CUMHURİYET VE KAZANIMLARI
Cumhuriyeti tanımlamak gerekirse ; Milletin egemenliği kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği millet vekili aracılığıyla kullandığı yönetim biçimi olarak belirtebiliriz. (TDK)
Atatürk’ün en büyük ve en önemli kararı Milli Hakimiyete dayalı yeni bir Türk devleti kurmak kararı olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti Atatürk’ün hem ebedi hem de en yüksek eseridir.
Büyük Nutuk’un başlarında şöyle açıklamıştır. Mustafa Kemal
‘’Efendiler, bu vaziyet karşısında bir tek karar vardı: O da milli hakimiyete dayanan, kayıtsız ve şartsız yeni bir Türk Devleti kurmak. İşte daha İstanbul’dan çıkmadan önce düşündüğümüz ve Samsun’da Anadolu topraklarına ayak basar basmaz uygulamaya başladığımız karar bu karar olmuştur.
Doksan yedi yıl önce bugün bir lider, yaşadığımız bu topraklarda, Anadolu’yu özgürleştiren en büyük adımı attı.
30 Temmuz 1925 te Kastamonu’da ki konuşmasın da ;
‘’Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz devrimlerin amacı, Türkiye Cumhuriyeti Halkını tamamen asri ve bütün mana ve şekilleri ile medeni bir hayat-ı içtimaiye haline getirmektir.’’ Anlaşıldığı üzere devrimin hedefi sadece Cumhuriyeti kurmak değil Türkiye Cumhuriyeti halkını çağdaş ve medeni bir toplum haline getirmektir.
Toplum için Cumhuriyetin kazanımları nelerdir, halkın hangi alanda değişimleri olmuştur,
Özel Hayatın Gizliliği; Anayasa ile birlikte her vatandaş özel ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir.
Düşünce,toplantı ve gösteri özgürlüğü; İnsanlar hangi düşünceye sahip olurlarsa olsunlar fikirlerini dile getirme ve bireylerin düşüncelerini açıklamak amacıyla toplantı ve yürüyüş hakkı anayasanın 25.nci maddesiyle teminat altına alındı.
Seçme ve Seçilme Hakkı; Kadının adı dahi yokken erkekler ile eşit koşullarda toplumsal yaşama katılma hakkı sağlanmıştır.
Eğitim Hakkı; Okuma ve yazma tüm ulusa yayılmış,her bir yurttaşın eşit koşullarda eğitim alması sağlanmıştır.
Sağlık Hakkı; Hangi statüde olursa olsun tüm yurttaşların sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı anayasal güvence altına alındı.
Yaşam Hakkı; Cumhuriyet yasaları ile insan yaşam hakkı anayasa ve yasalar ile korunma altına alınmıştır.
Din ve Vicdan Özgürlüğü; Ülkede yaşayan tüm yurttaşlarımızın sahip oldukları inançlar konusun da serbest olduğu,zorlama ve müdahaleye tutulamayacağı anayasal güvence altına alınmıştır.
Yurttaşların şikayetlerini ve isteklerini yetkili makamlara ve TBMM başvuru ve iletme hakkının verilmesi.
Konut Dokunulmazlığı; Konutlara izinsiz girilmemesi yasal güvenceye alındı.
Basın Özgürlüğü; Anayasada basın aracılığıyla görüş ve düşüncelerini açıklama ve yayma hakkı kabul görmüştür.
Bugün her şeye rağmen doksan yedi yıl önce ki bu hakların varlığından konuşabiliyorsak Cumhuriyetin bize kazandırdığı yurttaşlık bilinci sayesinde olsa gerek. İnsan odaklı, özgür ve bağımsız bir ülkede bize emanet edilen Cumhuriyeti ve haklarımızı bilimin ışığında geleceğe taşımalıyız.
Yunus Nadi’nin ‘’Her kerameti meclisten beklemek niyetindemiyiz’’ sorusuna
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK;
‘’Ben her kerameti meclisten bekleyenlerdenim. Bir devreye yetiştik ki onda her iş meşru olmalıdır. Millet işleri de ancak milli kararlara istinat etmekle milletin hissiyatı umumiyesine tercüman olmakla hasıldır. Milletimiz çok büyüktür. Hiç korkmayalım.
Türkiye Cumhuriyeti yalnız iki şeye güvenir. Biri ‘’Ulus Kararı’’, diğeri en ağır ve zor koşullar içinde dünyanın takdirine hakkı ile layık görülen ‘’Ordunun Kahramanlığıdır.’’
Atatürk diktatörlük özlemi çekenlerin değil, Türkiye’de milli iradeyi hakim kılmak isteyen demokrasi taraftarlarının önderidir.
Atatürk annesinin mezarı başında ‘’Millet hakimiyeti uğruna canını vermeyi vicdan ve namusu üzerine yemin etmiş İNSANDIR’’ Harun PİR