Metro Türkiye’den Sürdürülebilir Bir Dünya İçin Enerji Tasarrufu
Sürdürülebilirliği bir iş yapış biçimi olarak ele alan Metro Türkiye, enerji kullanımını azaltan ‘verimli’ ve ‘yenilenebilir’ çözüm yollarıyla daha yeşil bir geleceğe katkıda bulunuyor.
Sürdürülebilirliği bir iş yapış biçimi olarak ele alan Metro Türkiye, enerji kullanımını azaltan ‘verimli’ ve ‘yenilenebilir’ çözüm yollarıyla daha yeşil bir geleceğe katkıda bulunuyor. Mağazalarının enerji ihtiyacını karşılamak için 30MW ulaşması hedeflenen Güneş Enerjisi Sistemleri (GES) projesi yürüten ve iş süreçlerinde daha az enerji tüketmek için dijital dönüşüm çalışmaları yapan Metro Türkiye, tüm mağazalarında hayata geçirdiği elektrikli şarj istasyonları ile müşterilerini temiz enerji kullanımında destekliyor. Gıda atığı ile mücadele konusunda hem kendi operasyonlarında hem tedarikçileriyle hem de en büyük iş ortağı olduğu yeme içme sektörüyle ciddi adımlar atan Metro Türkiye, Enerji Haftası’nda müşterilerini de alternatif enerji kaynaklarını kullanmaya ve gıda atığını önlemeye davet ediyor.
Günümüzde, küresel ısınmayı tetikleyerek iklim değişikliğine yol açan enerji kullanımını azaltan yöntemleri ve yenilenebilir kaynakları tercih etmek, sürdürülebilir bir gelecek için büyük bir önem taşıyor. Özellikle enerji-yoğun endüstrilerin bu konuda attığı her adım, geleceğimizin de yönünü belirliyor. Gıda-perakende sektörü de özellikle gıdaların tazeliğini ve kalitesini korumak amacıyla kullandığı enerji ile bu alanda ciddi bir rol üstleniyor. 1990 yılından bu yana yürüttüğü tüm faaliyetlerinin merkezine sürdürülebilirliği koyan Metro Türkiye, devreye aldığı uygulamalarla enerji kullanımını azaltarak, yeme-içme sektörüne öncülük ediyor. 2023 yılında güneş enerjisi sistemi (GES) projesinin ilk fazını devreye alarak 15 mağazada elektrik ihtiyacının yüzde 70’ten fazlasını yenilenebilir enerji ile karşılamaya başlayan şirket, 30 mağazayı kapsayan projeyi yıl sonuna kadar tamamlayarak “2040 Karbon Sıfır” hedefi doğrultusunda önemli bir adım daha atmış oldu. Mağaza otopark alanlarında ZES işbirliği ile kurduğu elektrikli şarj istasyonlarıyla müşterilerini de temiz enerji kullanımında destekleyen Metro Türkiye, tabağımızdaki her gıdanın üretiminde kullanılan enerjinin farkındalığıyla, gıda atığını engelleyecek çalışmaları da hayata geçiriyor. Daha iyi ve yeşil bir gelecek için Metro Türkiye, Enerji Haftası’nda herkesi alternatif enerji kaynaklarını kullanmaya ve gıda atığını önleyecek adımlar atmaya çağırıyor.
Değer zincirine sürdürülebilir çözümler
Faaliyete başladıkları ilk günden bu yana sürdürülebilirliği bir iş yapış biçimi olarak ele aldıklarını ifade eden Metro Türkiye CEO’su Sinem Türüng, yoğun kaynak kullanımı gerektiren gıda-perakende sektöründe enerjinin daha verimli kullanılması amacıyla uygulamalar geliştirdiklerini ve yenilenebilir enerji kullanımını artırdıklarını söyledi. Türüng, “Enerji tüketiminin iklim değişikliğinin ana unsurlarından biri olduğuna inanan bir şirket olarak sorumlu üretim ve tüketimi hep gündemimizde tutuyoruz. Birleşmiş Milletlerin 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’ndan Erişilebilir ve Temiz Enerji hedefi doğrultusunda iklim değişikliği ve etkilerinin azaltılması konusunda aksiyonlar alıyoruz. Bu amaçla öncelikle 2008 yılından beri akaryakıt, doğal gaz, elektrik, ısıtma ve soğutma, kağıt tüketimi, ticari soğutucular ve klimalarda soğutucu akışkan kayıpları, şirket araçları ve güç jeneratörlerindeki yakıt tüketimi, tüm enerji kaynaklarındaki kayıplar ve iş seyahatleri kaynaklı sera gazı emisyonlarımızı hesaplayıp raporluyoruz. Tedarikçilerimizin de çevreye zarar vermeyen kaynaklardan elektrik üretmesini teşvik ederek etki alanımızı değer zincirimize yaygınlaştırmayı hedefliyoruz.” dedi.
Mağazalarda enerji ihtiyacı 500 milyon TL’lik GES yatırımıyla karşılanacak
Artan sanayileşme ve kaynak tüketiminin yaşadığımız ekosistemi tehdit ettiği günümüz koşullarında, kaynakların ekonomik kullanılması gerektiğini vurgulayan Sinem Türüng, “2015 yılında Mersin mağazasında kurduğumuz güneş panelleri aracılığıyla Metro Grup içerisinde güneş enerjisiyle elektriğini üreten ilk şirket olduk. 2016 yılında Antalya mağazasında, güneş panelleri kurduk. 2040 yılına kadar karbon nötr olma hedefimiz doğrultusunda 2023’ü yenilenebilir enerji yatırımlarında genişleme yılı ilan ederek, ‘30 mağazaya 30 MW’ sloganıyla Güneş Enerjisi Sistemi (GES) yatırımımızı devreye aldık. 500 milyon TL’lik bu yatırımın ilk fazını devreye alarak, 15 mağazamızda elektrik ihtiyacının yüzde 70’ten fazlasını yenilenebilir enerji ile karşılamaya başladık. İkinci etabı devam eden projemiz bu yıl tamamlandığında, yaklaşık 110 bin kişinin yıllık enerji tüketimine denk gelen toplam 30 MW üretimi gerçekleştirerek, 30 mağazamızda kullandığımız elektriğin yaklaşık yüzde 60’ını temiz enerji ile karşılamış olacağız” diye konuştu.
Otopark alanlarında elektrikli araç istasyonları ile yeşil bir geleceğe destek
Sinem Türüng, yeşil enerji kullanımında müşterilerini de teşvik etmek amacıyla Zorlu Enerji’nin yenilenebilir enerji kaynakları ve elektrikli araç şarj istasyon altyapısı markası ZES ile iş birliği yaptıklarını da hatırlatarak, “Projemiz kapsamında Türkiye genelindeki mağazalarımızda 100 ZES istasyonunu hizmete açtık. Bu yıl içinde 35 mağazamızda daha elektrikli şarj istasyonu açmayı hedefliyoruz.Bu sayede elektrikli araç kullanan müşterilerimiz bir yandan alışveriş yaparken araçlarını 30 ila 60 dakika gibi kısa bir sürede, I-REC sertifikalı temiz enerji ile şarj etme imkânı buluyor” dedi.
Gıda atıklarının önüne geçerek enerjiyi de koruyor
Metro Türkiye’de gıda atıklarını enerji israfının önemli sorunlarından biri olarak gördüklerini dile getiren Sinem Türüng, şöyle devam etti:
“Gıda üretiminde enerji kaynaklarının payı oldukça önemli çünkü tarım, işleme, ambalajlama ve dağıtım süreçleri sırasında oldukça yoğun bir enerji tüketimi söz konusu. Gıda atıkları, oluşturdukları sera gazı emisyonlarıyla iklim değişikliğini etkiliyor. Metro Türkiye olarak, gıda atıklarını önleme konusunda ciddi çalışmalar yürütüyoruz. Öncelikle kendi operasyonlarımızda gıda atığının oluşmaması için satış özelliğini kaybeden ürünleri gıda bankalarına ulaştırıyor, hayvan barınaklarına bağışlıyor, hayvan yemi olması için satışlar gerçekleştiriyor ya da kompost olmasını sağlıyoruz. Ekosistemimizin gücünü kullanarak etkiyi daha da arttırmak üzere çalışmalar yürütüyoruz. Tedarikçilerimizi sürecin bir parçası haline getirme amacıyla Dünya Kaynakları Enstitüsü (WRI) tarafından yürütülen 10x20x30 Gıda Kayıp ve Atıkları ile Mücadele Girişimi’ne katıldık. En büyük iş ortağı olduğumuz yeme içme sektöründe de gıda atığını azaltma amacıyla kılavuzlarımızla, farkındalık projelerimizle ve reçetelerle otel ve restoranlara rehberlik ediyoruz.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı