Dolar 34,5424
Euro 36,0063
Altın 3.006,41
BİST 9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Samsun 25°C
Çok Bulutlu
Samsun
25°C
Çok Bulutlu
Cts 7°C
Paz 6°C
Pts 9°C
Sal 11°C

Medipol’den “çocuklarda adenovirüs” uyarısı

İSTANBUL (AA) – Medipol Üniversitesi Çamlıca Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü'nden Dr. Öğr. Üyesi Mine Başıbüyük, son aylarda …

Medipol’den “çocuklarda adenovirüs” uyarısı
22 Mart 2022 13:21
196
A+
A-

İSTANBUL (AA) – Medipol Üniversitesi Çamlıca Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü'nden Dr. Öğr. Üyesi Mine Başıbüyük, son aylarda çocuklarda adenovirüs vakalarında artış gözlemlendiğini belirterek, “Boğaz ağrısı, ateş, kusma, ishal, karın ağrısı gibi belirtilerle ilerleyen viral enfeksiyon adenovirüsler göz kapaklarından solunum yollarına, bağırsaklardan mesaneye kadar değişik vücut bölgelerini tutarak farklı klinik tabloya yol açabiliyor.” ifadesini kullandı.

Medipol Üniversitesi Çamlıca Hastanesi'nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Başıbüyük, hastalığın, bağışıklığı zayıf olan çocuklarda ve bebeklerde ağır seyrettiğini ve hayatı tehdit eden zor bir enfeksiyon haline dönüştüğünü aktardı.

Başıbüyük, son aylarda çocuklarda adenovirüs vakalarında artış gözlemlendiğini belirterek, “Boğaz ağrısı, ateş, kusma, ishal, karın ağrısı gibi belirtilerle ilerleyen viral enfeksiyon adenovirüsler göz kapaklarından solunum yollarına, bağırsaklardan mesaneye kadar değişik vücut bölgelerini tutarak farklı klinik tabloya yol açabiliyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Son aylarda çocuklardaki adonevirüs vakalarındaki artışa dikkati çeken Başıbüyük, hastalığın kuluçka süresinin 2 gün ila 2 hafta olduğunu, sonrasında hastalığın kendini gösterdiğini kaydetti.

Başıbüyük, adenovirüslerin semptomlarında sıklıkla üst solunum yolu enfeksiyonu belirtileri ile karşılaştıklarını belirterek, “Burun akıntısı, hapşırık, boğaz ağrısı ve yutmada zorluk görülebiliyor. Konjonktivit, bronşiolit, zatürre, orta kulak enfeksiyonu veya ateş ortaya çıkabiliyor. Boğmaca gibi sert öksürük de görülebilir. Gözlerde kanlanma ve kızarıklık yapabilir ancak görmeyi etkilemez. Bazı türleri bağırsakları etkileyerek karın ağrılarına, kusma ve ishale yol açar. Mesaneyi etkilerse idrarda kan görülebilir ve idrar yaparken ağrıya neden olabilir. Çok nadiren de menenjit ve ensefalite de neden olabilir.” ifadelerini kullandı.

Özellikle adenovirüs enfeksiyonlarının okullarda yaygın olduğu bu dönemde çocuklara sık sık el yıkama alışkanlığı kazandırılması gerektiğini vurgulayan Başıbüyük, şunları kaydetti:

“Sık el yıkama ve hasta çocuğun diğer çocuklarla temasının engellenmesi, adenovirüs enfeksiyonunun yayılımını engeller. Çocuktan çocuğa temas ile bulaşmayı sağlayan oyuncak gibi objelerin temizlenmesi ve dezenfeksiyonunun sağlanması gerekir. Yüzme havuzlarının uygun şekilde klorlanması ve dezenfekte edilmesi önemlidir. Virüs eline bulaşmış bir kişinin banyoyu kullanması başkasına da bulaştırıcıdır. Ellere bulaşan virüsün göz veya ağız ile teması kişiye adenovirüsün bulaşmasına yol açar. 6 ay ve 2 yaş arasındaki kreş çocuklarında bulaş ihtimali daha yüksektir.”

– “Genelde bağışıklık sistemi zayıf çocuklarda ve küçük bebeklerde görülür”

Dr. Öğr. Üyesi Mine Başıbüyük, çocuk doktorlarının çoğu zaman muayene ve semptomlara bakarak tanı koyabildiğini aktararak, “Adenovirüsü gösteren testler bulunuyor. Ancak özel bir tedavisi olmadığı için testin çocuğun tedavisine faydası olmayacaktır. Gerekli görülürse boğaz veya gözdeki sekresyonlardan, kan, idrar ve kakadan örnek alınıp virüs saptanabilir. Bu sayede gereksiz antibiyotik kullanımını engellemiş olunur. Çünkü antibiyotik adenovirüslere etkisizdir.” ifadelerini kullandı.

Adenovirüs enfeksiyonlarının özel bir tedavisi olmadığını belirten Başıbüyük, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Adenovirüs enfeksiyonlarının çoğu hafif semptomlara neden oluğu için hiç tedavi gerektirmeyebilir. Tedaviye ihtiyaç olduğunda, doktorlar semptomları hafifletmek için ilaç önerebilir. Hafif enfeksiyonları olan hastalara yatak istirahati, izolasyon, sık el yıkama, ateş düşürücü ilaçlar ve bol sıvı tüketmesi önerilir. Konjonktivit için suni gözyaşı damlaları, burun akıntısı ve tıkanıklığı durumunda serum fizyolojik ve dekonjestan ilaçlar önerilebilir. İshali olan çocuğa probiyotik ve çinko desteği vermek uygun olur.

Yine çocuğun sağlıklı beslenmesine dikkat etmek bağışıklığını güçlendirecektir. Yeterli beslenemeyen ve sıvı kaybı oluşan çocuklara serum tedavisi verilebilir. Oluşan şikayetlere yönelik destekleyici tedavi ile sıvı, probiyotik ve beslenme desteği verilebilir. Öksürük ve gözdeki enfeksiyon genellikle daha uzun sürer ancak diğer bulgular birkaç günde düzelebilir. Komplikasyonlar ise genelde bağışıklık sistemi zayıf çocuklarda ve küçük bebeklerde görülür. Bu komplikasyonların içinde solunum yetmezliğine yol açabilen zatürre, çoklu organ yetmezliği ve ölüm görülme ihtimali bulunuyor.”

Muhabir: Yıldız Taşdelen Erli

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.