Kuraklık riskine karşı tarımda su israfının önlenmesi önerisi
– OMÜ Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Demir:
– “45 milyar metreküp suyu doğru tarımsal alanda kullanamadığımız, doğru altyapı çalışması yapamadığımız, su konusunda toplumu bilinçlendiremediğimiz için çok büyük bir israf söz konusu. Yaklaşık yüzde 60 israf var”
SAMSUN (AA) – Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Demir, “45 milyar metreküp suyu doğru tarımsal alanda kullanamadığımız, doğru altyapı çalışması yapamadığımız, su konusunda toplumu bilinçlendiremediğimiz için çok büyük bir israf söz konusu. Yaklaşık yüzde 60 israf var.” dedi.
Demir, 22 Mart Dünya Su Günü nedeniyle gazetecilere yaptığı açıklamada, küresel iklimden etkilenen Türkiye'nin su kaynaklarının iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Yağış rejimlerinde zaman zaman yaşanan düzensizliklerin uzun vadede değerlendirilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Demir, “Türkiye su zengini bir ülke olarak biliniyordu, halbuki Türkiye, su fakirliği sınırında olan bir ülke. Hatta pek çok bölgesi su fakirliğine girmiş ve su stresi yaşıyor. Bu sene yaşadığımız kuraklık ve süreç Türkiye'nin özellikle önümüzdeki dönemleri büyük sıkıntılar yaşayacağı uyarısını veriyor.”
– “Önümüzdeki günleri rahat geçirebilmek için bugünden tedbir almak gerekir”
Dünya Su Günü vesilesiyle bir çağrıda bulunmak istediğini vurgulayan Demir, şöyle devam etti:
“Buradan hem yetkililere hem yerel yönetimlere hem de 85 milyon insanımıza şu uyarıyı yapmak istiyorum, gelin 22 Mart'ı bir milat kabul edelim ve Türkiye'de suyu doğru kullanmayı öğrenerek yaz aylarında yaşayacağımız sıkıntıyı minimum seviyeye indirelim. Çünkü böyle devam ederse Türkiye'de çok ciddi sıkıntılar yaşayabiliriz. Bu yağış rejiminin düzensizliği, belli dönemlerde yağışın çok şiddetli ve ani düşmesi veya belli dönemlerde hiç düşmemesi gibi kendini gösterebiliyor. Gerek sulama alanında gerek içme suyu alanında sularımız yetersiz olabilir. Evet, yağışları bekliyoruz ama bu sene kar yağışını yeterli oranda alamadık. Kar yağışını yeterli oranda alamadığımız için de hem yer altı kaynaklarımız yeterli alanda beslenemedi hem de rezervlerimiz yeterli oranda dolmadı. Bu nedenle önümüzdeki günleri rahat geçirebilmek için bugünden tedbir almak gerekir.”
Küresel iklimdeki değişimlerin su döngüsünü etkilediğine işaret eden Demir, 2023 yılı baraj doluluk oranı ve su rezervi oranlarının geçmiş yıllara göre oldukça düşük olduğunu dile getirdi.
Önümüzdeki 20-30 yıl içinde dünyanın yüzde 40'ına yakın bölgede, küresel iklimin etkisiyle su sıkıntısı yaşanacağına dikkati çeken Demir, bu nedenle alınacak tedbirlerin öneminin altını çizdi.
– “1,5 yılda evde ve sanayide kullandığımız sudan daha fazlasını tarımda israf ediyoruz”
Türkiye'de acilen su israfının önüne geçilmesi gerektiğini, ülkede en çok su israfının tarımda yapıldığını söyleyen Demir, şunları kaydetti:
“Ülkemizdeki var olan su kaynaklarımızın toplamı DSİ’nin son rakamlarına göre 112 milyar metreküp ve bunun yaklaşık 57 milyar metreküpünü fiili olarak kullanıyoruz. 57 milyar metreküp suyun da 45 milyar metreküpünü tarımda kullanıyoruz. 85 milyon insan sadece 12 milyar metreküp suyu evde kullanıyor. Tarımda kullandığımız suda çok ciddi sıkıntı var. Tarımda kullandığımız 45 milyar metreküp suyu doğru tarımsal alanda kullanamadığımız, doğru altyapı çalışması yapamadığımız, su konusunda toplumu bilinçlendiremediğimiz için çok büyük bir israf söz konusu. Yaklaşık yüzde 60 israf var. Bu da 25 milyar metreküpten fazla suyu boşa akıtıyoruz demek oluyor. Diğer bir ifadeyle 85 milyon insanın 1,5 yılda evde ve sanayide kullandığı sudan daha fazlasını tarımda israf ediyoruz.”
Evlerdeki su israfının da önüne geçilmesi gerektiğini belirten Demir, “Bununla ilgili toplumu bilgilendirici tedbirler almalıyız. Bildiğiniz gibi bu konu üzerinde yaklaşık 30 yıldır konferanslar vermekteyim. Ancak bu yetmez hepimiz taşın altına elimizi koyup bazı sorumluluklar almalıyız. Devletimizin ilgili birim ve kuruluşları önemli çalışmalar yapıyor. Ancak bu çalışmalar halkın katılım ve desteği olmadan yetersiz kalacaktır. Artık zamanımız kalmadı, bugünden tezi yok 85 milyon insanımıza, suyun anlamını, önemini, çevreyi, kuraklığı ve tasarrufu anlatmalı, öğretmeliyiz. Bu süreçte başarılı olabilmenin tek yolu 85 milyonun birlikte mücadelesinden geçmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.
Muhabir: Sevil Çelik