Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Sezer, böbrek sağlığına ilişkin uyarılarda bulundu:
ANKARA (AA) – Medicana Ankara Hastanesi Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Siren Sezer, böbrekte meydana gelen sorunların çoğunlukla belirtisiz olduğuna …
ANKARA (AA) – Medicana Ankara Hastanesi Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Siren Sezer, böbrekte meydana gelen sorunların çoğunlukla belirtisiz olduğuna dikkati çekerek, vatandaşlara sağlıklı beslenmeleri ve böbrek fonksiyonlarını düzenli kontrol ettirmeleri uyarısında bulundu.
Medicana'dan yapılan açıklamada, 10 Mart Dünya Böbrek Günü dolayısıyla görüşlerine yer verilen Sezer, Kovid-19 salgınının böbrek sağlığına etkilerini değerlendirdi.
Hastalığı ağır geçirenlerin böbrek fonksiyonlarında kalıcı azalma veya yeni ortaya çıkan “protein kaçağı” görülebildiğini belirten Sezer, hastalık sonrası bunların mutlaka kontrol ettirilmesi gerektiğini ifade etti.
Sezer, böbrek hastalığının Kovid-19 geçirenlerde ölüm riskini artırdığına dikkati çekerek şu bilgileri verdi:
“Türk Nefroloji Derneğinin yaptığı bir araştırmada Kovid-19 nedeniyle hastanede yatarak tedavi gören kronik böbrek hastalarında ölüm oranının yüzde 28,4, hemodiyaliz hastalarında yüzde 16,2 ve böbrek nakli hastalarında yüzde 11,1 olduğunu saptanmıştır. Yoğun bakıma yatacak şiddette bir Kovid-19 enfeksiyonu geçirirken, yaklaşık yüzde 20-30 vakada akut böbrek yetmezliği gelişmektedir. Böbreklerin de etkilenmesi hastanın ölüm riskini daha da artırmaktadır.”
– Risk grupları hangileri?
Sezer, Türkiye'de her 7 kişiden birinin kronik böbrek hastası olduğunu, bunda genetik faktörlerin etkili olduğunu belirtti.
Ailesinde hipertansiyon, şeker, böbrek hastalığı olan kişilerde böbrek rezervinin düşük olabileceğini bildiren Sezer, düşük doğum ağırlığıyla doğanlar ve prematüre çocuklar için ileri yaşta böbrek yetmezliği riskinin yüksek olduğunu kaydetti.
Sezer, tansiyon, şeker, kalp hastalığı tanısı olanları, 60 yaş üstü bireyleri, sık idrar yolu enfeksiyonu geçirenleri, böbrek taşı ve prostat büyümesi gibi ürolojik problemleri olanları, ailesinde böbrek hastalığı olanlarla böbreğe zarar verecek ilaç kullanmış veya kullananları, aralıklarla böbrek fonksiyonunu kontrol ettirmesi konusunda uyardı.
Böbrek hastalığının yaşla birlikte arttığını belirten Sezer, “Ülkemizde kronik böbrek hastalığı 40 yaşından büyüklerde yüzde 8-10, 60 yaşın üstündekilerde yüzde 33, 70 yaşından büyüklerde yüzde 42 ve 80 yaşından büyüklerde yüzde 55 oranında görülmektedir. Dolayısıyla 60 yaşını aşan herkesin böbrek fonksiyonlarına baktırmalarını öneriyoruz.” ifadelerini kullandı.
– “Böbrekler için sağlıklı beslenin”
Doğru yaşam tarzıyla böbrek hastalığı gelişimini önlemenin mümkün olduğunu vurgulayan Sezer, şunları kaydetti:
“Sağlıklı beslenin ve vücut ağırlığınızı koruyun. Bu konuda, Akdeniz tipi beslenmeyi öneriyoruz. Tuzu azaltın, yeterli sıvı alın, işlenmiş gıdalardan ve asitli içeceklerden uzak durun. Hareketli bir yaşam tarzını benimseyin. Sigara içmeyin, ağrı kesici ilaçları kontrolsüz kullanmayın. Kan basıncınızı ve kan şekerinizi düzenli olarak ölçtürün. Eğer risk grubundaysanız böbrek fonksiyonunuzu düzenli olarak kontrol ettirin.”
Sezer, böbrek sağlığıyla ilgili doğru bilinen yanlışlara da değindi ve düzenli, yeterli su içmenin önemli olduğunu ancak günlük su tüketimi arttığında böbreklere fayda getireceğine dair bir veri bulunmadığını belirtti.
Sezer, böbrekte yaşanan sorunların çoğunlukla belirti vermediğine işaret ederek, “Böbrek çok sinsi bir organdır. Yüzde 90 fonksiyon kaybına kadar verdiği belirtiler çoğunlukla fark edilmez. Halsizlik, çarpıntı, ödem, gece idrara kalma, bulantı gibi belirtiler verir. Böbrek kontrolü için ağrı hissetmenizi beklemeyin.” ifadelerini kullandı.
Sık idrara çıkmanın böbreklerin iyi çalıştığı anlamına gelmediğini belirten Sezer, şu bilgileri verdi:
“Böbrek hastaları su kıvamında idrar yapıyor ve gecede birden fazla tuvalete çıkıyor. Hastaların kreatinin değerleri artarken bile idrar miktarları azalmayabilir. Gece birden fazla idrara çıkmak böbrek hastalığı belirtilerindendir. Ayrıca tansiyon ilacı kullanmanın böreklere zarar verdiği söylentileri de gerçeği yansıtmıyor.”
Muhabir: Hülya Atakul