Trabzon Vakfıkebir’de Cumhuriyet coşkuyla kutlandı
Asım ÇAVDAR/TRABZON-BHA
Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından İlçe Kaymakamı Dr. Hacı Arslan Uzan günün anlam ve önemini belirten konuşmasını yaptı. Kaymakam Uzan konuşmasında;
Bugün geçmişimizden aldığımız güçle, ezelden ebede büyük umutlar ve emin adımlarla birlik ve beraberlik içerisinde yürürken, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün “Türk Milletinin Karakterine ve Geleneklerine En Uygun İdare” olarak ifade ettiği geleceğimizin teminatı, dirilişin sembolü Cumhuriyetimizin kuruluşunun 101.ci Yılını kutlamanın gururunu ve coşkusunu hep birlikte yaşıyoruz.
“Türkiye Devletinin hükümet şekli cumhuriyettir”
Bu anlamlı günde, öncelikle; binlerce yıllık şanlı tarihimiz boyunca her dem yeniden doğuşlara ve şanlı yürüyüşlere imza atmış olan, başta; Cumhuriyetimizin kurucusu büyük ATATÜRK ve onun kahraman silah arkadaşları olmak üzere şanlı ecdadımızı, kanlarıyla bu toprakları vatan yapan aziz şehitlerimizi, kahraman gazilerimizi, rahmet; minnet ve şükranla yâd ediyor, aziz milletimin, Vakfıkebirli hemşerilerimin, yarınımız, umudumuz sevgili çocuklarımızın ve gençlerimizin Cumhuriyet Bayramı’nı içtenlikle kutluyor, sizleri; en kalbi duygularla sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Bilindiği üzere; “Cumhuriyetimiz; 29 Ekim 1923 tarihinde yani bundan 101 yıl önce bugün; “Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir. İdare usulü, halkın mukadderatını geleceğini bizzat ve bilfiil idare etmesi esasına dayanır. Türkiye Devletinin hükümet şekli cumhuriyettir.” ifadeleriyle ilan edilmiştir.
O günden bu güne “CUMHURİYETİMİZ” aziz milletimizin tabiatına ve geleneklerine en uygun, yüksek ahlaki değer ve niteliklere dayanan, erdemli, faziletli insanlar yetiştiren, yeni ve sağlam esaslarıyla Türk milletini istikbal yolunda hızla ilerleten, halkın gelişimini ve yükselişini sağlayan, birlik ve beraberlikten, bağımsızlık ve hürriyetten asla taviz vermeyen, çağdaş dünyada hak ettiği onurlu yeri alma kararlılığını tüm dünyaya gösteren çağdaş bir yönetim şekli olmuştur.
İnanıyorum ki aziz milletimizin her bir ferdi, milletimizin küllerinden yeniden doğduğu bu özel günü büyük bir coşku ile idrak etmekte; en samimi duygularla kutlamaktadır.
Tarih açık bir şekilde göstermiştir ki, Büyük Türk milletinin bekasının ve çağdaş dünyada hak ettiği yeri almasının yegâne biçimi cumhuriyettir. Yaşadığımız sıkıntılı günlerden sonra kanla, irfanla kurduğumuz Cumhuriyet sayesindedir ki, bugün haklı olarak büyük bir millet ve devlet olmanın gururunu yaşıyoruz. Büyük bir medeniyetin mirasçısı olan devletimiz, kurulduğu günden bu yana hızla büyümüş ve özellikle son yıllarda kimsenin hayal dahi edemeyeceği dev projeleri hayata geçirmiş, devletimiz ve milletimiz işbirliği içinde dünyanın en güçlü ekonomisine ve ordusuna sahip ülkeler arasına girmeyi başarmıştır.
Elbette ki ulaşmamız gereken daha nice hedef, yapmamız gereken daha nice büyük işler vardır. Sahip olduğumuz misyon ve üzerinde yaşadığımız coğrafyanın politik ve stratejik önemi, karşımıza sürekli iç ve dış düşmanları çıkarmıştır, çıkarmaya da devam edecektir. Her ağacın kurdunun özünden olduğu gerçeğini iyi bilenler, bizi bize düşürmek için elinden geleni ardına koymamaktadır.
Lakin attığı adımlardan ve mücadelesinden geri durmak, bu asil milletin bir vasfı değildir. Kirli oyunları boşa çıkaran feraset ve cesarete sahip bu millet, birlik ve beraberlik ruhu içerisinde, düşmanın hain girişimlerini daima bertaraf etmiştir.
Nitekim son olarak birçok dış düşmanın desteği ile 15 Temmuz gecesi Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından gerçekleştirilen hain darbe ve ülkeyi bölme girişimi, asil milletimizin devletine ve iradesine sahip çıkma kararlılığı sonucu geri püskürtülmüş ve bütün dünyaya çok önemli bir mesaj verilmiştir. Bu hain girişime, demokrasi havarisi batı’nın şaşırtıcı düzeyde sessiz kalması kabul edilemez bir durumdur.
Bugünlerde İsrail’in Filistin Gazze’de başlatmış olduğu, elli binin üzerinde masum ve mazlum insana uyguladığı soykırım bir yıldan uzun suredir tüm dünyanın gözü önünde devam etmektedir. Yine İsrail bu katliam ile sınırlı kalmamış, Lübnan başta olmak üzere birçok ülkeye yayılmacı bir politika ile bütün Ortadoğu da insanlık dışı bir katliam sürecine devam etmektedir. Bu katliam sürecini durdurmak için, Müslüman olmak gerekmez, insan olmak yeterlidir. Devletimiz bu soykırımın son bulması için ilkesel dik duruşunu sergilemekte, tüm dünya ülkelerini İsrail’e karşı yasal yaptırım yolları için çalışma yürütmektedir.
Cumhuriyetimiz, demokrasimiz, gelişmiş ekonomimiz, yaptıklarımız ve yapabileceklerimiz dostlarımıza güven ve övünç kaynağı olup, örnek teşkil etmekte, milletimize düşmanlık hisleri besleyen karanlık güçleri ve vatan hainlerini ise korku ve telaşa düşürmektedir.
Yaşadığımız bu kritik coğrafyadaki mevcut tüm olumsuzluklara rağmen; ortak tarih, ortak kader ve amaç birliği ile vatandaşlık kimliği ilkelerine dayanan temeller üzerinde yükselen Cumhuriyetimiz sayesinde, bu topraklar üzerinde yaşayanlar, tasada ve kıvançta bir ve bütün olmada, ocağını ve aşını paylaşmada ne kadar kardeş olduğunu ortaya koymuş, dahası büyük bir Millet ve Devlet olmanın gereği ecdadı gibi milyonları aşan vatansız insanlara kucağını açmış, dünyanın neresinde olursa olsun mazlumlara sahip çıkmış, zalimin karşısında olmuş, yakın bölgesine ve ötesine barış, adalet ve refahı yaymaya çalışmıştır.
Bugün geldiğimiz noktadan daha aydınlık yarınlara ancak Cumhuriyetle varabileceğinin bilincinde olan Büyük Türk Milleti, Cumhuriyet rejimiyle kıvançlıdır. Demokratik, laik, çağdaş, sosyal hukuk devleti olan Cumhuriyetimizin bizleri ulaştırdığı nokta, hepimize heyecan ve ümit vermekte, birlik ve beraberliğimizi pekiştirmekte, milletçe daha iri ve diri olma azmimizi yenilemektedir.
Her yerde ve her ferdimizle milletçe devletimizin bekası milletimizin refahı için çalışmaya, dünyanın gelişmiş ülkeleri ile her alanda yarışmaya ve evrensel insanlık değerlerinin savunulmasına öncülük etmeye, mazlumların yanında, zalimlerin ve vatan hainlerinin ise karşısında olmaya, her zamankinden daha fazla azimli ve kararlıyız. Bunun için gerekli olan güce, yeterli akla, birikime ve tecrübeye sahibiz.
Biliyoruz ki; ayyıldızlı bayrağımızın altında vakit tek yürek, tek vücut ve tek millet olma vaktidir. Vakit akıl ve gönül birliği vaktidir. Vakit, ecdattan teslim alınan mirası geleceğimizin teminatı gençlere en iyi şekilde teslim edebilmek için gayret gösterme vaktidir.
Bu duygu ve düşüncelerle, başta; Cumhuriyetimizin kurucusu büyük önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun kahraman silah arkadaşları olmak üzere, şanlı tarihimizin ölümsüz sembolleri olan aziz şehitlerimizi, kahraman gazilerimizi bir kez daha rahmet, minnet ve şükran duygularıyla anıyorum. Büyük Türk Milletinin ve siz Vakfıkebirli hemşerilerimin Cumhuriyet Bayramı’nı tekrar kutluyor; nice güzel bayramlarda birlikte olmak dileğiyle sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum.
Tören, Cumhuriyet Konulu Şiirlerin ve Cumhuriyet Konulu Kompozisyonların okunması, okulların gösterileri, düzenlenen yarışmalarda dereceye girenlere ödüllerinin verilmesi ile halk oyunları gösterileriyle tören sona erdi. Gece de öğrencilerin ve halkın katımlıyla Kemaliye Mahallesi okullar kavşağından başlayarak Hükümet Konağı önünde sona eren fener alayı düzenlendi.