YETER ARTIK

Ülkemiz insanlarını Kitlesel algı ve ayrıştırma peşinde koşanlar boş durmuyor. Geçmişte fetö terör örgütünün yapmış olduğu gibi, günümüzde de çok büyük kitleleri peşinden sürükleyen futbol oyunu üzerinden Futbol Kulüplerini hedefe oturtarak, (özelliklede Fenerbahçe Spor Kulübünü hedef alarak) Fenerbahçeli masum insanları sayıca çok büyük taraftarlarını kışkırtarak kulübünü baskılayarak adeta bir kasıtlı haksızlığa maruz bırakılmışlığı yaratarak, taraftarları sokaklara dökme fitneliğidir orta yerde dönüyor.

Futbolun ve sporun kitleler açısından deşarj ve eğlence anlayışını bir kenara bıraktıran bu anlayış adeta bunun yerine kitleleri birbirine vurduran birbirinden nefret ettiren anlayışa devşiriyor.
Böyle devam ederse dalkavuk ve algı zihniyeti, yarın aynı şekilde birçok farklı oluşumlarda, anlayışlarda olan etkinlikleri de, aynı taktikle sabote edebilir. İnsanlarımızın arasındaki entegrasyonu bozabilir.

Algı operasyonlarını yönetenler, tek bir yönden veya koldan değil farklı bir çok yerden saldırmakta, adeta Milletimizi insanımızı ayrıştırma çabasındalar.

Bizler sportif ve siyasi anlamda taraf, düşünce, görüşlerimiz ne olursa olsun inadına ayrışmıyor, aksine birbirimizi kucaklıyor, saflarımızı bu operasyonlara karşı yek vücut halinde sıklaştırıyoruz, ülkemizin milli beraberliği için tek bir yürek, tek bir ses oluyoruz.
Biliyoruz ki aynı gemideyiz, batarsak hep birlikte batarız, Emperyalizmin dünyayı getirdiği durum hepimizin gözleri önünde cereyan ederken, özellikle müslüman aleminde ve coğrafyasında yaşatılan cinayetler devam ederken, dökülen kan ve göz yaşlarını unutmamak gerekir.

Bu genel durum tespitinden sonra gelelim FB – GS ile oynanacak Süper kupa konusuna, kupa konusuna geçmeden şunuda vurgulamak gerekiyor Fenerbahçe SK Türkiye Cumhuriyeti’ne taraf olup onun haricinde hiçbir siyasi partiye, görüşe angaje bir kulüp değildir. Bir kere bu ön yargı ve algıdan kendinizi bir kurtarın, geçmiş günlerden bir örnekle malum Ekrem İmamoğlu’nun Fenerbahçe SK ziyaretlerinde o zamanın algısı ile yine Fenerbahçe ile Trabzonspor gerginliği yaşatılırken, Ekrem İmamoğlu Fenerbahçe Spor Kulübünü ve Ali Koç’u ziyaretinde boynunda Trabzonspor kravatı ile üstelik Fenerbahçe’ye hakaretlerle dolu Trabzonsporlu fanatiklerin yazdığı bir kitabı da Ali Koç’a hediye getirme gafleti biz yinede diyelim biranda Fenerbahçe taraflarının büyük bir bölümünde itibar görmeyen ve sevilmeyen bir şahsiyet oluvermişti, bu duruma Ali Koç dahil Fenerbahçeliler İmamoğluna çok büyük tepki gösterdiler.

Ayrıca aşırı siyasileşmiş FB li de olsa bu kişiler münferit olarak dahi es kaza yönetiminde dahi yer almış dahi olsa Fenerbahçe taraftarının tepkisi aynı duygu ve düşünce içerisindedir.
Fenerbahçe SK Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli bir parçası ve tabiri caizse kendisidir.

Bu hareket sonrası Ekrem İmamoğlu için İstanbul Büyükşehir Belediye seçimlerinde İstanbul’da Fenerbahçeliler bunun gereğini tepki oyu olarak yerine getireceğini dillendirmektedirler.

Dolaysıyla sanki Fenerbahçe SK bir siyasi partinin arka bahçesiymiş gibi bir algı yaratılmaya çalışılması kadar çirkin birşey olabilirmi? Bu karalamalar iftiralar ile nereye gidilmek isteniyor?
fetö terör örgütünün hakimiyetinden günümüze sistematik
Bir Fenerbahçe linçidir gidiyor, bunu anlamakta benim gibi kamuoyunun büyük bir bölümünün de anlamadığı ve buna bir anlam veremediği kesindir. Fenerbahçe Chp veya gezi olaylarına katılanlar ile ilişkilendirilmeye çalışılıyor bu da kasıtlı ve bir garip ilişkilendirmedir.

Bu gezi olaylarına birçok farklı kulüp taraftarları katılmışken belkide en az katılımda oranı ile Fenerbahçe taraftarı olmuştur.

(Biliyorsunuz olimpiyat statyumundan sonra ikinci kez ğs ye devlet tarafından yaptırılan statyumun açılışına getirtilen Sn Tayyip beyin ğs taraftarlarınca hakarete uğratılması hiç söz konusu bile edilmezken, Fenerbahçe’nin 2015 yılından otobüsünü kurşunlatanların ve kurşunlayanların hala failleri bulunmamışken)

Malum kişilerden oluşmuş bu gruplara sanki Fenerbahçeliler bunu yapıyormuş algısı yaratmak veya islami kesime tavır almış müslüman karşıtı bir kulüp gibi göstermek doğru değildir.

Bu tip ülke aleyhinde cereyan eden olaylarda Fenerbahçe SK ve adını kasıtlı olarak algı yöntemi ile öne çıkartarak ülkemiz aleyhine olan olayları bahane ederek Türk sporuna yıllardır hizmet etmiş, her branşta temsil etmiş Asırlık bir güzide kulüp olan Fenerbahçe Kulübüne ve taraftarlarına geçmişten gelen intikam alma duyuları ile kin ve nefretlerinide katarak (fetö terör örgütü zamanında yapılanlar gibi) bu alışkanlıklarla Fenerbahçe SK ne hükmetmeye karalamaya ve farklı algılar yaratmaya kalkmak kimsenin geçmişte haddi olmadığı gibi günümüz de de gelecektede olamayacaktır.

Gerçek anlamda gezi olaylarında olsun diğer karanlık olaylarda olsun bir suç veya suçlu varsa o kimse devletin ilgili organlarınca tespit edilir ve gereği yapılır.

Ayrıca bu organizasyonun S.Arabistan da olması konusunda kim yetkin makamları ikna ettiyse çok büyük bir hatanında, fiyaskonunda sorumlusudur.
Hem takımlarımızı hemde ülkemizi rezil ettirmiştir.
Bu yapılan hatanın sonucunda ortaya çıkan olumsuzlukların tek sorumlusu olarak Fenerbahçe SK nü ortaya atmak hedef göstermek kadar aptalca birşey yoktur.

Ayrıca S.Arabistan denilince sadece Sevgili Peygamberimiz, ehlibeytler, ashabıkiramlar Mekke-Medine ve Kabemiz aklımıza gelmemektedir, Aklımıza Ebu lehepler Ebu Cehiller Ebu süfyanlar, Müslüman alemine fesatı yerleştiren yezit’ler de gelmektedir.

S.Arabistan ve Mekke şerifi, şerif hüseyin denilince ihanet ve kalleşlik ingilizlerle işbirlikçilik Müslüman alemine en büyük darbeyi vuran Osmanlı askerlerini ingilizlere lawrence ile katlettiren bir hainde gelmektedir.
Mekke de neredeyse hiçbir Osmanlıdan kalma tarihi eser bırakmayan yıkıp yok eden S.Arabistan Yönetiminin Türkiye hakkındaki görüşlerini düşüncelerini ve yaklaşımlarını sağır sultanlar bile bilmektedir. Osmanlı Türk Ordusunu İngilizlere nasıl sattığını hicaz demiryolunda sayısız askerlerimizi lawrence komutasında Mekke Şerifi hain hüseyin (Hüseyin adına kurban olsun) ile neler yaptığı tarihimizin tozlu sayfalarında hala belgeleri ile gözümüzün içine sokularak durmaktadır.

Günümüzde Ege adaları gerginliğinde Kıbrıs Rum Kesimi ve Yunanlılarla adeta müttefik gibi hareket etmesi, Yunan ve Rumları desteklemesi, Pkk – Deaş gibi örgütlere dolaylı dolaysız destek vermesi, Müslüman mültecilere seyirci kalması, Yemen deki Müslümanların (400.000) öldürülmesi, Amerika ile işbirliği ile 15 milyon Yemenli müslümanın açlığa mahkum edilmesi, İsrail’in Filistinlileri kıtır kıtır keserken ırzlarına geçerken bombaları çocukların tepesine yağdırırlarken kılını bile kıpırtmadan zevki sefasına ve eğlencelerine ara vermeden devam etmesi, Doğu Türkistan da Müslüman Türklere daha ağır soykırımı uygulanırken bunlara hep seyirci kalması görmezden bilmezden gelmesi, Filistin halkı yas ve kanlar içindeyken, S. Arabistanın olaylara bakış açısı, tutumu, duruşu bu iken,

ayrıca birde ATATÜRK’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyetinin 100. Yılında istisnai bir yılına denk gelen bir zamanda S.Arabistan’ın Yönetimin Kaşıkçı cinayetinde hala Adnan Kaşıkçı’nın kanları ellerinde duruyorken bu organizasyonun burada yapılması aslında başlı başına hatadır.

Bir taraftan İsrail’e karşı Filistin de katledilenleri yana tavır koyarken, diğer yandan S.Arabistan da Süper Kupa finali yaptırmak çelişki değilde nedir?

TFF’nin kendi yapmış olduğu hatalarını, fiyaskolarının bedelini tutup da belirli algı operasyoncularının Ali Koç ve onun Temsil ettiği Fenerbahçe SK ihale ederek hedefe oturtmak linç ettirmek istemeleri de olayın başka bir boyutudur, haksızlıktır.

Fenerbahçe SK karşıtı insanlara bu işin müsebbibi Fenerbahçe SK algısı yaratılarak Fenerbahçe’ye saldırtmak tavır aldırmak istemeleri de insanların aklı ile alay etmektir, Fenerbahçeliler bu filmi fetö terör örgütü zamanında ezberlediler.

Ayrıca yapılan yanlışlıklar bununlada sınırlı kalmamıştır.
Yapılan açıklamalarda maç oynanmış olsaydı dahi bu organizasyonu geçtik maçı izlemeye gelen bir avuç seyirci ile ikinci bir fiyasko ülkemize yaşatılacaktı.
Maça gerekli ilgi oluşmadığından maç oynanmış olsa bile büyük bir bölümü boş tribünlere oynanacaktı.

Ayrıca bahane edilen, forma ve pankartlara karşın 2018 yılında Suudiler UEFA maçında FİFA’nın kurallarına göre yasak olmasına rağmen milli oyunlarını kılıçlarla oynayarak gösteri yapmışlardır, hiçbir cezai müeyyide de onlara uygulanmamıştır.

Ayrıca bu maç sadece TFF’yi ilgilendiren aslında Türkiye de oynanması gereken bir Türkiye Süper Kupası maçıdır. Aynı ülkenin iki takımın arasında müsabaka TFF’nin kurallarına göre yapılmaktadır.
Bunlar pankart ve Formaların bahanesi ile durumu kurtarmak adına söylenen boş defans laflardır.

Burada yani bu maçta Atatürk temalı takım forması ve Yurtta Sulh Cihanda Sulh pankartı yerine Aslında keşke Filistin bayrağı açsalardı, o zaman Amerikancı S.Arabistan’ın ve bunlara destek verenlerin maskeleri de düşerdi.
Konuyu Yurtta Sulh, Cihanda Sulh ve Atatürk temalı takım formalarına bağlayamazlardı.

Bilindiği üzere İranlıların S.Arabistan yönetimini protesto etmek için Mekke’deki silahlı eylemlerini bastırmak için Kutsal topraklara girmeleri haram ve yasak olan Amerikan askerlerini sırf kendi saltanatları bitmesin diye Mekke’ye KABE’ye sokan bu saltanat ve zevki sefa düşkünleri, şimdi forma ve pankart bahanesi gölgesine sığınıyor olmalarıda ayrı bir handikap,

Maden Suudiler bu kadar hassaslar ATATÜRK’ün kurucusu olduğu Türkiye Cumhuriyetinin Türkiye’nin 100. yılına denk gelen Süper Kupasını S.Arabistan baştan böyle bir organizasyonu ret etseydi kabul etmeseydiler.

Yanı başında oluk oluk Filistinli müslüman kanı akıyorken ben bu tür üstelik benimle uzaktan yakından ilgisi olmayan ATATÜRK’ün Türk Cumhuriyetinin 100.yılına denk gelen Kupa maçının S.Arabistan oynanmasını kabul etmiyorum deselerdi, aslında bu arap merakı ve israrını da anlamak mümkün değil, illaki bu kupa maçı yurtdışın da bir ülkede oynatılmak isteniyorsa o ülke Azerbaycan Türk Devleti olmalıydı.

Gelelim bizim tarafa Fetö terör örgütü ile birlikte kolkola olanlar o zaman da Fetö terör örgütü Gazisi Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe ye etmediklerini bırakmadılar.
Fenerbahçe SK’nün diğer kulüplerden heryönden önüne geçirdiği başarılardan başarıya koçtururken, biranda Fenerbahçe SK sekteye uğratılarak, Başkanı tutuklanıp Pkk ve terör suçlusu canilerin idamlıkların yattığı yere belkide hayatında hiç karakola ifade bile vermeye gitmemiş bir insanı o zaman da yazdıkları uydurdukları bir senaryo ile Metris Cezaevine kapattılar, o zaman da hedefe Fenerbahçe yi oturttular, şimdi de fırsat kollayan bu mantalite Fenerbahçe ye kötülük yapmak için fırsatı kaçırmak istemeyenler ve onların aveneleri adeta aynı taktiği uygulamaktadır,

Sn Melih ve Sn Osman Gökçekler’e ait olduğu söylenen Beyaz Tv de Ahmet Çakar günlerdir, TFF başkanın fetönün bylockunu indirdiğini defalarca görüşmeler yaptığını dile getirirken gereği için gereğinin yapılmasını isteğini göz ardı edenler, duymazdan ve hakkında işlem yapmazdan gelenleri araştırmayanlar, ne oluyor ne bitiyor diye sorgulamayanlar,
tutmuş şimdi ahkam kesiyorlar, olayları siyasallaştırarak muhalefetle olan çekişmelerin Faturasını Asırlık Fenerbahçe kulübüne çıkarmak için belkide yine şampiyonluğunu elinden almak şampiyonluktan etmek için kamuoyu oluşturmaya çalışıyorlar, Bir Fenerbahçe SK karşıtı altyapıyı hazırlama çabasındalar görünümü yansıtılıyor.
Fırsatı ganimet bilen leş kargaları tarafından neler planlanılıyor kimbilir?
Oyun içinde oyunlar döndürülüyor.

Fenerbahçe Kulübü geçmişte fetö terör örgütünün karşısında tek başına nasıl durduysa, yine günümüzde ve gelecektede tüm yanlışlıklara ve ben istedim böyle olacak emri vakilerine karşı tek başına direnç gösteren bir Türk Karakterinin yansıdığı kulüptür. Birçokların yanlışları doğru diye gösterme çabası beyhudedir, birçok kişi yanlışa doğru dedi diye de Fenerbahçe Spor Kulübü bunların gönlü hoş olsun diye de yanlışa doğru demeyecek kadar asil bir kulüptür.

S.Arabistan saçmalığında gerçek bir suçlu aranıyorsa o da TFF’nin tamda kendisidir. Ayrıca sadece Fenerbahçe’ye iftira atanlar, ğs yi göz ardı edip tüm olumsuzlukları Fenerbahçe’ye yıkmakta vicdansızlıktır.

Birde temcit pilavı gibi Ali Koç hakkında sürekli servis edilen gezicilerle işbirliği yaptı, yardım ettiği iddiası var, madem Ali Koç gezici ise niye hakkında şimdiye kadar yasal bir işlem yapılmadı?

Ali Koç’u sürekli gezi olayları ile itham edenler suç isnad edenler Ali Koç hakkında bir suç duyurusu ve işlem yaptırdınız mı? Şikayetçi oldunuz?
Ali Koç hakkında bir açılmış savcılık soruşturması varmı? Açılmış bir dava varmı?

Ama 2015 de Fenerbahçe otobüsünü kurşunlayan ve kurşunlatanlar hala ortada yok bu ne tezattır, doğruluk adalet, ahlakdan bahsedenler insanları diledikleri gibi karalayanlar, nerede bu adalet ve tarafsızlık?

Neden bu adam Ali Koç denilen gibiyse Fenerbahçe gibi büyük bir camianın başına gelirken çok Sevdikleri tabii hiciv yapıyorum nefret ettikleri fetö terör örgütü Gazisi Aziz Yıldırımın başkanlığının seçimle gönderilmesine seyirci kaldılar?
Niçin Ali Koç ile madem Ali Koç dedikleri gibi birisi ise gezici ise Akparti karşıtı ise S.Arabistan macerasına Ali Koç’u ikna edilerek böyle bir maceraya girdiniz? gibi pek çok deli sorular geliyor insanın aklına, gerçek ve tarafsız düşünen algı operasyonuna aldanmayanların pekde inanası gelmiyor açıkcası bu numaralara, karalamalara,

Elbette Propaganda ve kasıtlı yapılan hakaret içerikli kutsiyetimize, inançlarımıza, Atalarımıza, Siyasilerimize, değerlerimize yapılan aşağılayacığı saldırı ve bu tip ortamları fırsata çeviren başta dış güçler CIA ve MOSSAD olmak üzere ayrıca olanların kulladığı içimizdeki bölücü pkk, dhkpc, fetö, Daeş gibi uzantılarının taraftarları birçok örgüt ve benzeri kötü niyetlilerin tuzağına düşmemek için çok dikkatli olmak gerekmektedir.

Onların hakaret içerikli görsellerine ve sözlerine itibar etmemeliyiz.
Nadide kulüp ve insanlarımızı art niyetli kişi ve örgütlerin yönlendirmesi ile bunların iftira, garez, kin ve intikam alma duyguları ile tuzaklarına düşerek saldırmamalıyız uyanık kalıp uyanık olmalıyız.
Bizim için iki Mustafamız da konumları itibari ile Türk milletinin gönüllerinde baş köşededir.
Birisi Dini değerimiz Sevgili Peygamberimiz, diğeri Milli değerimiz Atatürk’ümüz
İki değerimize de laf söyletmemeliyiz.

Durumu uluslarası ve ülke krizi haline getiren TFF başkanının hiçmi suçu yok, Nasrettin Hocanın dediği gibi hırsızın hiçmi suçu yok kadı efendi dediği gibi, kulüplerden önce bu kaos ortamına ülkemizi çeken ilgili bu organizasyonu yapan kişilerin hiçmi suçu yok düşüncesi ile gereğinin gerçek hataları yapan başta TFF başkanı olmak üzere derhal istifa ederek, TFF nin gerçek sahipleri olan çoğunluğu Futbolcular dan teşekkül ettirilecek gerçek bir yönetim şekline daha fazla vakit kaybetmeden dönülmelidir…