Kaspersky’den küçük işletmelere siber güvenlik konusunda öneriler
– Kaspersky Türkiye Genel Müdürü İlkem Özar:
– “Küçük işletmeler, sağlam güvenlik protokollerini benimseyerek, çalışanlarının farkındalığını artırarak ve sürekli tetikte kalarak paha biçilmez veri hazinelerini etkili bir şekilde koruyabilir ve sarsılmaz güvenli bir ortamın gelişimine katkıda bulunabilir”
İSTANBUL (AA) – Kaspersky Türkiye Genel Müdürü İlkem Özar, küçük işletmelerin, sağlam güvenlik protokollerini benimseyerek, çalışanlarının farkındalığını artırarak ve sürekli tetikte kalarak veri hazinelerini etkili şekilde koruyabileceğini ve sarsılmaz güvenli bir ortamın gelişimine katkıda bulunabileceğini bildirdi.
Kaspersky'den yapılan açıklamaya göre, veri, boyutları ne olursa olsun işletmeler için en değerli varlıklardan biri haline geldi.
Her işletme veri ihlalleri ve sızıntılarının yarattığı risklerle karşı kaşıya kalabiliyor. Müşteri bilgilerinden finansal kayıtlara kadar, verilerin gizliliğin korunması son derece önem taşıyor.
Kaspersky uzmanları, veri sızıntıları nedeniyle oluşturulan potansiyel sorunlara dikkat çekerken her boyuttaki işletmelerin gizli bilgilerini nasıl koruyabileceklerine dair pratik önerilerde bulundu.
Veri sızıntıları, itibar kaybından hukuki sonuçlara kadar küçük işletmeler üzerinde bir dizi olumsuz etki yaratabiliyor. Veri sızıntıları, işletmeler üzerinde çok yönlü bir tehdit oluşturarak olumsuz sonuçların bir domino etkisi başlatmasına neden olabilir. İlk olarak, müşteri güveninin erozyonu ve itibar kaybı, bir ihlalin keskin sonuçlarından bir olarak ortaya çıkıyor.
Müşteriler kişisel bilgilerini işletmelere emanet ettiklerinden, herhangi bir ihlal bu güveni zayıflatabiliyor, kamuoyunda olumsuz bir algı oluşmasına neden olabiliyor. Müşteri sadakatinin azalması da kaçınılmaz olarak ortaya çıkabiliyor.
Öte yandan, veri sızıntıları potansiyel yaptırımları ve büyük davalara yol açabilen hukuki sonuçları beraberinde getirebiliyor. Düzenleyici çerçeveler, sıkı veri işleme uygulamalarını zorunlu kılıyor ve bunlara uyulmaması ise önemli para cezalarıyla sonuçlanabiliyor.
İhlallerin neden olduğu kesintiler, soruşturma maliyetleri, önleme giderleri, hukuki ücretler ve tazminat anlaşmaları ciddi finansal kayıplara da neden olabiliyor. Finansal yönlerin ötesinde, fikri mülkiyet hırsızlığı, özellikle tedarikçiler ve taşeronlarla yapılan sözleşmeleri içeren mülkiyet bilgilerini tehlikeye atan ihlallerde önemli bir tehdit oluşturuyor.
Ticari sırları tehlikeye atan ihlaller, rakiplerin paha biçilmez fikirleri mülkiyete erişimini sağlayarak bir işletmenin rekabet gücünü tehdit edebilir hale gelmesine neden olabiliyor. Son olarak, iş sırlarının kaybı, stratejik planlar, ürün geliştirme iç görüleri veya pazarlama stratejileri, pazar payı ve gelirde düşüşe yol açarak dengeleri rakipler lehine çevirebiliyor.
Özetle, veri sızıntılarının etkileri çok yönlülüğü koruyucu önlemlerin acil olarak devreye alınmasını gerekli kılıyor.
– “İşletmeleri korumak bir seçenek değil, tavizsiz bir gereklilik”
Açıklamada görüşlerine yer verilen Kaspersky Türkiye Genel Müdürü İlkem Özar, veri sızıntılarına ilişkin riskleri azaltmak amacıyla küçük işletmelerin, güçlü veri koruma önlemleri uygulamasının önemine dikkati çekti.
Özar, gizli verilerin nasıl saklanması gerektiği konusunda şu önerilerde bulundu:
“Hassas bilgileri hem iletim sırasında hem de dinlenirken şifreleyin. Şifreleme, veriyi okunamaz bir kod haline getirerek yetkisiz tarafların anlamlı bilgilere erişimini zorlaştırır. Hassas verilere kimlerin erişebileceğini sınırlamak için sıkı erişim kontrolleri uygulayın. Güçlü şifreler, çok faktörlü kimlik doğrulama ve rol tabanlı erişim izinleri kullanın. Çalışanları veri güvenliğinin önemini ve gizli bilgileri koruma konusundaki rolleri için eğitin. Düzenli eğitimler kazara veri sızıntılarını önlemeye yardımcı olabilir. Tüm yazılımı, işletim sistemleri ve uygulamalar dahil, güncel tutun. Yazılım güncellemeleri genellikle güvenlik açıklarını ele alan güvenlik yamalarını içerir.
Endüstri standardı güvenlik protokollerine sahip güvenli sunucuları, hem yerinde hem de bulutta kullanın. Net veri saklama ve imha politikaları oluşturun. Artık gerekli olmayan verileri silerek ihlal olasılığının etkisini azaltın. Üçüncü taraf tedarikçileriniz verilerinizi işliyorsa, güçlü güvenlik önlemlerine sahip olduklarından emin olun. Uygunluklarını doğrulamak için düzenli denetimler yapın. Veri ihlali durumunda yapılacak adımları ayrıntılı olarak belirleyen bir plan geliştirin. Bu, ihlali sınırlamaya ve etkisini en aza indirmeye yardımcı olabilir. Verilerinizi düzenli olarak güvenli bir konuma yedekleyin. Bu, bir ihlal durumunda verilerin ciddi kesinti olmadan geri yüklenmesini sağlar.”
Özar, ofis dışında çalışırken fiziksel veri ve dijital veri güvenliğinin sağlanmasının önem taşıdığını kaydetti.
Veri sızıntılarının küçük işletmelerin temeline yönelik ciddi tehditler olarak durduğu aktaran Özar, “Hassas bilgileri korumak sadece bir seçenek değil, her işletme için, büyüklüğü veya sektörü ne olursa olsun artık bir zorunluluktur. Küçük işletmeler, sağlam güvenlik protokollerini benimseyerek, çalışanlarının farkındalığını artırarak ve sürekli tetikte kalarak paha biçilmez veri hazinelerini etkili bir şekilde koruyabilir ve sarsılmaz güvenli bir ortamın gelişimine katkıda bulunabilir.” ifadelerini kullandı.
Özar, veri ihlallerinin olası yıkıcı sonuçlarından kaçınmanın temel taşının gerekli önlemleri zamanında almak olduğunu belirterek, siber tehditlerin büyük olduğu bir dünyada işletmeleri korumanın bir seçenek değil, tavizsiz bir gereklilik olduğunu vurguladı.
Muhabir: Hatice Şenses Kurukız