Safranbolu’da tarihi konakların kapı kilitleri son ustaya emanet
– Karabük’ün Safranbolu ilçesinde 44 yıldır ateş başında çekiç sallayarak tarihi konaklara kapı kilidi üreten Hüseyin Şahin Özdemir, tek başına sürdürdüğü mesleğini gelecek kuşaklara aktarmak istiyor
– 60 yaşındaki Özdemir:
– “Severek yapıyorum, işimde mutlu oluyorum. Cenab-ı Allah bana ne kadar ömür verdiyse yapacağım”
KARABÜK (AA) – AHMET ÖZLER – UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ndeki Karabük'ün Safranbolu ilçesinde yaşayan 60 yaşındaki son çilingir ustası Hüseyin Şahin Özdemir, 44 yıldır tarihi konakların kapı kilitlerine hayat veriyor.
“UNESCO çilingiri” unvanlı Özdemir, pek çok uygarlığa ev sahipliği yapan, özellikle Osmanlı döneminden kalma han, hamam, cami, çeşme, köprü ve konaklarla öne çıkan üç bin yıllık geçmişe sahip Safranbolu'daki tarihi Demirciler Çarşısı'nda 16 yaşında mesleğe çırak olarak başladı.
Zamanla kendisini geliştirerek kilit işinde ustalaşan Özdemir, 44 yıldır ocak başında çekiç sallayarak tarihi evlere kilit üretiyor.
Mesleğinin son temsilcisi, yaptığı kilitlerle tarihi konakların yaklaşık dört metreyi bulan büyük ve desenli kapılarını adeta süslüyor.
Türkiye'nin birçok bölgesinde restorasyona alınan UNESCO'ya ait yapı ve sit alanlarının metal işlerini de yapan Özdemir'in kilitleri, yerli ve yabancı ziyaretçilerden ilgi görüyor.
– “İşime geldiğim zaman mutlu oluyorum”
Özdemir, AA muhabirine, demircilik mesleğinin çocukluk hayali olduğunu anlattı.
İşini sevdiği için mesleğine dört kolla sarılarak kısa sürede kalfalık ve ustalığa yükseldiğini aktaran Özdemir, “44 yıl oldu, 'Yoruldun mu, bıktın mı?' Hayır. İşime geldiğim zaman mutlu oluyorum. İnsanlar mutlu olmak, tatil yapmak için uzaklara giderler, ben mutlu olmak için işime geliyorum.” dedi.
Özellikle kilit yapımına eğildiğini belirten Özdemir, şöyle devam etti:
“Türkiye'nin birçok bölgesinde UNESCO'ya ait yapılar, sit alanları var. Bu taşınmazlarda zaman zaman restorasyon oluyor. Bunların metal işlerini yapıyorum. Ecdadımız, eskiden teknoloji yokken bu taşınmazların metal aksamlarını atölyelerde döverek yapıyorlarmış. Demiri tavında döverek şekil veriyorlardı, kapıdaki kilit ve menteşe gibi metalleri yapıyorlardı. Şimdi restorasyonlarda kapılardan ne sökülüyorsa aynısını takmak zorundasın. Biz de bu işin yabancısı değiliz. İçinde bulunduğumuz demirciler arastası 1796 tarihli. O zamanki ustamız ne yaptı, biz de şimdi aynısını yapabiliyoruz. Çünkü dededen toruna geçen ustalıkla geldik bugünlere.”
– “Cenab-ı Allah ne kadar ömür verdiyse yapacağım”
Kapıların boylarına göre kilit yaptığını vurgulayan Özdemir, şöyle devam etti:
“Konak, han kapıları, kapıların büyüklüğüne göre, tek kanat, çift kanat kilit yapıyoruz. Kilitleri hurdadan yapıyoruz. Hiçbir aşamasında teknoloji, pres ve makine kullanmadan eğe ve ateşle yapıyoruz. Eskiden günde üç kilit yapıyorken bu ikiye ve bire düştü. İki günde bir, haftada bir tane de yapsam severek yapıyorum, işimde mutlu oluyorum. Cenab-ı Allah bana ne kadar ömür verdiyse yapacağım.”
Özdemir, işini gelecek kuşaklara aktarmak istediğini dile getirerek, “Gönül öyle istiyor ki mesleğimiz aynı şekilde devam etsin. Ama gençlikte şu anda böyle bir heves yok. Gençlik kolay para peşinde. Gençlik zanaat öğrenmek zorunda ve kendi işini kurmalı. Kendi kendisini yönetmesi lazım.” diye konuştu.
Muhabir: Ferhat Demircan