Dolar 32,6416
Euro 35,3364
Altın 2.472,78
BİST 10.872,56
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Samsun 28°C
Hafif Yağmurlu
Samsun
28°C
Hafif Yağmurlu
Cum 27°C
Cts 29°C
Paz 30°C
Pts 30°C

Marmara Denizi Özel Çevre Koruma Alanı Projesi’nde ilk deniz seferi başladı

– Çevresel risklerin ve çözüm önerilerinin belirlenmesini hedefleyen proje kapsamında 2 yıl boyunca 4 deniz seferi düzenlenecek
– Proje yürütücüsü ve İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bayram Öztürk:
– “Marmara Denizi’nin korunması, kirliliğin önlenmesi ve giderilmesi, başta biyolojik çeşitlilik olmak üzere tüm ekosistem servislerinin ve kültürel mirasın sürdürülebilirliği için önemli”

Marmara Denizi Özel Çevre Koruma Alanı Projesi’nde ilk deniz seferi başladı
24 Mayıs 2023 12:19
84
A+
A-

İSTANBUL (AA) – GÜLSELİ KENARLI – İstanbul Üniversitesi (İÜ) Su Bilimleri Fakültesi Deniz Biyolojisi Ana Bilim Dalı Başkanlığınca yürütülen ve Marmara Denizi'ndeki çevresel risklerin ve çözüm önerilerinin araştırılacağı “Marmara Denizi Özel Çevre Koruma Alanı Projesi” kapsamında ilk deniz seferine başlandı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünce desteklenen “Marmara Denizi Özel Çevre Koruma Alanı Projesi” kapsamında Özel Çevre Koruma Bölgesi olan Marmara Denizi ve Adalar'daki denizel biyolojik çeşitlilik araştırılıyor.

İÜ Su Bilimleri Fakültesi Deniz Biyolojisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk koordinesinde yürütülen, toplam 4 deniz seferiyle 2 yıl sürecek projenin ilk deniz seferine 8 Mayıs'ta çıkıldı. “R/V Yunus-S” araştırma gemisiyle gerçekleştirilen çalışmalarda 20 deniz uzmanı ve 20 karasal biyolojik çeşitlilik uzmanından oluşan toplam 40 bilim insanı görev yapıyor ve 1200 metreye kadar derinliklerden farklı ölçümler için örnekler alınıyor.

Projeyle, Marmara Denizi ve Adalar sürdürülebilir koruma ve kullanım kararları esas alınarak denizel biyolojik çeşitlilik (flora-fauna) tespiti, mevcut durumun ortaya konulması, endemik, nadir, nesli tehdit altında olan tür ve habitatların sınıflandırılması, haritalandırılması, tehditlerin ve korunmasına esas verilerin ortaya konulması ve koruma, kullanma ilkelerinin belirlenmesi ile yönetilmesi hedefleniyor. Uzmanlar, proje sonunda Marmara Denizi'nin korunması için çözüm önerileri geliştirecek.

Projenin amaçları ve Marmara Denizi'ndeki mevcut durum hakkında AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Öztürk, Marmara Denizi'nin iklim ve biyoçeşitlilik krizi ile karşı karşıya olduğunu, iki havza arasında biyolojik koridor niteliğinde olan Marmara’nın korunmasının Ege Denizi ve Karadeniz’in dayanıklılığını da artıracağını belirtti.

Öztürk, şöyle devam etti:

“Marmara Denizi’nin korunması, kirliliğin önlenmesi ve giderilmesi, başta biyolojik çeşitlilik olmak üzere tüm ekosistem servislerinin ve kültürel mirasın sürdürülebilirliği için önemli. Başta azot olmak üzere, tüm evsel, sanayi ve tarımsal kaynaklı kirliliğin durdurulması veya azaltılması, Marmara Denizi'nde bulunan 100'ün üzerinde yabancı denizel türün azaltılması için yerel türlerin korunması gerekmektedir.”

– Arıtma tesislerinin önemi

Kirliliğin önlenmesi konusunda arıtma tesislerinin önemine vurgu yapan Öztürk, arıtma tesislerinin ileri arıtma sistemine dönüştürülmesi, arıtma tesisi bulunmayan yerlerde, ileri arıtma sistemi kurulması ve denetlenmesi, arıtılmış suların ise denize deşarjı yerine yeniden kullanılmasına yönelik programların hayata geçirilmesi gerektiğini kaydetti.

Öztürk, gemilerden kaynaklanan deniz kirliliğinin önlenmesi için de sıkı tedbirlere ihtiyaç olduğunu ifade etti.

Marmara Denizi’nde nesli azalan türlerin korunması için ayrıntılı bir restorasyon planının yanında balıkçılığın sürdürülebilirliği için de araştırmaların devam ettiği bilgisini paylaşan Öztürk, “Marmara Denizi'nin ve özellikle Marmara ve Prens Adaları'nın korunması gerekiyor. Bu bölgeler biyolojik koridor olmalarının yanında, Karadeniz'e geçecek göçmen türler için atlama taşları. Ege ve Karadeniz arasındaki göç her iki denizin biyolojik çeşitliliğine de katkı sunuyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Marmara adalarının ve bu bölgedeki deniz çayırlarının korunmasının ve yayılımlarının ortaya çıkarılmasının, bölgenin balıkçılık faaliyetlerinden arındırılmış hale getirilmesinin gerekli olduğu uyarısında bulunan Öztürk, sözlerini şöyle tamamladı:

“Deniz çayırları Türkiye'de koruma altında, fakat bu sadece kağıt üzerinde kalmamalı, uygulamada da korunmalı çünkü bunlar çiçekli bitki ve oksijen üretiyorlar. Denizler, okyanuslar soluduğumuz havanın yüzde 50'sini üretiyor. Onun için deniz çayırları, fitoplanktonlar denizlerin oksijen motorları. Bunların korunması gerekiyor ve bu çok önemli bir iş.”

Muhabir: Saniye Hülya Çorakçı Ertan

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.