Milli Eğitim Bakanı Özer, TRT Haber’de gündeme ilişkin soruları yanıtladı:
– “(Deprem bölgesinden) Bugün itibarıyla naklini diğer illere aldıran 74 bin 24 öğrenci, tekrar naklini kendi memleketine aldırmış. Burada en fazla naklini aldıran, geri dönen öğrenciler Kahramanmaraş’a dönmüşler, 23 bin 663 öğrenci naklini geri aldırmış. İkinci sırada Hatay var, 13 bin 597 öğrenci, diğer taraftan Malatya 10 bin 405, dördüncü sırada da Adıyaman 9 bin 456 öğrenci”
– “Biyomedikal cihaz teknolojisi, denizcilik, su ürünleri gibi, 234 tane kontenjan açmadığımız için başvuru yapamayan, tercihte bulunamayan engelli öğretmenlerimiz vardı, bunlar e-KPSS puanı olduğu halde. 10 Mayıs Engelliler Haftası’nın güzel başlangıcı olsun, bu öğretmenlerimizin bugün itibarıyla başvurularını alacağız. Çarşamba ve perşembe günü tüm başvurularını alacağız, cuma günü de atayacağız”
ORDU (AA) – Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, 6 Şubat'ta yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle naklini başka illere aldıran öğrencilere ilişkin, “Bugün itibarıyla naklini diğer illere aldıran 74 bin 24 öğrenci, tekrar naklini kendi memleketine aldırmış. Burada en fazla naklini aldıran, geri dönen öğrenciler Kahramanmaraş'a dönmüşler, 23 bin 663 öğrenci naklini geri aldırmış. İkinci sırada Hatay var, 13 bin 597 öğrenci, diğer taraftan Malatya 10 bin 405, dördüncü sırada da Adıyaman 9 bin 456 öğrenci.” dedi.
Ordu'dan AK Parti milletvekili adayı olan Özer, TRT Haber canlı yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Özer, Ordulularla birlikte son bir ayda çok yoğun mesai geçirdiklerini belirterek, “Milli Eğitim Bakanı iken 81 ilin eğitim sorunlarını çözmeye çalışırken, bir anda farklı bir ortamda bu süreci deneyimliyoruz. Bizim için çok keyifli bir süreç. Ordu'da vatandaşlarımıza yapılanları anlatıyoruz. Bakanlıkla birlikte milletvekili adaylığını yürütmek çok kolay değil. Allah'a şükür, vatandaşların yüzündeki tebessüm tüm yorgunluğumuzu attırmaya vesile oluyor.” diye konuştu.
Orduluların sorunlarını çözme konusunda kendisine fırsat veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür eden Özer, “Vatandaşlara sözüm var. 14 Mayıs'a kadar, çözülemeyen her şeyi çözeceğim, ya bütçesi gelecek ya yatırım programına girecek ya da projesi başlayacak.” ifadelerini kullandı.
Özer, Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun eğitimle ilgili açıklamalarının sorulması üzerine, son 20 yılın eğitimde devasa yatırımların olduğu bir dönemi içerdiğini belirterek, “Gerçekten bu videoyu dinlerken hayretler içerisinde kaldım. Yalan söyleyebilirsin ama bu kadar büyük bir yalan olmaz.” dedi.
İktidara gelmeden önce Türkiye'de eğitimin karnesinin çok kötü olduğunun altını çizen Özer, şu değerlendirmede bulundu:
“5 yaştaki okullaşma oranı yüzde 11, ortaöğretimdeki okullaşma oranı yüzde 44, yükseköğretimdeki okullaşma oranı ise yüzde 14'dü. Şimdi Türkiye, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde son 20 yılda devasa eğitim seferberliği yaptı. Bu eğitim seferberliğini yaparken bölge ya da şehir ayrımı yapmadı. Türkiye'nin tamamı kucaklanarak bu yatırımlar yapıldı. 300 bin seviyesinde olan derslik sayısı 857 bine çıktı. Bu devasa bir yatırımdır. Bu süreçte eğitimin önündeki tüm antidemokratik uygulamalar kaldırıldı. Başörtüsü yasakları kaldırıldı. Bu ülkede kadınlarımız, kızlarımız sadece başörtülü olduklarından dolayı eğitime erişemiyorlardı. İmkanı olan kadınlarımız yurt dışına gidiyorlardı. Başörtüsü yasakları bu dönem ortadan kaldırıldı. Öğretmenler de artık başörtülü bir şekilde derse girebiliyor.”
Katsayı uygulamalarının yine bu dönemde kaldırıldığını anımsatarak, gelinen noktada Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez okul öncesinden liseye kadar okullaşma oranının yüzde 99'un üzerine çıktığını dile getiren Özer, “Yüzde 11'de olan 5 yaşındaki okullaşma oranı yüzde 99,86'ya çıktı. İlkokul yüzde 99,54, ortaokul yüzde 99,17, lise ise yüzde 99,11.” diye konuştu.
Bu kadar devasa yatırım yapan bir lidere ve eğitim politikasına teşekkür edilmesi gerektiğini aktaran Özer, “İlk kez Cumhuriyet tarihinde böyle bir yatırım yapıldı. Teşekkürü bırakın, devasa bir yalan ile karşı karşıyayız. Bu iftiradır. Bu aynı zamanda emeğe saygısızlıktır. Bu, tüm sahada olan ekiplerimize en büyük saygısızlıktır. Çünkü emeğe saygısı olmayanın hiçbir şeye saygısı olmaz.” dedi.
Özer, eğitim sisteminin 17 kez değiştirildiği yönündeki eleştiriye ilişkin de “Siz ne öneriyorsunuz? 'Liseyi 3 yıla indireceğiz' diyorsunuz. Siz neden değiştiriyorsunuz? Madem değişiklik problemdi, değişiklikte sıkıntı var. O zaman siz değiştirmeyin. 'Onlar da değiştireceğiz' diyorlar yani tutarlılık yok.” ifadelerini kullandı.
Bakan Özer, ücretsiz yemek verilen öğrenci sayısını 1,5 milyondan 5 milyona çıkarttıklarını da aktardı.
– “İnşallah 2023 yılının sonuna kadar tüm köy okullarını açacağız”
Özer, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in vaatlerinden, köy okullarının yeniden açılması projesine ilişkin soruya, şu yanıtı verdi:
“Artık gülerek cevaplıyoruz çünkü gerçekten Türkiye'de şunu göremiyoruz, yapılanları takdir etme, emeğe saygı duymayla ilgili problem var, siyasetin de problemi var. Yani şunu diyebilirsin, 'Köy okullarını Milli Eğitim Bakanlığı açtı ama ben onu farklı bir formatta vatandaşla buluşturacağım.' Bu makuldür çünkü tarihi hikayesini söylersin, sonra onunla ilgili projeler önerirsin.”
Muhalefetin eğitimle ilgili söylediklerinin, hikayeyi yok saymak üzerine kurulu olduğunu, kendilerinin 2022'de köy okullarını açmak için yola çıktıklarını ifade eden Özer, “2022 yılında hedefimiz 2 bin köy okulunun hayata geçirilmesiydi. Şu an itibarıyla 3 bin 155 tane köy okulunu zaten biz hayata geçirdik. Hızlı bir şekilde süreç devam ediyor. İnşallah 2023 yılının sonuna kadar tüm köy okullarını açacağız.” diye konuştu.
Özer, kendilerinin yaptıklarına ilişkin, muhalefetin “yapacağız” şeklinde anlatımda bulunduğuna işaret ederek, “Gerçekten yapılanlar, emeğe saygısızlık anlamında bir acı veriyor ama bir taraftan da keyif veriyor. Zaten vatandaş görüyor bunu, köy okullarının açıldığını.” dedi.
– Yeni atanan öğretmenlerin yaklaşık yüzde 50'si deprem bölgesinde görev yapacak
Deprem bölgesinde öğretmen ve öğrencileri çeşitli ortamlarda bir araya getirdiklerini vurgulayan Özer, şunları kaydetti:
“Sonrasında, 16 Haziran'da hiçbir gecikme olmadan eğitim ve öğretimini nihayetlendireceğimizi açıkladık ama bir şey daha açıkladık, bu bölgedeki ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerimize yönelik telafi programları. Yani öğrenme kayıplarının telafi edilmesine yönelik destek mekanizmaları, destekleme ve yetiştirme kursları bağlamında, 1 Ağustos ve 1 Eylül tarihleri arasında oradaki tüm öğrencilerimize ücretsiz bir şekilde tüm materyalleriyle birlikte, bu materyalleri ücretsiz bir şekilde sağlayarak onlara telafi eğitim programı hazırlayacağız. Bir de 2023-2024 eğitim öğretim yılında yani 1 Eylül'den sonra 2 haftalık ara verip eğitim ve öğretim başladıktan sonra bir ay yine devam edeceğiz ama orada bir farklılık yapacağız, çocukların öğrenme kayıplarına yönelik, kazanımlarına yönelik ölçme değerlendirme yapacağız ve o bir aylık eğitimde çok farklı bir şekilde çocuklarımıza destek vererek geçireceğiz.”
Özer, deprem bölgesinden diğer illere giden ve nakillerini geri aldıran öğrencilere ilişkin, “Bugün itibarıyla naklini diğer illere aldıran 74 bin 24 öğrenci, tekrar naklini kendi memleketine aldırmış. Burada en fazla naklini aldıran, geri dönen öğrenciler Kahramanmaraş'a dönmüşler, 23 bin 663 öğrenci naklini geri aldırmış. İkinci sırada Hatay var, 13 bin 597 öğrenci, diğer taraftan Malatya 10 bin 405, dördüncü sırada da Adıyaman 9 bin 456 öğrenci.” açıklamasında bulundu.
Son 20 yılın tek seferdeki en büyük öğretmen atamasını Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın teşrifiyle 8 Mayıs'ta yapıldığını anımsatan Özer, atanan öğretmenlerin yaklaşık yüzde 50'sinin deprem bölgesinde, oranın tekrar inşa ve ihyasında görev alacağını vurguladı.
Özer, 45 bin öğretmen ataması ile tüm branşlarda geçmişte olmadığı kadar öğretmen ataması yapıldığına dikkati çekti.
Öğretmen sayısının 2000'li yıllarda 500 bin civarında olduğuna işaret eden Özer, şu anda ise bu sayının 1 milyon 250 bin civarına doğru gittiğini söyledi.
Bakan Özer, eğitim sistemindeki öğretmenlerin yüzde 70'inin son 20 yılda atandığını, Türkiye'deki öğrenci sayısının 2000'li yıllara göre 2-3 kat artmasına rağmen, öğretmen başına düşen öğrenci sayısını azaltan tek ülke olduğunu, bunun OECD raporlarında da yer aldığını ifade etti.
Bu gelişmenin, öğretmen atamaları sayesinde olduğunu aktaran Özer, “Atama bekleyen öğretmenlerimiz de müsterih olsunlar, her yıl atama yapılıyor, bu en yüksek atamaydı. '2023 yılında tekrar atama olmayacak' diye bir şey yok, tekrar atama da inşallah olur, biz de her türlü destek veririz.” dedi.
– “Son 20 yılın en yüksek engelli öğretmen ataması oldu”
Özer, engelli öğretmen atamalarına ilişkin de şu değerlendirmede bulundu:
“Orada da son 20 yılın en yüksek engelli öğretmen ataması oldu. 3 bin 500 engelli öğretmen yani sistemde 12 bin öğretmen ataması yapılırken tek seferde 3 bin 500 engelli öğretmen ataması yaptık. Orada da sayın Cumhurbaşkanımız bir müjde verdi, 'Başvuru yapıp da atanamayan yani 3 bin 500'e giremeyen tüm öğretmenleri atayalım' dedi. Dolayısıyla başvuru yapan tüm engelli öğretmenlerin ataması gerçekleşmiş oldu bu da son 20 yılın, belki 30-40 yılın en büyük atamasıydı.”
Engelli öğretmen atamasında kontenjan açmadıkları alanlar olduğunu belirten Özer, “Mesela, muhasebe ve finansman. En fazla bana soru atanamayan engelli öğretmenlerimizden bunlardan geldi. Biyomedikal cihaz teknolojisi, denizcilik, su ürünleri gibi, 234 tane kontenjan açmadığımız için başvuru yapamayan, tercihte bulunamayan engelli öğretmenlerimiz vardı, bunlar e-KPSS puanı olduğu halde. 10 Mayıs Engelliler Haftası'nın güzel başlangıcı olsun, bu öğretmenlerimizin bugün itibarıyla başvurularını alacağız. Çarşamba ve perşembe günü tüm başvurularını alacağız, cuma günü de atayacağız.” diye konuştu.
Muhabir: İsa Sansar