Avrupa’nın farklı ülkelerinden 30 hekim, ameliyatsız damar içi tedaviyi tartıştı

İSTANBUL (AA) – Boston Scientific öncülüğünde kurulan ve Avrupa'nın farklı ülkelerinden 11 medikal dernek tarafından desteklenen “Endovasküler Uzmanlık Akademisi”, 14-15 Haziran'da Koç Üniversitesi Hastanesi'nde yüz yüze eğitim programlarına başladı.

Koç Üniversitesi Hastanesi'nden yapılan açıklamaya göre, akademinin ilk yüz yüze toplantısı, ameliyatsız damar içi tedavi konusunda yapıldı.

Koç Üniversitesi Hastanesi Girişimsel Radyoloji Bölümü'nden Prof. Dr. Levent Oğuzkurt yönetiminde gerçekleştirilen eğitim programına, Avrupa'nın farklı ülkelerinden 30'dan fazla uzman doktor katıldı.

Hasta yönetimi ve tedavi uygulaması konusunda bilimsel verilerin paylaşıldığı eğitimde ayrıca Rahmi M. Koç İleri Düzey Girişimsel Tıp, Eğitim ve Simülasyon Merkezi'nde (RMK AIMES) hasta üzerinde uygulama da yapılarak en uygun tedavi yöntemleri konusunda bilgi verildi.

Programın ilk eğitim serisini yöneten Oğuzkurt, akademiye ilişkin şunları kaydetti:

“Projenin temel amacı, hekimlerin girişimsel tedaviler konusunda ihtiyaç duydukları bilgiye en güncel bilimsel veriler ışığında sürekli olarak ulaşabilmelerini sağlamak. Bundan sonraki süreçte de Boston Scientific ortaklığı ile düzenli online eğitim toplantılarının yanı sıra RMK AIMES'te yapacağımız canlı vaka üzerinde eğitimlerle endovasküler tedaviler konusunda pek çok ülkeden uzmanları ve dernekleri bir araya getirerek, giderek büyüyen bir platform oluşturacağız.”

Prof. Dr. Oğuzkurt, bu projeye destek veren tüm hekimlerin geri bildirim ve ortak çalışmalarının sağladığı sinerjiyle, projenin toplum sağlığı için önemli fayda sağlayacağını sözlerine ekledi.

– Endovasküler tedavi yönteminde periferik arter hastalığının ameliyatsız tedavisi

Bacak bölgesinde bulunan atardamarların plak birikimi sonucu tıkanmasıyla ortaya çıkan ve dünyada 200 milyondan fazla kişiyi etkileyen periferik arter hastalığı sonucu, hastaların pek çoğu, uygun tedaviye erişemediği veya teşhiste geç kalındığı için yürümekte zorlanıyor, ileri vakalarda ise uzuv kaybı veya ölümcül sonuçlarla karşılaşılabiliyor.

Endovasküler tedaviler, özellikle bazı hasta gruplarında açık ameliyat ile kıyaslandığında daha düşük riskli bir alternatif sunuyor.

Damar içinden müdahale anlamına gelen “endovasküler tedavi” yönteminde işlem çoğu kez lokal anestezi ile sadece kasık atardamarı bölgesinde ufak bir kesi yoluyla yapılıyor.

İşlemi yapan hekimin bilgi birikimi ve deneyiminin yanında, ilaç salınımlı balonlar/stentler veya damar tıraşlama gibi yeni nesil teknolojiler işlem başarısını artırabiliyor ve hastaların daha uzun süre konforlu yaşamasına olanak sağlıyor.

Muhabir: Cevat Kışlalı