Dolar 42,5128
Euro 49,5436
Altın 5.766,35
BİST 11.007,37
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Samsun 18°C
Az Bulutlu
Samsun
18°C
Az Bulutlu
Cts 20°C
Paz 18°C
Pts 19°C
Sal 14°C

Fransa’daki Müslüman karşıtlığı sanata ve edebiyata da yansıyor

– İbn Haldun Üniversitesi Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü Doktor Öğretim Üyesi Nagihan Haliloğlu:
– “Batı’da İslam ve İslami değerler, her dönem Müslüman olmayan toplulukları korkutmak ve dizginlemek için kullanılıyor. Siyasetçiler, halka ‘Bakın böyle mi olmak istiyorsunuz?’ diyor”
– “Avrupalının kafasındaki İslam, asla kendi gerçekleri içinde değerlendirilen bir şey değil Edward Said’in dediği gibi hep bir metafor”

Fransa’daki Müslüman karşıtlığı sanata ve edebiyata da yansıyor
21 Ağustos 2023 12:09
294
A+
A-

İSTANBUL (AA) – ENES TAHA ERSEN – İbn Haldun Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü Doktor Öğretim Üyesi Nagihan Haliloğlu, Fransa'da özellikle kamusal alandaki Müslüman karşıtlığının sanata ve edebiyata da yansıdığını söyledi.

Nagihan Haliloğlu, AA muhabirine, Fransa'da artan Müslüman karşıtlığının edebiyat ve sanata etkisini değerlendirdi.

Batı'daki Müslüman karşıtlığının, sosyal mühendislik ve toplumsal dizayn çalışmalarının sonucu olduğunu belirten Haliloğlu, siyasilerin, kadın hakları, eşitlik ve adalet gibi çıkmaza girilen konularda, sorunu çözmek yerine tepkileri dizginlemek için Müslümanları hedef gösterdiğini kaydetti.

Haliloğlu, “Batı'da İslam ve İslami değerler, her dönem Müslüman olmayan toplulukları korkutmak ve dizginlemek için kullanılıyor. Siyasetçiler, halka 'Bakın böyle mi olmak istiyorsunuz?' diyor.” ifadesini kullandı.

– “İslam, Avrupa'nın konuşmak isteyip dillendiremediği meseleleri konuşmasına yardımcı oluyor”

İslam'ı kötü gösterme eğiliminin yalnızca siyasette karşılık bulmadığının altını çizen Haliloğlu, Fransa'da sanat ve edebiyat üzerinden de İslami değerlerin hedef alındığını ifade etti.

Haliloğlu, Goncourt ödüllü Fransız yazar Michel Houellebecq'in edebiyattaki Müslüman karşıtlığının en önemli temsilcilerinden olduğuna dikkati çekerek, “Houellebecq, 'Müslümanlaşan Fransa' konusunu işlediği Teslimiyet romanında Fransızlara, Müslüman birinin ülkeyi yönetmesinin Avrupa kültürüne ne denli uzak olduğunu anlatmak istiyor. Yazar, İslamofobik bir tavırla 'Bir Müslüman ülkeyi yönetirse' şizofrenisinin nelere yol açabileceğini kurguluyor.” dedi.

Houellebecq'in romanında bir Müslüman'ın Fransa Cumhurbaşkanı olmasıyla ülkenin yavaş yavaş İslami usullere göre yönetilmeye başlanmasının anlatıldığına vurgu yapan Haliloğlu, şöyle devam etti:

“İslam, Avrupa toplumunun konuşmak isteyip dillendirmediği meseleleri konuşmasına yardımcı oluyor. Müslümanlaşan Fransa'da halkın ilk yapmak istediği kadınların 'evde oturtulması' oluyor ve bu Fransızların memnun olduğu bir durum haline geliyor. İslam dünyasını sadece kendilerine sunulan haberlerden tanıyan Avrupalılar, bunun Müslüman ülkelerde yaşandığını sanıyor. Avrupalının kafasındaki İslam, asla kendi gerçekleri içinde değerlendirilen bir şey değil Edward Said'in dediği gibi hep bir metafor. Houellebecq de bu şizofreniyi en güzel anlatan yazarlardan.”

– “Fransa'daki İslam düşmanlığı, yenilgiyi bastırmanın bir yolu”

Haliloğlu, Fransa'daki Müslüman karşıtlığının diğer Avrupa ülkelerine göre daha ileri boyutta olmasının nedeninin geçmiş travmalar olduğunu kaydederek, sözlerini şöyle tamamladı:

“Tarih boyunca Avrupa halkları içinde kültürünü yaymaya en hevesli olanı hep Fransızlar olmuştur. Bir Müslümanın Fransızlığı hiçbir cihetiyle kabul etmemesini Fransız aklı pek almıyor. Bu kabullenemeyişin ardında da belli başlı travmalar yatıyor. Cezayir'in bile isteye Fransa'dan ayrılmış olması Fransızlar için büyük travma. Buna bir de kolonyal yenilgiler eklendiğinde bugünkü tablo ortaya çıkıyor. Fransa'daki İslam düşmanlığı, yenilgiyi bastırmanın bir yolu.”

Muhabir: Emine Konuk

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.