Otizmli depremzede Erinç’in yaraları İstanbul’da sarılıyor
– Anne Aylin Canpolat:
– “Fayans, cam ve mermer takıntısı olduğu için evin içinde onları aramaya çalıştı. Onun dikkatini toparlayıp evden çıkarana kadar birçok eşyamız yere düşmüştü”
– Baba Ergin Canpolat:
– “Engelli çocukların eğitimi daha zor, daha fazla özveri gerektiriyor, bu da bizi açıkçası tedirgin ediyor”
İSTANBUL (AA) – DİLANUR ŞEREFLİ/GENCEBAY GÜR – “Asrın felaketi” olarak nitelendirilen 6 Şubat'taki Kahramanmaraş merkezli depremlere Hatay'ın Defne ilçesinde ailesiyle yakalanan 16 yaşındaki otizmli Erinç Canpolat, İstanbul'da yaşama sarılmaya devam ediyor.
Canpolat ailesi, Defne'de ağır hasar gören binalarından çıkmaya çalışırken otizmli Erinç'in odası çökme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.
Sarsıntıyı hissetmesiyle çocuklarına seslenen baba Ergin Canpolat, bütün eşyaların yıkıldığını fark edince eşi Aylin Canpolat'ın yardımıyla çocuklarını evden çıkarmayı başardı.
Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Ergin Canpolat, AA muhabirine, binadan inecekleri merdivenlerin üzerine duvarların devrildiğini, özellikle otizmli oğlu Erinç ile binadan çıkarken çok daha fazla zorlandıklarını anlattı.
Erinç'in daha önce de tanıklık ettiği için yaşanan hadisenin deprem olduğunu algıladığını, binadan çıktıktan sonra “Hatay yok oldu”, “Evimiz yok artık”, “Deprem oldu” ve “Binamız yıkıldı” gibi cümleler kurduğunu ifade eden Canpolat, evladının afet hakkındaki soruları yanıtlayabildiğini dile getirdi.
Canpolat, “Erinç, evin yıkıldığını, deprem olduğunu, onun için evden uzaklaştığımızı biliyor. Nitekim çok sarsıcıydı, algılamaması mümkün değildi. Merdivenlerden geçerken duvarların merdivenlere doğru düştüğünü gördü. Onların üstünden çıkması da çok zor oldu, dolayısıyla iyice algıladı mevzuyu. Arabada bekleyince, dışarıda soğukta insanların da beklediğini görünce idrak etmesi biraz daha kolaylaştı. Otizm düzeyi çok kuvvetli değil.” dedi.
Canpolat, otizmli oğlunun eski rutinine dönmesinde okulun en büyük etken olduğunu, depremden sonraki ilk günlerde Tarsus'ta bir köyde konaklarken oğlunun eğitiminin aksamaması için İstanbul'a geldiklerini ifade etti.
Erinç'in Beşiktaş'ta kendi düzeyinde bir okulda eğitimine devam ettiğini belirten Canpolat, “Okul boyutuyla deprem öncesi rutinine dönmüş durumdayız. Bundan sonraki süreçte önümüzde belirsiz bir durum var, ne yapacağımız belli değil. Şu an burada geçici olduğumuzu düşünüyoruz ve dolayısıyla döndüğümüzde aynı koşulları, aynı ortamları bulacak mıyız yoksa bulamayacak mıyız bizi endişelendiriyor. Engelli çocukların eğitimi daha zor, daha fazla özveri gerektiriyor, bu da bizi açıkçası tedirgin ediyor. Herkes gibi biz de bu anlamda belirsizlik içerisindeyiz.” diye konuştu.
– Mermer takıntısı hasarlı binadan uzaklaşmasını zorlaştırdı
Samandağ Ataköy İlkokulu'nda sınıf öğretmeni Aylin Canpolat, otizmli oğlunun günlük rutininde her zaman bazı takıntılarının olduğuna, bu takıntılarının dönem içinde değişkenlik gösterdiğine değindi.
Evladının depremden önce ıslak mendil, parfüm, kağıt havlu gibi materyalleri takıntı haline getirdiğini aktaran anne Canpolat afetle birlikte fayans, mermer ve cama takıntısının arttığına dikkati çekti.
Aylin Canpolat, deprem esnasında otizmli oğlu Erinç'in hiç ses vermediğini anlatarak “Bazaların üstünden atlayıp onu, nasıl desem, yamaçtan birini kurtarırsınız ya… Öyle hissettim. Kolundan tutup zor çıkardım odadan. Yürüyor ama fayans, cam ve mermer takıntısı olduğu için evin içinde onları aramaya çalıştı. Onun dikkatini toparlayıp evden çıkarana kadar birçok eşyamız yere düşmüştü. Banyomuzdaki eşyalar koridora yayılmıştı. Ayakkabı dolabımız kapının önüne devrilmişti, Erinç'e onu anlatıp, binadan çıkmamız çok zor oldu.” ifadesini kullandı.
Erinç'in yemesini ve içmesini özellikle kontrol altında tuttuğunu dile getiren Canpolat, okula gitmediği vakitlerde evde yapabileceği aktivitelerin sınırlı kaldığını ve yeme isteğinin artmasının onları zorladığını kaydetti.
– “Hatay'a dönmek istemiyorum, İstanbul'da kalacağım”
Otizmli Erinç, kendisine yöneltilen “Hatay mı yoksa İstanbul mu?” sorusuna “İstanbul.” cevabını verdi.
İstanbul'daki okulunu sevdiğini belirten Erinç, “Deprem olduğu için Hatay'a dönmek istemiyorum, İstanbul'da kalacağım.” dedi.
Erinç'in İstanbul'daki ihtiyaçlarının giderilmesine Türkiye Beyazay Derneği aracı oldu. Depremzede aileyi ziyaret eden Türkiye Beyazay Derneği Genel Koordinasyon Kurulu Üyesi Ferşat Yıldırım, sadece deprem bölgesinde olan engelli bireylerin değil, deprem bölgesinden diğer illere göçmüş engellilerin de ihtiyaçlarını takip ettiklerini bildirdi.
Dernek olarak deprem bölgesine toplam 95 merkezden 118 tır yardım gönderdiklerine değinen Yıldırım, “Bunun dışında bölgedeki yüzlerce engelli vatandaşlarımızın tekerlekli sandalye, işitme cihazı gibi ihtiyaçlarını gidermiş olduk. Dernek Başkanımız Lokman Ayva'nın koordinasyonunda Düzce'de üretimde olan engelli bireyler için yapılmış erişilebilir konteyner var. Bunların da deprem bölgesine sevkiyatını yakın zamanda gerçekleştireceğiz.” diye konuştu.
Muhabir: Kamuran Akkuş