Samsun İli Yatırım ve İhracat Zirvesi (1)
– Ticaret Bakanı Mehmet Muş:
– “İstanbul Sanayi Odası İmalata Dayalı İhracat İklim Endeksi 2022 Mayıs ayından itibaren en yüksek oranına ulaşmış, 50 eşik değeri üzerinde zaten seyrediyordu son üç aydır. Bugün de 53,1 olarak son bir yılın en yüksek rakamına ulaşmıştır. Bu bize bir şey söylüyor, yılın ikinci yarısını aslında çok daha önemli, hızlı bir büyümeyle geçireceğimizi işaret ediyor”
– DEİK Başkanı Nail Olpak:
– “Biz hizmet ticaretini daha ziyade turizm olarak tanımlarken bugün sağlıktan, eğitime, eğlenceden, müteahhitliğe, yazılıma, bilişim hizmetlerine hepsini hizmet ticareti içinde görebildiğimiz çok geniş bir yelpazeyi konuşuyoruz”
SAMSUN (AA) – Ticaret Bakanı Mehmet Muş, “İstanbul Sanayi Odası İmalata Dayalı İhracat İklim Endeksi 2022 Mayıs ayından itibaren en yüksek oranına ulaşmış, 50 eşik değeri üzerinde zaten seyrediyordu son üç aydır. Bugün de 53,1 olarak son bir yılın en yüksek rakamına ulaşmıştır. Bu bize bir şey söylüyor, yılın ikinci yarısını aslında çok daha önemli, hızlı bir büyümeyle geçireceğimizi işaret ediyor.” dedi.
Ticaret Bakanlığı tarafından Samsun'a bir otelde düzenlenen “Samsun İli Yatırım ve İhracat Zirvesi”nde konuşan Bakan Muş, salgın ve savaşların ham madde ve enerji krizlerinin küresel ekonomiyi belirsizliğe sürüklediğini söyledi.
Tüm bu olumsuz gelişmelere rağmen Türkiye'nin 2022 yılı ihracatının bir önceki yıla göre yüzde 5,6 artarak 254 milyar dolar olarak gerçekleştiğini anımsatan Muş “Üretim, istihdam, yatırım ve ihracata dayalı büyüme modelini önemseyen ülkemiz, küresel ticaretteki payını yükseltmek ve yüksek katma değerli mal ve hizmet ihracatını artırmak için çalışmalarına hız kesmeden devam etmektedir.” diye konuştu.
Bakan Muş, açıklanan İstanbul Sanayi Odası İmalata Dayalı İhracat İklim Endeksi verilerine de değinerek şöyle devam etti:
“İstanbul Sanayi Odası İmalata Dayalı İhracat İklim Endeksi 2022 Mayıs ayından itibaren en yüksek oranına ulaşmış, 50 eşik değeri üzerinde zaten seyrediyordu son üç aydır. Bugün de 53,1 olarak son bir yılın en yüksek rakamına ulaşmıştır. Bu bize bir şey söylüyor, yılın ikinci yarısını aslında çok daha önemli, hızlı bir büyümeyle geçireceğimizi işaret ediyor. İhracattan aldığımız pay yüzde 1'e, hizmet ihracatından aldığımız pay ise yüzde 1,27'ye ulaşmış durumda. Bu noktada biz Bakanlık olarak bütün ihracatçılarımızın karşılaştığı sorunların çözümü, özellikle onları teşvik etmek, işlerini kolaylaştırmak için gerekli kararları hızlı bir şekilde aldığımızı ifade etmek isterim. Ekonomimizin lokomotifi olan ihracata yönelik her yatırım topyekun ülkemizin üretimine, ticaretine, istihdamına katkı anlamına gelmektedir. Bu anlamda küçük büyük demeden firmalarımızı temelden başlayarak bir dünya markası haline gelmeleri amacı doğrultusunda devlet yardımlarımızı onlara sağlıyoruz. Teknolojinin geldiği noktada ticareti şekillendirdiği, ticaretin içinde önemli bir katalizör görevi gördüğünün farkındayız. Bu anlamda dijitalleşen dünyada e-ihracat aktörlerinin ihtiyaçlarını dikkate alarak onların işini kolaylaştıracak ve çeşitli teşvik kalemlerini de bu anlamda geliştiriyoruz.”
– “İGE AŞ tarafından ihracatçılarımızın toplam 33,4 milyar liralık kredisine kefalet sağlandı”
İhracatçıların ve sanayicilerin en önemli sorunlarının finansmana erişim ile vade sorunları olduğuna işaret eden Muş, “2022 yılında İhracatı Geliştirme Anonim Şirketi (İGE AŞ) faaliyetlere geçti. İGE AŞ kredibilitesi olan ancak teminat sorunu yaşayan firmalara, KOBİ'lerimiz başta olmak üzere tüm ihracatçılarımız için finansmana erişimi kolaylaştırdı, kolaylaştırıyor. Bu kapsamda İGE AŞ tarafından ihracatçılarımızın toplam 33,4 milyar liralık kredisine de kefalet sağlandı.” ifadelerini kullandı.
Ticaret Bakanı Muş, Türk Eximbank ile İGE AŞ arasında geçen yıl bir protokol imzaladığını hatırlatarak, şöyle devam etti:
“Böylelikle firmalarımız ihracat desteklerimizden yararlanmak için zamandan kaynaklı finansman yükünden kurtulmuşlardır. İGE AŞ, Türk Ticaret Bankasının yüzde 98,5 hissesini satın almıştır. Türkiye'nin milli sermayeli ilk özel bankasın unvanını taşıyan Türk Ticaret Bankasının satın alınması ihracatçımızın finansmana erişimini daha da kolaylaştıracaktır ve banka faaliyete geçer geçmez de geliştireceği ürünler ağırlıklı olarak ihracatçılara yönelik olacaktır. Küresel ticaretteki trendleri yakından takip ederek ihracatçılarımızın yakın pazarlarda elde ettiği başarıyı uzak pazarlarda da göstermesini istiyoruz. Bunun için uzak ülkeler stratejisini hayata geçirmiş bulunuyoruz.”
Mal ihracatı kadar hizmet ihracatını da önemsediklerini, bunun için Bakanlık içinde kurdukları genel müdürlüğün faaliyetlere başladığını aktaran Muş, “2023 yılında 100 milyar doların üzerinde bir hizmet ihracatı rakamına da ülke olarak ulaşmayı hedefliyoruz. Bütün bunların aslında Türkiye'nin cari açık konusuna önemli bir katkı sağlayacağından da şüphe duymuyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
– “Samsun için yapılacak yatırımları takip edeceğiz”
Samsun'un önemli bir üretim ve ihracat merkezi olmasını arzu ettiklerini vurgulayan Bakan Muş, şunları kaydetti:
“Samsun'a bu zirveden sonra önemli yatırımlar geleceğine de eminim. Organize sanayi bölgeleri var, onların büyüklüklerini ciddi bir ölçeğe ulaştıracak, çok uzun sürmez, kısa bir zaman içinde ölçü olarak da çok büyük organize sanayi bölgeleri burada oluşacaktır, göreceksiniz. Çok büyük ölçekli yatırım yapmak isteyen şirketlerin arazi ve arsayla alakalı herhangi bir sorunu olmayacağını ifade etmek isterim. Burada yatırım yapmak isteyen her bir sanayici her bir üretici her bir ihracatçı rahat bir şekilde buraya gelebilir. Onun yatırımı bizim şehir olarak yatırımımızdır, birebir süreçlerini takip etmek de bizim temel görevimizdir.”
Muş, zirveye katılan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun aynı zamanda TOGG Yönetim Kurulu Başkanı olduğunu da anımsatarak, Samsun'a Togg ile ilgili yatırım almak istediklerini de sözlerine ekledi.
– DEİK Başkanı Nail Olpak, Samsun'un ticari altyapısına dikkati çekti
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak da konuşmasında, bağımsızlık ve Milli Mücadele'nin ilk hareketine ev sahipliği yapan Samsun'un bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sanayisi, tarımı ve gelişmiş altyapısıyla ülkeye hizmet vermeye devam edeceğini belirtti.
Olpak, küresel dünyanın, ticaret ve finansal kurallarının değiştiği bir dönemden geçtiğini ifade ederek, “Kovid salgınıyla tedarik zincirinin artan önemini gördük. Tek kaynağa bağlı olmanın risklerini gördük. İvme kazanan bir dijital dönüşüm sürecini gördük. Bunları konuşurken gündemimizdeki Avrupa Yeşil Mutabakatı'nda da başka önceliklerin hayatımıza girdiğini gördük. Rusya-Ukrayna Savaşı ile birlikte gıda ve enerjinin hayatımızdaki önemini daha fazla görmeye başladık.” dedi.
Değişen küresel ortamda Türkiye'nin değişen güç dengelerinin merkezinde yer aldığını ifade eden Olpak, Türkiye'nin Batı ve Doğu ile ilişkilerinin yanı sıra Asya ve Latin Amerika ülkeleri başta olmak üzere yeni hedef pazarları da radarına aldığına işaret etti.
“Bu tespitlerin ışığı içinde Samsun Türkiye'nin vizyonuna nasıl daha fazla katkıda bulunabilir ve biz iş dünyası temsilcileri olarak bunun neresinde yer alabiliriz?” diye soran Olpak, şunları dile getirdi:
“Geçtiğimiz yıl 1,3 milyar dolarlık bir ihracatı konuşuyoruz. Milli gelir içinde yüzde 1 payı olan Samsun'un ihracatın içinde de Sayın Bakanımızın hedefleri doğrultusunda önce yüzde 1, sonra yüzde 2 çok önemli bir açılım olacağını görüyoruz. Burada çok fazla farklı altyapılar var. Kültür balıkçılığından tutun da tarım ve gıdanın hayatımızdaki yerine baktığımızda Samsun'un bu altyapıya ne ölçüde hizmet edebileceğini biliyoruz. Ülkemizin beşinci büyük serbest bölgesi olan Orta Karadeniz Serbest Bölgesi'nin yeni alanı bu sürecin içesinde çok önemli olacak.”
Samsun'un enerji ve lojistik konusunda da önemli bir altyapıya sahip olduğunu vurgulayan Olpak, “Küresel ticarette artan önemlerden birisi de mal ticaretinin yanı sıra hizmet ticareti. Biz hizmet ticaretini daha ziyade turizm olarak tanımlarken bugün sağlıktan, eğitime, eğlenceden, müteahhitliğe, yazılıma, bilişim hizmetlerine hepsini hizmet ticareti içinde görebildiğimiz çok geniş bir yelpazeyi konuşuyoruz. Sağlık kenti Samsun'u konuştuk, sağlıkta medikal ürenler pazarındaki altyapısını biliyoruz. Yapımı devam eden, önümüzdeki dönemde devreye girecek yeni Şehir Hastanesi ve benzeri altyapı yatırımları da bunları güçlendirecektir.” diye konuştu.
(Sürecek)
Muhabir: Bülent Karaaslan