DOSYA HABER
– Ege Üniversitesi Güneş Enerjisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şule Erten Ela:
– “Kullandığınız cam, metal oksit ve boyanın çok bir maliyeti yoktur. Bir de üretim teknolojisinin kolaylığı var; ıslak proseslerle üretildiği için bu bir avantaj ve en önemlisi tabii ki verimleri”
– “Şu anda petrolün bulunduğu yerlerin değerli olduğu düşünüldüğünde fosil yakıtlar tükendiğinde güneşli olan yerler daha değerli olacak. Türkiye’nin istikbali de güneş enerjisine yatırım yapmaktır çünkü güneş gerçekten bizde çok bol, dolayısıyla bunun önemli olduğunu düşünüyorum”
İSTANBUL (AA) – BİRİZ ÖZBAKIR – Ege Üniversitesi Güneş Enerjisi Enstitüsü Enerji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şule Erten Ela, yeni nesil güneş pillerinin üretiminin kolay, maliyetlerinin düşük ve verimlerinin yüksek olduğunu söyledi.
AA'nın yenilenebilir enerji kaynakları arasında öne çıkan güneş enerjisindeki yeni teknolojilere ilişkin hazırladığı 2 bölümlük dosya haberin ikinci ve son bölümünde yeni nesil güneş pilleri ele alındı.
Dünya ekonomisinin enerjide büyük ölçüde bağımlı olduğu fosil yakıtların yol açtığı çevre sorunları, temiz enerji kaynağı arayışlarını artırıyor. Bu kaynakların başında güneş enerjisi gelirken güneş enerjisinden elektrik üretimi sağlayan güneş pili sistemleri, geleceğin en yaygın enerji üretim sistemleri olmaya aday gösteriliyor.
“Güneş hücreleri” olarak da bilinen güneş pilleri alanında çalışmalar yapan Ela, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Güneşten elektrik elde etmeye yarayan güneş pillerinin üç kategoriye ayrıldığını belirten Ela, birinci neslin silisyum, ikinci neslin ince film güneş pilleri olduğu, üçüncü (yeni) nesil güneş pillerinin ise boya duyarlı güneş pilleri, heteroeklem güneş pilleri, plastik güneş pilleri, katı hal boya duyarlı güneş pilleri, tandem ve perovskite gibi nanoteknolojiye dayalı güneş pillerinden oluştuğu bilgisini paylaştı.
Yeni nesil güneş pillerinin sağladığı birçok avantaj olduğunu vurgulayan Ela, “Başta avantajı; üretim maliyetleridir. Kullandığınız cam, metal oksit ve boyanın çok bir maliyeti yoktur. Bir de üretim teknolojisinin kolaylığı var; ıslak proseslerle üretildiği için bu bir avantaj ve en önemlisi tabii ki verimleri. Perovskit güneş hücrelerinde en son verimler yüzde 25,7, perovskit silisyum tandem güneş hücrelerinde yüzde ise 32,5 olarak ölçüldü ki bunlar teyit edilen verimler.” dedi.
Güneş enerjisi alanında güneş pillerinin en fazla çalışılan ve yatırım yapılan teknoloji olduğunun altını çizen Ela, yeni nesil güneş pilleri arasında üzerinde en çok çalışılanın; yüksek verimleri nedeniyle perovskite güneş pilleri olduğunu aktardı.
Ela, şöyle devam etti:
“Perovskite güneş pillerinin ülkemizde ve dünya piyasasında henüz pazarda olmamalarının nedeni kararlılık sorunları. Güneş pillerini üretiyorsunuz ama kararlılığını sağlayamıyorsunuz, malzemenin parçalanması söz konusu. Mesela peroksitler neme çok hassas. Nemde havada parçalanabiliyor. Perovskite güneş pillerinin silisyumlara eşdeğer bir verimi var ve her yerde kullanılabilecek potansiyeli var. Bu kararlılığı aşan, teknolojiyi alıp gidecek diyebilirim. Hem bu sorunu aşarak çok büyük bir bilimsel çığır açmış olacak hem de teknolojiyi ülkesine kazandırılmış olacak.”
– “Üretimi çok kolay aynı zamanda geri dönüşümlü”
Güneş pillerinin tarımda ve seracılıkta olduğu gibi iç mekan uygulamalarında kullanılabildiğine değinen Ela, yeni nesil pillerin “nesnelerin interneti” alanındaki çalışmalarda sensör teknolojilerinde kullanıldığını, sensörü çalıştırabilecek elektriği ürettiği için çok önemli bir teknoloji olduğunu dile getirdi.
Üretimi kolay olsa da yeni nesil güneş pilleri için özellikle fizik ve kimya alanında derin bir bilgi birikimine ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Ela, “Yeni nesil güneş pilleri ıslak proseslerle üretiliyor. Islak proses derken şöyle; ojenin asetonda çözündüğünü düşünün. Bir boya çözelti hazırlıyorsunuz onu bir yöntem ile kolaylıkla yüzeye kaplıyorsunuz. Islak kaplama prosesleri dolayısıyla bu şekilde, elektrik maliyeti yüksek ama karmaşık proseslerin olmadığı çok kolay üretim süreçlerini kapsıyor. Dolayısıyla üretimi çok kolay aynı zamanda geri dönüşümlü.” değerlendirmesinde bulundu.
– “Türkiye'nin istikbali güneş enerjisine yatırım yapmaktır”
Güneşin bir saatlik enerjisinin dünyanın bir yıllık enerji ihtiyacını karşılayabilecek bir potansiyele sahip olduğuna dikkati çeken Ela, gelecekte fosil yakıtların tükendiği noktada güneş enerjisinin hem yeşil hem de sınırsız bir kaynak olmasıyla fosil yakıtların yerini alabileceği görüşünü paylaştı.
Ela, sözlerini şöyle tamamladı:
“Şu anda petrolün bulunduğu yerlerin değerli olduğu düşünüldüğünde fosil yakıtlar tükendiğinde güneşli olan yerler daha değerli olacak. Türkiye'nin istikbali de güneş enerjisine yatırım yapmaktır çünkü güneş gerçekten bizde çok bol, dolayısıyla bunun önemli olduğunu düşünüyorum. Gençlerin bu alana yönlendirilmesi, ülkemizde bizlerin öğrendiği bu teknolojiyi geliştirmeleri ve ayrıca yurt dışına kısa sürelerle gönderilip işi bilen gruplarla güneş enerjisi alanında yeni teknolojik çalışmalar için teşvik edilmesi çok önemli.”
Muhabir: Berin Alpaslan Gökçe