Yapay Zeka Politikaları Deneği “Eğitimde Yapay Zeka Algısı” araştırmasını duyurdu
İSTANBUL (AA) – Yapay Zeka Politikaları Derneği (AIPA), Kuantum Araştırma ile 30 okul sahibi/yöneticisi, 150 öğretmen ve 300 öğrenci olmak üzere …
İSTANBUL (AA) – Yapay Zeka Politikaları Derneği (AIPA), Kuantum Araştırma ile 30 okul sahibi/yöneticisi, 150 öğretmen ve 300 öğrenci olmak üzere 480 kişi katılımlı “AIPA Gelecek Araştırması: Eğitimde Yapay Zeka Algısı” araştırmasını duyurdu.
AIPA'dan yapılan açıklamaya göre, AIPA Gelecek Araştırması serisinin 4'üncüsü olan “Eğitimde Yapay Zeka Algısı” araştırması sonuçlarına ilişkin bilgi ve bulgular sektördeki yapay zekaya ilişkin tutumları ortaya çıkardı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen AIPA Başkanı Zafer Küçükşabanoğlu, Katılımcılara “Yapay Zeka Nedir?” sorusuna toplumda cevap veremeyenlerin oranı yüzde 23.7 iken işletmelerde bu oran yüzde12.8 olduğunu, eğitim sektörüne gelindiğinde ise bu oran yüzde 34.5’e çıktığını bildirdi.
Öğrenci, öğretmen ve okul sahipleri yüzde 34.5 oranıyla bu soruya cevap veremediğini aktaran Küçükşabanoğlu, eğitim sektörü, bireyleri bu teknolojilere hazırlayacak en önemli kurumların başında gelirken araştırmada böyle bir sonucun ortaya çıkması bu konuda ciddi çalışmaların yapılması gerektiğini ifade etti.
Küçükşabanoğlu, yapılan araştırmalarda Hollywood etkisi olarak tanımlanan robot, robotlaşma, robot zekası toplumda yüzde 21, işletmelerde yüzde 9.9 olarak ön plana çıkarken, öğrencilerde bu oran yüzde 19.1 olarak belirlendi.
– Öğretmenler yapay zekadan korkuyor
Yapay zekadan korkma oranları genelde yüzde 20.8, okul sahiplerinde yüzde 14.3, öğrencilerde yüzde 15.7, öğretmenlerde ise yüzde 32.4 olarak göründüğünü aktaran Küçükşabanoğlu, “Öğretmenlerdeki korku oranı öğrencilerden 2 kat daha fazla olarak ortaya çıktı. Toplumdaki korku oranıyla kıyaslandığında toplumda dahi bu oran daha az olmakta bu korkunun temel nedeni ise Hollywood etkisi olarak ön plana çıkmaktadır. Korkunun en büyük nedeni yüzde 40.6 ile insanın ürettiği bir şeyin insanı ele geçirme kabiliyetinin olması, istila edebilmesi, kontrolden çıkması olarak nitelendirilen Hollywood etkisi.
Gelecekte Yapay Zeka ile ilgilenmek isteme durumu toplum paydaşında yüzde 28.9, işletmelerde yüzde 54.2, üniversite öğrencilerinde ise yüzde 43.3 olarak görülüyor. Ancak burada tüm korkularına ve bilgi eksikliklerine rağmen tüm paydaşların ilgilenmek isteme ortalaması yüzde 71.4 olarak gözlemlenirken, okul sahiplerinde bu oran yüzde 76.2, öğretmenlerde yüzde 65.7, öğrencilerde yüzde 74 olarak seyrediyor.” ifadelerini kullandı
Küçükşabanoğlu, Daha önceki AIPA Gelecek Araştırmalarında toplumun yüzde 21,9, üniversite öğrencilerinin ise yüzde 19,1 yapay zekadan korktuğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Bu araştırmada bu korkuyu bilgi ve farkındalık yoluyla gidermesi gereken öğretmenlerin yüzde 32.4’ü ve okul idarecilerinin yüzde 14.3’ü de benzer seviyede bir korkuya sahip oldukları görülmüştür. Özellikle öğretmenlerin toplumun üzerinde kalan korkusunun yetiştirdikleri öğrencilere yansıması, bu öğrencilerin de üniversiteli olduklarında aynı korkuyu taşımaya devam ettikleri söylenebilir. Öyle ki yine Hollywood etkisi nedeniyle ortaya çıkan “istilacı yapay zeka anlayışı” okul idarecileri yüzde 66.7 ve öğretmenlerde yüzde 36.8 oranları oldukça yüksek.
Bu kaygıları da otomatik olarak öğrencilere aşılanıyor, öğrencilerin yüzde 40'ı yapay zekanın onları ele geçireceğinden korkuyor. Toplumun geleceğini oluşturan öğrenciler “ekonomik kalkınmanın itici gücü yapay zekadan” Hollywood etkisiyle böyle korkarken, bu alana odaklanmaları zorlaşacaktır. Yapay zekaya güvenmeyenlerin yüzde 11.6 güvenmeme nedenlerinin başında robot kavramı geliyor. Tıpkı toplumda yapay zeka araştırmasında olduğu gibi eğitim araştırmasında da Hollywood filmleri ile aşılanan robot=yapay zeka düşüncesinin de baskın olduğu ve bu nedenle bir korkuya dönüştüğünü görmekteyiz.”
Katılımcıların yapay zekadan korkma yüzdelerine karşın öne çıkan ortak baskın görüş (her üç grupta da yüzde 60'dan fazla) 'yapay zekanın öğretimde başarı getireceği' duygusudur. Lakin bu pozitif düşünce yapay zekanın tehdit oluşturacağı düşüncesi ile baltalanabilir. Öğretmenlerden yapay zekaya güvenmeyenlerin yüzde 50'sinden fazlası yapay zekanın herhangi bir zaman diliminde insanlığa tehdit oluşturacağını düşünmektedir. İyi bir eğitim-öğretim ortamı sağlayıcısı öğretmenden duygusallık beklenmezken, öğretmen yerine robot kullanımında en büyük eksiklik duygular olarak öne çıkıyor. Bu kısım insanın birey olarak anlaşılmasında duygusuz olacağı için robotların yetersiz kalacağı”
– “Eğitimde yapay zeka seferberliğine acilen başlamamız gerekiyor”
Araştırma sonuçlarına istinaden AIPA’nın neler yapacağına değinen Küçükşabanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yapay zeka gün geçtikçe her alanı daha da fazla etkisi altına alıyor, şekillendiriyor, değiştiriyor. AIPA olarak şimdiye kadar yaptığımız araştırmalarda gördük ki; toplumumuz ve işletmelerimiz yapay zeka konusundan çok uzak. Eğitim sektörü ise, toplum ve işletmelerden daha da uzak durumdadır. Yapay zekanın eğitime sağlayacağı katkılardan yararlanmak için 1 milyondan fazla öğretmenimizin, 20 milyondan fazla öğrencimizin gündemine yapay zekayı almamız için acilen seferberlik ilan etmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Eğitim camiamızın yapay zekayı gündemine almasının ülkemizin geleceği açısından çok kıymetli olduğunu unutmamalıyız.
AIPA olarak hedefimiz Türkiye’de yapay zeka ile ilgili bilinçlendirme çalışmaları yürütmek, toplumda yapay zeka konusuna dair farkındalık yaratmak, yapay zeka alanındaki yanlış bilgilenmenin giderilmesi yoluyla bireysel becerilerin kazanılmasına destek olmaktır. Türkiye’nin parlak bir yapay zekâ geleceğine sahip olması için politikalar üretmek, politika üretim süreçlerine katkı vermek ve karar alıcılara etki etmek temel görevimiz. AIPA olarak 'Eğitimde Yapay Zeka Algısı' araştırmamızdan sonra çalışmalarımızda 'eğitim sektörünü' önceleyeceğimizi özellikle belirtmek istiyoruz.”
Küçükşabanoğlu, AIPA’nın Kuantum Araştırma ile ortak gerçekleştirdiği AIPA Gelecek Araştırması serisinin dördüncüsü olan “Eğitimde Yapay Zeka Algısı” araştırmasını ilerleyen günlerde farklı alanlarda yeni çalışmaların takip edeceğinin altını çizdi.
Muhabir: Cevat Kışlalı