BAL
Bursa’da Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği’nde (BAL-GÖÇ) kongre heyecanı yaşanıyor. Prof. Dr. Emin Balkan da adaylığını açıkladı.Bursa’da Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği’nin (BAL-GÖÇ) ocak ayında gerçekleştirilecek olağan genel kurulunda başkanlığa talip olan Prof. Dr. Emin Balkan, Merinos Göl Park’ta düzenlediği basın toplantısında adaylık ve kongre sürecini değerlendirdi. Toplantıya, Balkan dernekleri, federasyonları, toplulukları, STK temsilcileri, Siyasi parti temsilcileri, odalar, çok sayıda Balkan Göçmeni ve gazeteciler katıldı.
BAL-GÖÇ’ün Atatürk ilke ve devrimlerine gönülden bağlı, Balkanlar’da yaşayan bütün toplumların huzur ve refahı için çalışan, eski günlerinde olduğu gibi Bursa’nın en büyük sivil toplum kuruluşu olacağını dile getiren Balkan, yönetimde en az 15 kişinin kadın olacağına da vurgu yaptı.
Prof. Dr. Emin Balkan’ın yaptığı açıklama şöyle;
“Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün sözü ile “Kaybedilmiş toprakların aziz hatıraları” olan Balkan camiasının evlatları olarak, bu camianın en önemli dinamiği olan derneğimizin yönetim görevini layığıyla ifa edebilmek için yaklaşık 10 yıl aranın ardından, yenilenen, gelişen, değişimden vazgeçmeyecek bir ekiple tekrar karşınızdayız. Yüzyıllar boyunca kardeşçe bir yaşama kucak açmış fakat 19. yüzyılın başında Yunanistan’da patlayan ve soydaşlarımızın toptan kıyımıyla sonuçlanan isyanlar ile camiamız; zulme, yoksulluğa, açlığa ve acıya mahkûm bırakılmıştı. En son 1989’da yüz binlerce soydaşımız, Bulgaristan’dan sürüldü. 1990’lı yıllarda Bosna Hersek’te Boşnaklar, Kosova ve Makedonya’daki Arnavutlar en vahşi soykırım ve sürgün hamleleriyle karşı karşıya kaldılar. Ben ve arkadaşlarımın, bu onurlu görevi ifa ettiğimiz yıllarda; dil, din, siyasi görüş fark etmeksizin Balkanlar konusunda yaptığımız ortak çalışmalar ve bu başarılı çalışmaların ardından derneğimizi, şehrin en önemli markalarından biri haline getirmemiz hala hafızalardadır. Şahsım hiçbir zaman bu onurlu görevi yerine getirirken siyasi bir gaye ile hareket etmemiştir.
Demokrasinin gereği olarak, tıpkı Balkanlar gibi farklı görüşlerin ve yönetim anlayışının olabileceğini düşünerek; derneğimizin gelişimi adına, 10 yıl önce bir adım geri çekilmiş olsam da bu süreçte Balkanlar ve muhacirlerimiz ile ilgilenmekten vazgeçmedim. Bugün, çeşitli nedenlerle zayıflayan derneğimizi, 10 yıl önce bıraktığım noktanın ilerisine taşımak, bütün Balkanlar’daki ve Türkiye’deki soydaş ve muhacirlerimizi hep birlikte kucaklayarak yola devam etmek için buradayım. Değerli ekibimle birlikte, derneğimizi tekrar ayağa kaldırmak için, kaybedilmiş toprakların aziz hatıralarını unutturmamak adına, yeniden güçlü, yeniden birleşmiş, yeniden kenetlenmiş bir Balkan camiası için önümüzdeki seçimlerde aday olarak karşınıza çıkacağım.