TBMM Başkanı Şentop, Tokat’ta gazetecilerin sorularını yanıtladı:
TOKAT (AA) – Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili olarak, “Türkiye artık ilkesel bazda …
TOKAT (AA) – Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili olarak, “Türkiye artık ilkesel bazda tartışmalar dönemini kapatmalı anayasa tartışmasında. Bunun yerine somut, herkesin madde madde nasıl hükümet sistemi öngörüyor, cumhurbaşkanının konumu ne olacak, başbakan, hükümet nasıl kurulacak, kanunlar nasıl görüşülecek, KHK var mı yok mu, tüm bunları içeren, birtakım temennilerden ibaret değil, somut öneriler içeren metinlerin ortaya çıkması lazım.” dedi.
Şentop, Tokat'ta Vali Ozan Balcı'yı makamında ziyaretinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir soru üzerine, 4. yargı paketinin Meclis komisyonundan geçtiğini belirten Şentop, “Bu hafta Makina Kimya Endüstrisi Kurumuyla ilgili düzenleme görüşülecek bugünden itibaren. Belki perşembe veya önümüzdeki hafta onun görüşülmesi başlar.” ifadesini kullandı.
Sivil anayasaya ile ilgili çalışmaları da değerlendiren Şentop, şöyle devam etti:
“Türkiye uzun zamandır bir anayasa tartışması yaşıyor. Adı konulmamış bir anayasa tartışması. Bunu niçin söylüyorum? Bazı siyasetçiler, siyasi partiler, bir hükümet sistemi değişikliği öneriyor. Parlamenter sistem. Güçlendirilmiş, iyileştirilmiş parlamenter sistem önerisi var bazı siyasi partilerin. Bu nedir? Bu ancak bir anayasa değişikliğiyle mümkün olabilecek bir şeydir. Partilerin bir araya gelmesi, anlaşması, kanun çıkartmasıyla olacak bir şey değildir. Anayasa değişikliği gerektiriyor. Hükümet sistemi anayasada belirlenmiş. Parlamenter sistem, başkanlık sistemi tartışması varsa bu anayasa tartışmasıdır. Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanımızın önerisiyle, 'Gelin o zaman yeni bir anayasa yapalım' demek, 'Anayasayı kısmen tartışacağımıza gelin hep beraber anayasayı yeni bir anayasa olarak, darbe anayasasını, 12 Eylül Anayasası'nı değiştirip yerine sivil, vatandaşlarımızın oylarıyla belirlenen bir parlamentonun yapacağı anayasa olsun.' demişti. O konuda çalışmalar var.”
Yeni anayasa çalışmaları konusunda ilkeler bazında madde madde herkesin somut önerisini ortaya koyması gerektiğini vurgulayan Şentop, “Türkiye'de 2011 seçimleri sonrası yeni anayasa tartışması yaşandı. 2011 yılı sonunda bir uzlaşma komisyonu kuruldu. Ben de o komisyonda AK Parti'yi temsilen 2,5 yıl görev yaptım. Orada siyasi partilerin somut önerileri ortaya çıktı.” diye konuştu.
Şentop, “güçlendirilmiş parlamenter sistem” denildiğinde herkesin kendisine göre bir şey anladığını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hatta ben soruyorum zaman zaman, 'Ne anlıyorsunuz?' diye. Parlamentonun daha güçlendirildiği bir sistem gibi anlıyorlar. Aslında öyle değil. Tam tersine. Güçlendirilmiş parlamenter sistem literatürde var. İyileştirilmiş parlamenter sistem, yürütmenin güçlendirildiği bir sistemdir, parlamentonun değil. Nasıl güçlendiriliyor? Hükümetin kurulması kolaylaştırılıyor. Mesela salt çoğunlukla değil, alelade çoğunlukla hükümet kuruluyor. Düşmesi zorlaştırılıyor. Oy sayısı arttırılıyor düşürmek için, güven oyu, gensoruda. Onun dışında bir hükümet alternatifi bulduğunuz zaman ancak hükümeti düşürüyorsunuz falan. Bunlar hep güçlendirilmiş parlamenter sistemin özellikleri. Kanunların çıkması kolaylaştırılıyor mesela. Fransa'da uygulanan bazı yöntemler… Bunlar hep güçlendirilmiş parlamenter sistem. Güçlendirilmiş parlamenter sistem, parlamentonun değil, yürütmenin, hükümetin güçlendirildiği bir sistemdir ama öyle isimler üzerinden konuştuğumuzda herkes kendine göre içini doldurabiliyor bunların. Öyle değil. Bu bakımdan Türkiye artık ilkesel bazda tartışmalar dönemini kapatmalı anayasa tartışmasında. Bunun yerine somut, herkesin madde madde nasıl hükümet sistemi öngörüyor, cumhurbaşkanının konumu ne olacak, başbakan, hükümet nasıl kurulacak, kanunlar nasıl görüşülecek, KHK var mı yok mu, tüm bunları içeren, birtakım temennilerden ibaret değil, somut öneriler içeren metinlerin ortaya çıkması lazım.”
Şentop, tüm çalışmalardan sonra siyasi partilerin ortaya konulan temeller üzerinde anlaşması gerektiğini vurgulayarak, “Uzlaştırılabilir mi uzlaştırılamaz mı, ona bakmak lazım. Önerileri görmek lazım. Henüz öyle öneriler yok. Çok afaki, ilke düzeyinde soyut önerilerle konuşuyoruz daha henüz.” diye konuştu.
Muhabir: Cemal Coşkun