ONBİR KASIM
Dün günlerden on kasımdı. Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün 82. nci ölüm
yıl dönümüydü. Başta devlet erkanı olmak üzere tüm yurtta resmi ve özel
törenlerle ‘’hasret ve özlemle ‘’ anıldı. Türk halkının anma coşkusu ile yine
Anıtkabir’i binlerce insan ziyarette bulundu.
Kurduğun Cumhuriyeti ilelebet yaşatacağını ,izinden ayrılmayacaklarını, yapmış
olduğun devrimlerin savunucusu , bekçisiyiz ifadeleri yazıldı ve söylendi.
Ancak yine olduğu gibi bazı meczuplar, ihanet içinde olan kişiler ve hatta
kartvizitinde profesör yazan okumuş ama cehalet düşükleri ‘’ hasret ve özlem ‘’
ile Atamızın anılmasını anlamakta zorluk çektiler.
15 Ağustos 2016 yılında Karadeniz Hayat Gazetesinde yayımlanmış olan
yazımın bazı paragraflarını belirtmek istiyorum.
Konu Atatürk evi ;
‘’’’Sayın Hayati TEKİN’in Kutlukent Belediye Başkanlığı döneminde yaptığı bu
ev daha nelere tanıklık etmiştir. Yurt dışından gelen turlar, yurt içi
turları,okullar ve öğrencilerimize ,kimi oradan geçerken görüp gezdiği
insanlarımıza , tabii ki hemşehrilerimize görsel bir sunu yanında tarihi rehber
olmaktadır.
Duyumum o ki köprü ve yol yapımından dolayı bu evin kaldırılması gündemde.
Yerini değiştirebilirsiniz, ama asla ATATÜRK EVİ’ni yapmamayı düşünmeyin.
Büyükşehir Belediye Başkanlığımızın bu düşüncede olacağını hiç sanmıyorum.
Ancak evin kaldırılması düşünülen yerin ise Asarağaç piknik alanı olduğu ileri
sürülmektedir. Oysa bu düşüncenin tamamıyla yanlış bir seçim olacağını ,
bunun ilimizede zarar vereceğini anlamak çok zor olmasa gerek.
Eğer iddialar doğru ise siz plan ve programlarınızı lütfen yeniden gözden
geçirin. Atatürk evini toplumdan kopuk, görselden uzak, ulaşımı zor, daha çok
turist almalıyız derken Asarağaç piknik yerine Ata’mın doğduğu evi kurtuluş
savaşı için Samsun’a çıktığı BANDIRMA VAPURUYLA buluşturalım.
19 MAYIS 1919 dan günümüze tanıklık eden tarih yalnızca bir ATATÜRK EVİ
olarak değil O’na yapılan haksızlığın ve duyarsızlığın en canlı örneklerinden
sadece biridir. Bağımsızlık ve özgürlüğün başlangıç noktası olarak köklü bir
geleneğin önemli bir simgesidir. Aslına uygun bir şekilde düzenlenmesi
üzerimizde ki vefa borcudur.
Sürekli büyüyen ve gelişen Samsun’un sorunlarından biri olan toplu taşıma ve
ulaşıma çözüm üretmek ve bu projelerin hayata geçirilmesi ne kadar gerekli ve
önemli ise bu çalışmaların şehrin dokusuna ve tarihi mirasına zarar vermeden
yapılmasını beklemek de o derece doğru bir taleptir.
Yitirilen eserler bir daha yerine konamıyor. Yok olan her eserle şehrimiz daha da
kimliksiz bir hale geliyor.’’’’
YAZMIŞIZ…..
PEKİ NE OLDU ?
2016 yılında uyarılarımıza rağmen ATATÜRK EVİ Asarağaç piknik alanına taşındı;
Yurt dışı ve yurt içi ziyaretçi ve turların ile öğrencilerimizin ulaşımı zor bir yerde
konumlandırıldı ;
Taşındıktan sonra atıl halde, adeta çürümeye bırakılmış, bir kasıt düşünmeseniz
bile büyük bir ihmal ve de beceriksizlik dahilinde olduğu;
Eşyalarının ve kütüphanesinin akibeti nedir, nerededir,yeterince
korunmuşmudur bilinemediği ;
Şu an bu haliyle dahi görmeye gitseniz kapı ve pencereleri kilitli ve kapalı ;
Ayrıca piknik alanı ne yazık ki ücretli. Lokantasında yemek yiyip çay
içmeyecekseniz eğer ;
ZİYARETİMDE GÖRDÜĞÜM İÇİMİ ACITTI
ÇÖZÜM NEDİR, NE OLMALI ?
Atatürk Evi öncelikle Tekkeköy ilçe sınırların da kalacaksa Ahmet DAVUTOĞLU
parkına kurulmalıdır.
Önceden belirttiğimiz şekliyle Bandırma Vapurunun yakınına
konumlandırılmalıdır.
Atatürk Evinin yönetimi ,sorumluluğu,personel, giderleri, istekleri halinde
ilimizde bulunan ve yaygın bilinen adlarıyla Balkan Türkleri, Mübadele Derneği,
ADD, Atatürk Vakfı, KARDEF, BALKAN-RUMELİ KONF. Larına yada bunlardan
oluşturulacak bir platformun sorumluluğuna verilebilir.
2016 yılından bu güne dek bir hazırlığı olmayan BŞB Meclisince alınacak bir
kararla Atatürk Evi STÖ’ lerine verilmelidir.
ATATÜRK ‘’ Manevi mirasım bilim ve akıldır’’ demiştir.
HARUN PİR