Türk yardım gönüllüsü, Bangsamoro Özerk Bölgesi’nde yetim çocukların “Ömer babası” oldu
– İHH İnsani Yardım Vakfı Filipinler Temsilcisi Ömer Kesmen:
– “Ben Moro’ya gitmeden önce Afrika’dan Orta Doğu’ya hemen hemen bütün savaş bölgelerinde yardım faaliyetleri yürüttüm ama hiç Bangsamoro Özerk Bölgesi’ndeki kadar yardıma muhtaç insanla karşılaşmadım”
– “Benim zaten yetimlere karşı ayrı bir hassasiyetim vardı. Bölgeye ilk gittiğimde binlerce sahipsiz yetim sokaklarda yaşıyordu. Bölge liderleri de bu yetimlere sahip çıkmamız için bizden destek istedi”
İSTANBUL (AA) – ÖMER FARUK MADANOĞLU – Filipinler ordusu ile Moro İslami Kurtuluş Cephesi arasında 2012'de ateşkes sağlanmasının ardından İHH İnsani Yardım Vakfı Filipinler Temsilcisi olarak ülkenin güneyindeki Bangsamoro Özerk Bölgesi'ne yerleşen Ömer Kesmen, hayatını yetim çocuklara adadı.
Bangsamoro Özerk Bölgesi'nde 11 yıldır dört yetimhanenin sorumluluğunu da yürüten Kesmen, AA muhabirine, bölgede yetim çocuklar ve dezavantajlı gruplarla ilgili çalışmalarını anlattı.
Kesmen, Moro İslami Kurtuluş Cephesi ve Filipin ordusu arasında yaklaşık 60 yıl süren savaşın ardından başlatılan ateşkes sürecinde uluslararası gözlemci heyetinde yer aldığını ve bölgede 3 yıl gözlemci statüsünde çalıştığını belirterek, “Ben Moro'ya gitmeden önce Afrika'dan Orta Doğu'ya hemen hemen bütün savaş bölgelerinde yardım faaliyetleri yürüttüm ama hiç Bangsamoro Özerk Bölgesi'ndeki kadar yardıma muhtaç insanla karşılaşmadım.” dedi.
Çok zor şartlarda hizmet etmeyi görev kabul etmeyenlerin Moro'da yaşayamayacağını kaydeden Kesmen, “Ailemle bölgeye taşınma kararı almak hiç kolay olmadı. 11 yıl önce İstanbul gibi bir metropolden, dünyanın başkenti sayılabilecek bir şehirden, elektrik, su, yol gibi hiçbir altyapının olmadığı, güvenlik problemlerinin had safhada olduğu kırsal bir bölgeye taşınma kararı almak zordu.” diye konuştu.
Kesmen, Bangsamoro'daki ilk yıllarında Türkiye'de yaşayan anne-babasını ve eski hayatını özlediği için dönmeyi düşündüğünü ancak “bölgedeki yetimleri ve diğer dezavantajlı insanları görünce” özlemin yerini daha çok çalışması gerektiği duygusuna bıraktığını ifade etti.
– “Bölgeye ilk gittiğimde binlerce sahipsiz yetim sokaklarda yaşıyordu”
Ateşkes ilan edilmeden önce bölgede yüz binlerce kişinin öldüğünü, milyonlarca kişinin ülkesini terk etmek zorunda kaldığını aktaran Kesmen, savaş nedeniyle çok sayıda çocuğun da yetim kaldığını söyledi.
Moro İslami Kurtuluş Cephesi heyeti ile bölge halkının ihtiyaçlarını gidermek için görüşmeler yaptığı bilgisini paylaşan Kesmen, “Benim zaten yetimlere karşı ayrı bir hassasiyetim vardı. Bölgeye ilk gittiğimde binlerce sahipsiz yetim sokaklarda yaşıyordu. Bölge liderleri de bu yetimlere sahip çıkmamız için bizden destek istedi.” şeklinde konuştu.
Türkiye'den gelen yardımlarla 2012'de ilk iş olarak yetimhane açtıklarını belirten Kesmen, ülkede çok sayıda çocuğun sokaklarda yaşadığını görünce bu çocuklara yönelik çalışmalarına hız verdiklerini ifade etti.
Kesmen, organ mafyasının, uyuşturucu kaçakçılarının ve fuhuş çetelerinin kimsesiz çocukları hedef aldığını dile getirerek, “Maalesef yetim çocuklar, akıbetlerini sorgulayacak yakınlarının bulunmaması ve yaşları itibarıyla kandırılmaya müsait olmaları nedeniyle her türlü istismara açık halde.” dedi.
Sokakta kalan çocukların her an çeşitli tehlikelerle karşı karşıya olduğunun altını çizen Kesmen, “Sokaklardaki kimsesiz çocukları, bölgede çok ciddi bir sorun olan organ kaçakçılığı ve cinsel istismardan korumaya çalışıyoruz. Yetim çocukları kendi kötü emellerine alet etmeye çalışan gruplarla mücadele ediyoruz. Yetimler bizim için çok önemli ve bu çetelerin ellerinden de çok sayıda çocuk kurtardık. Bu nedenle yetimhane sayımızı ve kapasitemizi artırmak istiyoruz.” diye konuştu.
Kesmen, mafya ve çetelerin elinden kurtardığı çocukların yüzlerinin güldüğünü görünce daha büyük azimle çalıştığına işaret ederek, “Hayatımı Bangsamorolu yetim çocuklara adadığımı söyleyebilirim.” ifadesini kullandı.
– “Çocuklar yaşadıkları ve gördükleri nedeniyle travma yaşıyordu”
Bangsamoro'da 4 yetimhanelerinin bulunduğunu, dışarından takip ettikleriyle 1450 yetimin eğitim öğretim dahil tüm ihtiyaçlarını karşıladıklarını anlatan Kesmen, çocukların kendisine “Ömer baba” şeklinde hitap ettiğini söyledi.
Kesmen, yetimhaneye ilk geldiklerinde yaşadıkları travmalar nedeniyle öfke nöbeti geçiren çocuklarla karşılaştıklarından bahsederek, şöyle devam etti:
“Çocuklar yaşadıkları ve gördükleri nedeniyle travma yaşıyordu. Baktığımız yetimler genellikle 6-7 yaşında ağır travma yaşamış, annesinin, babasının yanında katledilişini görmek zorunda kalmış ya da çatışmaların ortasında bulunmuş çocuklar. Bu çocuklar için Türkiye'deki psikologlardan, psikiyatrlardan yardım talep ettik. Birçok kişi de talebimize olumlu yaklaştı. Hatta bir psikolog kardeşimiz burada gönüllü olarak kaldı.”
İlk yetimhanelerini açtıkları 2012'de 8 yaşında olan çocuğun şu an üniversite sınavına hazırlandığını kaydeden Kesmen, sözlerini şöyle tamamladı:
“Biz çocuklarımızı özgüvenli şekilde yetiştirmeye çalışıyoruz. Şu anda yetimhanemizde kalan çocuklarımızın birçoğu sınıflarında birinci ve dersleri çok iyi. Okullarını dereceyle bitiriyorlar. Çocukların temel ihtiyaçlarını karşılamak evet çok önemli ama bizim daha da önemsediğimiz şey onların zihnen ve fikren dolu, iyi Müslümanlar olarak yetişmeleri. Amacımız yetim çocukların yaşadığı topraklara hizmet etmeleri, bölgede saygın kişiler olmaları. Bu çocuklar ilerde kendi alanlarında toplumu arkalarından sürükleyecek ve halkına faydalı olacak.”
Muhabir: Berin Alpaslan Gökçe