Dolar 34,5424
Euro 36,0063
Altın 3.006,41
BİST 9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Samsun 26°C
Çok Bulutlu
Samsun
26°C
Çok Bulutlu
Cts 7°C
Paz 6°C
Pts 8°C
Sal 9°C

Hayvan Hakları 4 Ekim

Hayvan Hakları 4 Ekim
3 Ekim 2020 19:31
2.258
A+
A-

Hayvan dostları ilk kez İngiltere’de 1822 yılında hayvanları korumak, insanların hayvanlara iyi davranmalarını, daha iyi koşullarda beslenme ve barınmalarını sağlamak amacıyla Hayvanları Koruma Birliğini kurdular. Ülkemizde ise bu hareketin başlama yılı 1908 yılındadır.

Dünya üzerinde yok olma tehdidinde bulunan hayvan türlerine dikkat çekmek üzere 1931 yılında 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü ilan edildi.

Türkiye’ de hayvan hakları 2004 yılında çıkarılan bir yasa ile koruma altına alınmış ,  fakat bu yasalar hayvanları ‘’ Hak Sahibi’’ varlıklar olarak tanıyan yasalar olmamış ve yetersiz kalmıştır.

Hayvanlarımız bir yaşam öznesi olan his ve duygu sahibi canlılardır, dostlardır. Onlar da acı duyarlar, mutluluk hissederler ,hatta endişelenirler ve hatırlarlar.

Bir taraftan salgın hastalıklar, orman yangınları, sel ve su baskınları, buzulların erimesi, diğer yandan içilecek suyumuzu, temiz toprağımızı, akciğerlerimize alabileceğimiz temiz havamızı kaybediyoruz.

Tüm bu olaylardan bizden, insanlardan daha fazla ve çabuk etkilenen taraf ne yazık ki hayvanlarımızdır. İnsanlar gibi daha güvenli bir bölgeye kaçamıyor ve seslerini duyuramıyorlar.

Bütün bunlara rağmen fedakarlık yine onlardan geliyor. İnsan ve insanlık için en başta insanlığa hizmet edecek olan deneyleri ilk onlarda başlatıp , alınan sonuçlara göre devamında insanlara uygulamıyormuyuz?

Ülkemiz de dahil bütün dünyada COVİD- 19 deneylerinin ilk basamağı bu dostlarımız değil mi ?

Uyuşturucu tacirlerinin belalısı değiller mi ?

Güvenlik Kuvvetlerimiz ile bomba arayıp bulmuyorlar mı ?

Bazı hastalıkların tanısın da kullanılmıyorlar mı ?

Elbette söyleyecek çok şey var ama söylenmeyenleri de okurlarım tamamlasın istedim.

Hayvanın seçtiği bölge ve alanda doğal biçimde özgürce yaşama,

Davranışlarını ifade etme,

Üreme ,

Kendi yaşam biçimini seçme,

Öldürülmeme,

hakları vardır ve bunun savunucusu ve gözetmenleri insanlık olmalıdır.

Başka alanlarda spor yapamıyoruz gibi avlanmayı da spor olarak kabul ediyor , bakanlığın izni ve ihalesiyle nesli tükenmekte olan kızıl geyik , yaban keçilerini ve diğerlerini kendimiz de öldürme hakkı gibi görüyoruz, sanki can almanın doğru bir yanı varmışcasına. Doğa derneklerinin itirazıyla adalet mahkemeleri bu yanlışa dur diyor.

Onlar için ;

Kapı önüne su- mama bırakalım,

Arabaya binmeden önce kaputa vuralım,

Kullanmadığımız battaniyeleri uygun yerlere koyalım,

Hayvanlar için ilk yardım öğrenelim,

Hasta hayvanlarımızı Veteriner Hekimlerimize götürelim veya yardım isteyelim,

Üniversitede okuduğum 1978 yılın da bir arkadaşımla birlikte Atatürk Orman Çiftliği hayvanat bahçesini gezerken kafesler de yaşayan hayvanları görünce ‘’ Düşünsene hayvanların bizim yerimize geçtiğini ve bu kez onların insanları kafese kapatıp baktıkların da ne düşünürsün ‘’ demiştim. Cevabı sadece gülümseme olmuştu.

Son Sözüm,

Hayvanlar konuşabilselerdi insanlık olarak kendimizden utanırdık.

ETİKETLER:
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.