Dolar 32,3591
Euro 34,6306
Altın 2.386,84
BİST 10.188,84
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Samsun 16°C
Hafif Yağmurlu
Samsun
16°C
Hafif Yağmurlu
Cum 16°C
Cts 16°C
Paz 18°C
Pts 19°C

Sürdürülebilir diyet ile sağlıklı kalmak ve çevreye zararı azaltmak mümkün

İSTANBUL (AA) – Medicana Avcılar Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Havva Kılınç, “Sürdürülebilir diyetler biyolojik çeşitlilik ve …

Sürdürülebilir diyet ile sağlıklı kalmak ve çevreye zararı azaltmak mümkün
4 Mart 2022 12:52
134
A+
A-

İSTANBUL (AA) – Medicana Avcılar Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Havva Kılınç, “Sürdürülebilir diyetler biyolojik çeşitlilik ve ekosistemi koruyucu, kültürel olarak kabul edilebilir, erişilebilir, ekonomik olarak adil ve uygun maliyetli, beslenme açısından yeterli, güvenli ve sağlıklı, doğal kaynakları ve insan kaynaklarını optimize edecek şekilde olması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Medicana'dan yapılan açıklamaya göre, neredeyse her 3 kişiden 1'i yetersiz beslenmenin en az bir türünden muzdarip ve dünya nüfusunun büyük bir kısmı obezite, kardiyovasküler hastalıklar, diyabet, felç ve kanser gibi kötü beslenmeye bağlı hastalıklardan etkileniyor.

Bu hastalıklara karşı önleyici ve koruyucu tedbirlerin beslenme anlamında alınması gelecek nesillerin sağlıklı bir yaşamı için büyük önem arz ediyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Medicana Avcılar Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı, Diyetisyen Havva Kılınç, sağlıklı bir diyetin, şimdiki ve gelecek nesiller için gıda ve beslenme güvenliğine, sağlıklı yaşama katkıda bulunan düşük çevresel etkiye sahip diyetler anlamına geldiğini belirtti.

Sürdürülebilir diyetlerin biyolojik çeşitlilik ve ekosistemi koruyucu, kültürel olarak kabul edilebilir, erişilebilir, ekonomik olarak adil ve uygun maliyetli, beslenme açısından yeterli, güvenli ve sağlıklı, doğal kaynakları ve insan kaynaklarını optimize edecek şekilde olması gerektiğini ifade eden Kılınç, şunları kaydetti:

“Öncelikle enerji ihtiyacını karşılamak için yeterli enerji tüketin. Aşırı yemek ve yetersiz beslenmek insan ve gezegen sağlığına zararlıdır. Bunun için de hem çok düşük kalorili beslenme programlarından hem de tıkanırcasına yemek olarak adlandırdığımız kişinin aynı zaman koşullarında yiyebileceğinden çok fazla yemeği kısa süre içerisinde yeme durumundan kaçınmak çok önemlidir. Gün içerisinde almanız gereken enerjiyi doğru besinlerden ve yeterli miktarlarda almak enerji dengesi için yeterli olacaktır. Gıda etiketlerini kontrol edin.Tükettiğiniz besinlerin son tüketim tarihini, şeker, yağ ve tuz içeriklerini kontrol edin. Şeker, yağ, tuz içeren paketlenmiş gıdaların tüketim sıklığına ve miktarına dikkat edin. Trans yağlardan kaçının.”

– Yüksek oranda işlenmiş gıdalardan uzak durulması gerekiyor

Hava Kılınç, hazır fast food gıdalar yerine taze ve evde hazırlanmış yiyeceklerin tercih edilmesi gerektiğine işaret ederek, yüksek oranda işlenmiş gıdalardan kaçınılmasını önerdi.

Kılınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Günde 5 porsiyon meyve ve sebzeyi beslenmenize dahil edin. Bu konuda en önemli detay özellikle mevsiminde olan ve meyve ve sebzelere yer vermektir. Serada yetiştirilen enerji ve nakliye gerektiren sebzeler yerine yerli olarak tarlalarda yetiştirilen sebzeleri tercih edin. 'Çirkin' meyve ve sebzeleri de tüketerek gıda israfını önleyin. Çirkin gıda şekil, boyut ve renk farklılıkları gibi kusurlar nedeniyle standart dışı olan meyve ve sebzeleri kapsamaktadır. Tüketicilerin bu ürünlere yönelik tutum ve davranışları ürün kayıpları açısından tüm dünyada önemli hale gelmiştir. Meyve ve sebzelerde, neredeyse yarısı (yüzde 45) çöpe gitmektedir. Aşırı hava olaylarının artması ve iklimdeki değişikliklerin yaşandığı dünyamızda, çirkin meyvelerin israf edilmesinden kaçınılmalıdır. Unutmayalım ki bir domates üretmek için 13 litre su ve bir portakal üretmek için 50 litre su gerekir.’’

– “Günde 5 gram tuz miktarını aşmamaya çalışın”

Kılınç, patates, tatlı patates ve diğer nişastalı köklerin sebze porsiyonları olarak sayılmadığını, ancak tercihen minimum işlenmiş formlarda sağlıklı bir diyette bulunabileceğini aktararak, “Rafine tahıllar yerine (pirinç, ekmek, makarna), işlenmemiş yulaf, buğday, kahverengi pirinç gibi tam tahıllar tercih edilmelidir. Süt ve süt ürünleri yağ, tuz ve şeker oranı düşük olan çeşitlerini tercih edin. Kırmızı et ve işlenmiş et ürünlerini tüketimini sınırlayın. Haftada maksimum iki öğün kırmızı et tüketimine ayırılması yeterli olacaktır.” ifadelerini kullandı.

Mevsimiyken haftada 2 kez balık ve kabuklu deniz ürünlerini tercih etmenin önemli olduğunu belirten Kılınç, “Bakliyat ete iyi bir alternatiftir ve iyi bir bitkisel protein kaynağıdır. Gelecekteki sürdürülebilir diyetlerde önemli bir rol oynar. Kurubaklagillere haftada 2 gün yer vermek gerekir. Yağda kızartmalar yerine ızgara, buğulama, haşlanma, fırında pişirme gibi daha sağlıklı pişirme yöntemlerini kullanın. Şekerli içecekler yerine günlük su tüketimine özen gösterin. Günlük alınması gereken sıvı miktarı kişiden kişiye değişmekte olup ortalama kadınlarda 2 litre, erkeklerde ise 2,5 litredir. Tuz tüketimini sınırlayın. Günde 5 gram tuz miktarını aşmamaya çalışın ve bu tuzun iyotlu olması son derece önemlidir.’’ değerlendirmesinde bulundu.

Muhabir: Harun Bahçivan

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.