Erken teşhis, kanser tedavisinin başarıya ulaşmasında kilit rol oynuyor
– Türkiye İş Bankası grup şirketleri arasında yer alan Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır Söğütözü Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ece Esin:
– Kanserin her evresi ölümcül değil. Kanser hayat için yapılan bir savaş ise kanseri daha oluşum aşamasındayken yakalamak savaşta üstünlük kurmanın ve galibiyet almanın garantisi haline geliyor”
İSTANBUL (AA) – Türkiye İş Bankası grup şirketleri arasında yer alan Bayındır Sağlık Grubu, kanser, sebebi bilinen ölümler arasında kalp ve damar hastalıklarından sonra ikinci sırada yer alan önemli bir halk sağlığı problemi olduğunu bildirdi.
Hastaneden yapılan açıklamaya göre, dünya genelinde yaklaşık her 6 ölümden biri, ülkemizde ise her 5 ölümden biri kanser nedeni ile gerçekleşiyor.
Vücudun öz hücrelerinin kontrolden çıkarak aşırı çoğalması ve ölmesi gereken hücrelerin kontrollü ölüm programlarından çıkarak uzun süreli yaşayan hücrelere dönüşmesi sonucu ortaya çıkan kötü huylu hastalıklar genel olarak kanser olarak adlandırılıyor. 2030 yılında tüm dünyada kanser nedeniyle 13,2 milyon insanın ölümü beklenirken, erken tanı kanserde her geçen gün önem kazanıyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Bayındır Söğütözü Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ece Esin, kanserin, erken tanı sayesinde korkulan bir hastalık olmaktan tamamen çıkabileceğini belirtti.
Esin, risk faktörlerinin iyi yönetilmesinin ve tarama yöntemlerinden faydalanmanın önemine değindi.
– “Kanserin her evresi ölümcül değil”
Kanserin tüm dünyada kardiyovasküler hastalıklarla birlikte hayatı tehdit eden nedenler arasında en büyük riski oluşturduğunu belirten Esin, “Oysa ki kanserin her evresi ölümcül değil. Kanser hayat için yapılan bir savaş ise kanseri daha oluşum aşamasındayken yakalamak savaşta üstünlük kurmanın ve galibiyet almanın garantisi haline geliyor.” ifadelerini kullandı.
Daha az sıçramış ve lokal saptanan tümörün tedavisinin kolay ve başarılı olduğunu kaydeden Esin, kanserde tarama tetkikleri ile erken tanı koyulmasının mümkün olduğunu bu sebeple kanserli hücrelerin erken teşhis edilmesinin, tümörün vücutta yayılmadan önce hastalığın önüne geçilmesi ve tedavinin başarıya ulaşmasında kilit rol aldığını açıkladı.
Esin, “Kadınlarda sıralamayı akciğer kanseri, kalın bağırsak kanseri, rahim ağzı kanseri ve yumurtalık kanseri izliyor. Erkeklerde ise bu sıralama akciğer kanseri, prostat kanseri, kalın bağırsak kanseri, mesane kanseri ve mide kanseri olarak gerçekleşiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
– “Her 8 kadından birinde meme kanseri görülüyor”
Kadınlarda ve erkeklerde artan kanser oranlarına rağmen bu kanserlerden birçoğuna yönelik tarama yöntemlerinin bulunmasının mutluluk verici olduğunu belirten Esin, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Her 8 kadından birinde meme kanseri görülüyor. Meme kanseri, sık görülmesine rağmen en başarılı tarama yöntemlerinin kullanıldığı tümör tipi olarak karşımıza çıkıyor. Ülkemizde 40 yaşından sonra her kadının yıllık olarak mamografi ile taranması öneriliyor. Öncesinde ise 20 yaşından sonra yılda bir hekim muayenesi ve ayda bir kendi kendine muayene erken tanıda önem kazanıyor. Öldürücülüğü en yüksek tümör tipi olan akciğer kanseri, erkeklerde en sık kadınlarda ise ikinci en sık görülen tümör olarak biliniyor. Akciğer kanserinde sigara ve diğer tütün ürünlerine hiç başlamamak en etkili önlem. Sigaradan vazgeçildiği an zarardan dönülüyor. Son yıllara kadar akciğer kanserine karşı taramanın bir faydası olduğu düşünülmüyordu. Ancak yakın zamanda yapılan araştırmaların sonuçlarına göre düşük dozlu tomografi yöntemi ile akciğer kanseri taramasının olumlu sonuçlara yol açtığı görülüyor. Henüz ülkemizde sağlık politikasına dahil edilemese de isteğe bağlı ve hekim önerisi ile tomografi taraması yapılabiliyor.”
Esin, kalın bağırsak tümörleri hem erkekleri hem de kadınları etkilediğini, kalın bağırsak tümörlerinin, gelişim mekanizmalarının süreci dolayısıyla erken tanıya çok yatkın tümörler olduğunu belirtti.
Bu tip kanser için birkaç tarama yöntemi mevcut olduğunu kaydeden Esin, “Gaitada gizli kan testi, dışkıda gizli kan tespitine dayanan bir test olarak, toplum taraması için ucuz ve kolay bir yöntem olarak karşımıza çıkıyor. Tek başına yeterli olmayan bu testin kısa (sol) kolonoskopi ile tamamlanması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
– “Erken tanı ile tedavinin mümkün”
Türkiye'deki sağlık politikasında gaitada gizli kan testi ve kolonoskopi ile tarama uygulandığını belirten Esin, kolonoskopiyi 40 yaşından sonra hem kadın hem erkeklere önerdiklerini belirtti.
Kanserin sanılanın aksine ümitsiz bir hastalık olmadığını, erken tanı ile tedavinin mümkün olduğunu belirten Esin, sık rastlanan diğer kanser tipleri ve tarama yöntemleri hakkında şunları kaydetti:
“Kadınlarda sık rastlanan kanserlerden biri olan rahim ağzı kanserinin erken tanı ile tamamen önlenmesi ve tedavi edilmesi mümkün. Tek gereksinim kadın doğum muayenesi ile bu kansere neden olan İnsan Papilloma Virüsü (HPV) virüsü taramasının yapılması. Aynı zamanda bu kanser tipi için kanser önleme aşısı da bulunuyor. Erkeklerde en sık görülen ikinci kanser tipi olan prostat kanserinin ise özel olarak salgıladığı maddenin kanda tespiti ile kanserden şüphelenmek mümkün. Ancak bu tümörün tespitinde üroloji uzmanı doktoru tarafından el ile yapılan müdahale oldukça önemli olmasıyla birlikte can kurtarıcı olabiliyor. Mide Kanseri de beslenme alışkanlıklarına bağlı olarak ülkemizde Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da sık görülen bir tümör tipi. Ağızdan kameralı bir hortum aracılığı ile yemek borusuna ve mideye bakmak ve kötü huylu oluşumları erken tespit etmek mümkün. Her birey için yürütülen bir endoskopi ile tarama programı henüz Türkiye’de yürürlükte olmasa da bireysel risklere göre tarama amaçlı endoskopi uygulaması yapılıyor.”
Muhabir: Harun Bahçivan