları atölyede kadınlara da iş imkanı sağlıyorlar
3 Aralık 2023 12:29
213
A+
A-

SİNOP (AA) – GÖKHAN GÜCÜKLÜOĞLU – Sinop'ta yaşayan Nebahat ve Servet Çelik çifti, İstanbul'dan köylerine taşıdıkları tekstil atölyesinde üretim yaparak, burada yaşayan kadınlara da iş imkanı sağlıyor.

Uzun yıllar İstanbul'da yaşayan dört çocuk sahibi Çelik çifti, 6 Şubat'taki depremlerin ardından memleketleri Sinop'a dönmeye karar verdi.

İstanbul'da sahibi oldukları atölyeyi kapatarak makineleri Sinop'un Sinecan köyüne getiren Çelik çifti, burada üretime devam etme kararı aldı.

Akrabalarına ait 200 metrekarelik garaja yerleştirdikleri makinelerle korse ve tayt gibi tekstil ürünü üretmeye devam eden Çelik çifti, köyde yaşayan 7 kadına da iş imkanı sunmuş oldu.

Nebahat Çelik, AA muhabirine, uzun yılla İstanbul'da farklı tekstil fabrikalarında çalıştığını söyledi.

Bir süre sonra kendi makinelerini alarak farklı firmalara üretim yapmaya başladıklarını anlatan Çelik, depremlerin ardından memleketlerine dönüş yapmaya karar verdiklerini dile getirdi.

Atölyelerindeki kendilerine ait makineleri de köylerine getirdiklerini belirten Çelik, ilk önce eşiyle üretim yaptıklarını ifade etti.

Üretim yaptıkları firmanın kendileriyle yola devam etmede ısrarcı olduğunu vurgulayan Çelik, şunları kaydetti:

“Köy muhtarının sağladığı imkanla hemen üretime başladık. Biz İstanbul'da Sultangazi'de oturuyorduk, orada işe başladım. İşimiz güzel gitti. Eşimle tek hayalimiz, köye gidelim ve bu işi köyde yapalım idi. Çalıştığım firmayla konuştum. Firma, 'Siz neredeyseniz biz oradayız' dedi. Onların sözüne hitaben kalktık geldik. Hiç arkamıza bakmadık. Burada makineleri kurarak hemen üretime başladık. Tabii biraz zorlandık. Kendimiz çalışıyoruz, firmaya iş yetişecek, iş gelecek, iş gidecek.”

Çelik, çalışan, üretmeyi seven insanlar olduklarına dikkati çekerek, “Sabah kalkıyorsun, işine geliyorsun. İstihdama faydalı olmak daha da güzel. Küçük çocuğu olup Sinop'a gidip gelemeyenler var. Çalışmak isteyip de oralara gidemiyorlar ama yakın olduğu zaman, köy yerlerinde gelip çalışılıyorlar. Çalışan kadın olmak her zaman daha iyidir. Ben ilkokul beşten çıktım, çalışmaya başladım. Bekarken çalıştım, evlendim eşimle birbirimize destek olarak çalışmaya devam ettim.” ifadelerini kullandı.

– “Atölyede çalışmaktan mutluluk duyuyoruz”

Atölyede çalışan evli ve bir çocuk annesi Hülya Ertürk ise evlenmeden önce bir işte çalıştığını, evliliğin ardından ise köye yerleştiği için iş imkanı bulamadığını söyledi.

Köyde açılan atölyenin kendileri için şans olduğunun altını çizen Ertürk, “Atölyede çalışmaktan mutluluk duyuyoruz. Buraya gelip iş yeri açmaları bizim için çok iyi oldu. Komşularla birlikteyiz. Kendimize yetecek kadar çalışıyoruz. Mesela ben saat 10.00'da geliyorum. Konuştuk, anlaştık. Bazen erken çıkıyorum. Hem işimi yapıyorum hem de hayvanlarımıza bakıyorum. Benim için avantaj oldu. Evime de katkı yapıyorum.” diye konuştu.

Cevriye Sezer de iş imkanının ayaklarına geldiğini vurgulayarak, “Allah razı olsun, geldiler, bize imkan sağladılar. Onlar da istifade ediyor, biz de. Burası olmadan evde oturuyor, hayvanlara bakıyorduk.” dedi.

Muhabir: Ali Bayaslan

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.