Dolar 42,5274
Euro 49,6098
Altın 5.782,09
BİST 10.918,51
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Samsun 16°C
Açık
Samsun
16°C
Açık
Cum 18°C
Cts 21°C
Paz 18°C
Pts 18°C

Oruç tutarken sahur yapmamak, vücudu susuz bırakıyor

İSTANBUL (AA) – İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden Prof. Dr. Züleyha Akkan …

Oruç tutarken sahur yapmamak, vücudu susuz bırakıyor
31 Mart 2022 13:31
258
A+
A-

İSTANBUL (AA) – İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden Prof. Dr. Züleyha Akkan Çetinkaya, “Ramazanda, en sık yapılan yanlışlardan biri, iftardan sahura kadar bir şeyler yiyip, sahuru atlayarak açlık süresinin uzatılması ve vücudun susuz bırakılmasıdır.” dedi.

İGÜ'den yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Çetinkaya, Ramazan ayının gelmesiyle birlikte, beslenme alışkanlıklarında oluşan değişimler nedeniyle sindirim sisteminde sorunlar yaşanabildiğini belirtti.

Çetinkaya, bazı noktalara dikkat ederek şikayetlerin en aza indirgenebileceğine işaret etti.

En sık yapılan yanlışlardan birinin iftardan sahura kadar bir şeyler yiyip, sahuru atlayarak açlık süresinin uzatılması ve vücudun susuz bırakılması olduğunu vurgulayan Çetinkaya, “Sahurda mutlaka uygun şekilde gıda ve sıvı alımına dikkat edilmelidir. Peynir, yumurta, domates, salatalık ve tam buğday ekmeği ile bir kahvaltı yapılabilir. Tam buğdaydan yapılmış makarna veya kuskus, bulgur pilavı, yoğurt, 1 porsiyon mevsime uygun meyve gibi seçeneklerle beslenmek hem günlük enerji ihtiyacını karşılamaya yardım eder hem de lif alımını destekleyerek kabızlıktan korur.” ifadelerini kullandı.

Ceviz, badem gibi kuruyemişlerin tokluk süresini uzattığını ve içerdikleri yağlar nedeniyle sağlığa faydalı olduğuna değinen Çetinkaya, kuruyemiş porsiyon miktarlarının kontrollü tüketilmesi gerektiğini ifade etti.

Çetinkaya, uzun açlık süresinden sonra yemeğin hızlı yendiği takdirde şişkinlik ve rahatsızlık hissi yaratabildiğini ifade ederek, “Bu tür rahatsızlıkları yaşamamak için iftarı çok yağlı olmayan bir çorba ile açıp, su-ayran-kefir gibi içeceklerle sıvı açığını gidererek, diğer yemeklere yavaşça başlamayı öneriyorum. Aradan geçen zamanda beyin, tokluk hissini algılamaya başlayacak ve bu da bizi fazla yemekten korumuş olacaktır.” açıklamasında bulundu.

– “Kronik hastalığı olanlar oruç tutmadan önce hekimlere danışmalı”

Çetinkaya, yağlı, çok karışık, kremalı yemeklerden mümkün olduğunca kaçınılması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

“İftar sofralarında; ızgara yapılmış, haşlanmış et, tavuk veya balık yemekleri iyi birer seçenek olup, tatlı olarak da şerbetli, ağır tatlılar değil, sütlü veya meyve tatlıları tercih edilmesinin sağlık açısından önemi büyük. Sindirim ağızda başladığı için, tüm yemeklerin iyi çiğnenmesi gerektiğinin unutulmaması gerekiyor. İftardan 1-2 saat sonra yapılan hafif bir yürüyüş de hem sindirime hem de kalp sağlığının korunmasında etkili bir yöntem olarak dikkati çekiyor.

Havaların ısınmasıyla birlikte, açlık süresinin uzunluğuna bağlı olarak çoğu insanda orta derecede su kaybı olabiliyor. Bu da, baş ağrısı, yorgunluk ve konsantrasyon güçlüğü şikayetlerini beraberinde getiriyor. Bu yüzden, iftar sonrasında sıvıyı bol almak çok önemli. Asitli ve gazlı içeceklerden ramazan boyunca uzak durarak; su, ayran, kefir, taze sıkılmış meyve suları, az şekerli kompostolar ile sıvı alımı sağlanabilir.”

Kronik hastalığı olanların oruç tutmadan önce hekimlerine danışması gerektiğini ifade eden Çetinkaya, aktif mide ülseri olanlar ile ülseratif kolit, crohn gibi bağırsak hastalıkları, karaciğer sirozu veya kanser hastası olanların oruç tutmasının sakıncalı olduğunu belirtti.

Muhabir: Cevat Kışlalı

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.