Dolar 32,2020
Euro 35,0069
Altın 2.504,53
BİST 10.643,58
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Samsun 19°C
Az Bulutlu
Samsun
19°C
Az Bulutlu
Cts 19°C
Paz 20°C
Pts 21°C
Sal 21°C

Alerji aşısı çocuklarda astım riskini azaltıyor

İSTANBUL (AA) – Medipol Mega Üniversite Hastanesi Çocuk İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Bölümü'nden Doç. Dr. Hikmet Tekin Nacaroğlu …

Alerji aşısı çocuklarda astım riskini azaltıyor
15 Temmuz 2022 11:25
119
A+
A-

İSTANBUL (AA) – Medipol Mega Üniversite Hastanesi Çocuk İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Bölümü'nden Doç. Dr. Hikmet Tekin Nacaroğlu, alerjen immünoterapi (alerji aşı) tedavisinin, alerjik rinitin, çocuklarda astım gelişme riskini azalttığını bildirdi.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nden yapılan açıklamayla, besin alerjilerinde yeni yaklaşımlar ve alerjen immünoterapi hakkında bilgi verildi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Doç. Dr. Hikmet Tekin Nacaroğlu, alerji aşı tedavisinin, alerjik nezle, astım ile besin alerjilerinde uygulanan polenler, ev tozu akarları, arı alerjileri ve bazı besinlerle uygulanan yaklaşık 110 yıllık bir tedavi olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Günümüzde subkütan (koldan enjeksiyon) ve sublingual (dilaltı damla yada oral tablet) immünoterapi alanında bilgi ve tecrübelerimiz oldukça artmış, alerjik hastalıkların oluşum mekanizmaları giderek daha iyi anlaşılmaya başlanılmıştır. Alerjen aşı tedavisi hastaların semptomlarında azalma, yaşam kalitesinde artma ve ilaç kullanım miktarında azalma sağladığı kanıtlandı. Ayrıca yeni alerjik duyarlılık meydana gelme riskini ve alerjik riniti çocuklarda astım gelişme riskini azaltıyor.”

Nacaroğlu, alerji aşı tedavisinin alerjik rinitin çocuklarda astım gelişme riskini azalttığını bildirdi.

– “Çocuklarda çoklu alerjen duyarlılığı takiple kesinleşebilir”

Nacaroğlu, alerjik nezlesi olan çocukların yarısından fazlasının çoklu alerjen duyarlılığı olduğunu aktardı.

Bu hastaların aslında ne kadarının gerçekten çoklu alerjen duyarlı olduğunun, klinik takiple kesinleşebileceğine işaret eden Nacaroğlu, “Bu noktada çocuk alerji uzmanı tarafından yılın her sezonunda muayene edilerek sebep-sonuç ilişkisi ortaya konulmalı ve alerji aşı tedavisi hastaya uygun alerjenle yapılmalıdır. Gerçek çoklu duyarlı hastaya standardize edilmiş alerjenlerle gerekirse farklı kollardan birden fazla alerji aşısı etkin olarak yapılabilir.” ifadelerini kullandı.

– “Tedavide başarı doğru alerjen tanısı ile başlar”

Alerji aşı tedavisinde uygun alerjenlerin seçiminde öykü, cilt testleri ve kanda bakılan alerjene özgün değerler bakılarak bu testlerin kombinasyonunun yapılması gerektiğini aktaran Nacaroğlu şu bilgileri verdi:

“Son yıllarda yapılan çalışmalar bileşene dayalı tanı testlerinin birden çok alerjisi olan hastalarda gerçek alerjenlerin gösterilmesi ve alerjenler arasında benzer protein yapısı sonucu ortaya çıkan çapraz duyarlılıkların belirlenmesi sağlıyor. Bu belirleme aşı tedavisi için uygun alerjen seçiminde oldukça fayda sağlıyor. Alerji aşı tedavisinin etkin olması gerçek duyarlılığın saptanması ve doğru alerjenin tedavide kullanılmasına bağlıdır. Bileşene dayalı moleküler tanı yöntemleri ise öncelikle semptomlardan sorumlu olan duyarlılığın saptanmasında kullanılır.

Moleküler tanı yöntemleri tekli duyarlı olgularda da esas duyarlanmayı saptamak ve doğru alerjen aşı içeriğini tedavide kullanma imkanı veriyor. Çoklu alerjen duyarlı olgularda ise en önemli sorun, esas alerjen duyarlanmayı çapraz reaksiyondan ayırabilmektir. Polen sezonları birbiriyle örtüştüğünden, hastanın hikayesi de yeterince bize ipucu vermez. Bu durumda moleküler tanı yöntemleri kullanılarak esas şikayetlerden sorumlu alerjen duyarlılıklarının saptanması mümkün olur.”

Muhabir: Cevat Kışlalı

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.