Akciğer nodüllerinin değerlendirilmesi önem arz ediyor
– Medicana International Ankara Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Elif Babaoğlu:
– “Aksi ispat edilinceye kadar, akciğerde görülen tüm nodüllere kanser şüphesiyle yaklaşmak hayati önem taşıyor. Birçok vakada bu şüphe, erken teşhisin anahtarı olabiliyor”
ANKARA (AA) – Medicana International Ankara Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Elif Babaoğlu, aksi ispat edilinceye kadar, akciğerde görülen tüm nodüllere kanser şüphesiyle yaklaşmanın hayati önem taşıdığını belirterek, “Birçok vakada bu şüphe, erken teşhisin anahtarı olabiliyor.” ifadelerini kullandı.
Hastaneden yapılan yazılı açıklamada, konuya ilişkin görüşlerine yer verilen Babaoğlu, tomografi kullanımının artmasıyla akciğer nodülleri ile karşılaşma sıklığının da arttığını belirtti.
Bu nodüllerin akciğer kanserinin habercisi ya da iyi huylu lekeler olabildiğini ifade eden Babaoğlu, “Aksi ispat edilinceye kadar, akciğerde görülen tüm nodüllere kanser şüphesiyle yaklaşmak hayati önem taşıyor. Birçok vakada bu şüphe, erken teşhisin anahtarı olabiliyor.” ifadelerini kullandı.
Babaoğlu, akciğerde nodül saptandığında iyi huylu-kötü huylu ayrımının yapılması gerektiğine dikkati çekerek, “Bir nodülün kötü huylu olma olasılığı yüzde 40-60 oranındadır. Erken evrede tespit edilen ve cerrahi olarak çıkarılan akciğer kanserli olgularda, 5 yıllık sağ kalımın yüksek olduğu bilinmektedir. Bu nedenle aksi ispat edilinceye kadar tüm akciğer nodülleri kanser şüphesi ile takip edilmelidir.” değerlendirmesinde bulundu.
Hastanın sigara kullanımı, asbest maruziyeti, ailedeki kanser öyküsü gibi durumların nodülün ayrımını yaparken ipucu verdiğine işaret eden Babaoğlu, “Örneğin 4 milimetreden küçük akciğer nodülleri eğer kişi sigara içmiyor, ailesinde veya kendisinde kanser öyküsü yoksa takip gerektirmemektedir. 8 milimetreden büyük nodüller ise 2 yıla kadar, başta 3 ayda bir olmak üzere, yakın takip gerektirmektedir.” bilgisini paylaştı.
Tomografi ile tespit edilen her nodül için “PET-BT çekilmeli mi?” sorusunu da yanıtlayan Babaoğlu, PET-BT çekiminin 1 santimetreden küçük nodüller için uygun olmadığının altını çizdi.
Nodüllerin takibinin mutlaka göğüs hastalıkları uzmanınca yapılması gerektiğini belirten Babaoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Gereksiz yere sık çekilen tomografilerin kanserojen etkisinin olduğu bilinmektedir. O nedenle bu konuda uzman hekimlerce, uygun olan aralıklarda takiplerin yapılması önemlidir. Nodüller mutlaka 1 milimetre kesit kalınlığında çekilen akciğer tomografileri ile takip edilmelidir. Daha kalın kesit kalınlıklarında yanıltıcı sonuçlar ortaya çıkabilir.”
Babaoğlu, her nodülün kötü huylu olmadığına dikkati çekerek, bu nodüller için cerrahi işleme ihtiyaç olmadığını vurguladı.
Nodül büyüklüğünün takip edilmesinin önemini vurgulayan Babaoğlu, “Uygun takip aralıklarında çekilen tomografilerde büyüyen nodüller cerrahi olarak çıkarılır. Ayrıca ilk tespit edildiğinde 8 milimetreden büyük olup alınan iğne biyopsilerinde kötü huylu olduğu ortaya konmuş olan nodüller de cerrahi için uygundur.” değerlendirmesinde bulundu.
Muhabir: Emin Tamer Toğanaş