Düzce Depremi’nde hayatını kaybedenlerin acısı unutulmuyor
DÜZCE (AA) – ÖMER ÜRER/CEM ALİ KUŞ – Düzce'de 12 Kasım 1999'da meydana gelen depremde 2,5 saat kaldığı enkaz altından çıkan, annesini …
DÜZCE (AA) – ÖMER ÜRER/CEM ALİ KUŞ – Düzce'de 12 Kasım 1999'da meydana gelen depremde 2,5 saat kaldığı enkaz altından çıkan, annesini, ablasını ve eniştesini de kurtaran 40 yaşındaki Ekrem Öksüz, hayatını kaybeden 2 kız kardeşinin acısını ilk günkü gibi yüreğinde hissediyor.
Depremin merkez üssü Kaynaşlı ilçesinde depreme iş yerinde yakalanan, o dönem 17 yaşında olan ve yıkılan binada enkaz altında kalan Öksüz, kendi imkanlarıyla kurtulup yakın mesafedeki evine koştu.
Yaralı halde evine ulaşan Öksüz, evlerinin bulunduğu büyük kısmı yıkılan 4 katlı binanın giriş katında yaşayan annesi Aynur ile kız kardeşleri 12 yaşındaki Hürrem Elif ve 15 yaşındaki Hümeyra Öksüz'ün enkaz altında kaldığını öğrendi.
Binanın yıkılmamış kısmından eve giren Öksüz, güçlükle ulaştığı annesini yaralı kurtardı. Kız kardeşi Hümeyra'ya ulaştığında hayatını kaybettiğini anlayan Öksüz, dışarı çıkardığı kardeşini yakınlarına teslim etti.
Göçükte oluşan yangın nedeniyle dumana maruz kalan Öksüz, diğer kız kardeşinin sesini duyduğu bölgeye ulaşmak için uzun süre uğraştı. Duman nedeniyle zorluk çeken Öksüz, bir komşusunun yardımıyla kız kardeşinin bulunduğu alana yaklaştı.
Güçlükle dışarı çıkardığı kardeşinin hastanede hayatını kaybettiğini öğrenen Öksüz'ün acısı katlandı.
– “Kardeşimin sesi hala kulağımda”
Ekrem Öksüz, AA muhabirine, Düzce Depremi'nin unutulmaması gereken bir afet olduğunu söyledi.
Depremin, Türkiye'nin bir gerçeği olduğuna işaret eden Öksüz, “Enkaz altında kalmayan bu durumu bilmez. Yapılarla alakalı hiçbir şeyi es geçmemek gerekiyor. Can gittiği zaman geri gelmiyor.” diye konuştu.
Öksüz, kız kardeşlerini kaybetmenin üzüntüsünü yüreğinde hissettiğini dile getirerek, “Öldüklerine inanamıyorum. Yıllar geçmesine rağmen hala geri geleceklermiş gibi geliyor.” dedi.
Deprem günü yaşadıklarını anlatan Öksüz, şunları kaydetti:
“Enkaz altından çıktıktan sonra enkaz altında kalan annemi, ablamı ve eniştemi çıkardım ama büyük kız kardeşim hayatını kaybetmiş. Enkaz altında kalan küçük kız kardeşimle konuştum. Saatlerce enkaz altında konuştuk. Kardeşime 'Seni buradan çıkaracağım.' dedim. Hemen hemen her gece kardeşimin o sesi kulağımda, 'Ağabey ne olur beni buradan al.' diyordu.”
Öksüz, yaşadıklarını unutmanın mümkün olmadığını belirterek, “Benim olduğum yerde başka hiç kimse enkaz altında kalmadı. Hep dua ederek orada zamanımı geçirdim. Gece boyunca çok artçı sarsıntı hissedildi. Oradan çıkınca eve geldim ki zaten dünyam orada yıkıldı benim. Depremi unutmayacağız ve unutturmayacağız.” şeklinde konuştu.
Depreme karşı önlem almanın önemini vurgulayan Öksüz, “İki canı toprağa koymak kolay değil. Biz iki canı toprağa koyduk, diğer canlar yanmasın. Evler deprem göz önünde bulundurarak yapılsın.” ifadelerini kullandı.
– Depremde kaybettiği yakınlarının hatıralarını yüreğinde yaşatıyor
Depremde babasıyla birlikte ailesinden 5 kişiyi kaybeden 51 yaşındaki Ali Aydın da depremin acı hatıralarını unutamıyor.
Kocaeli'de yakalandığı depremin ardından Düzce'ye geldiğini anlatan Aydın, “Her taraf yıkılmış. Ailemi bulamadım. Her yer karanlıktı. Babamın camide enkazın altında kaldığını öğrendik. Cami tamamen çökmüştü. Babama o gece ulaşamadık. Amcamın hanımı ve çocukları da enkaz altındaydı. Ne tarafa koşacağımızı bilemedik.” diye konuştu.
Aydın, babasının, yengesinin ve 3 kuzeninin hayatını kaybettiğini dile getirerek, “Çok acı bir olay, keşke bu tarz acılar yaşamasak. İnşallah bir daha yaşamayız. Çok acı bir olay, anlatılamaz.” ifadesini kullandı.
Geçmişi unutmanın zor olduğunu vurgulayan Aydın, “Acıları her an yaşıyorsun çünkü yoklukları her an aklımızda. Baktığımız her yerde hatıraları var.” dedi.
Muhabir: Esra Altınmakas