“CEVAT ÖNCÜ” NEYE ÖNCÜ OLMAK İSTİYOR?
CEVAT ÖNCÜ: NEYE ÖNCÜ OLMAK İSTİYOR?
Samsun’da yerel seçim dönemlerinde hep gözler CHP’nin adaylarına çevrilir. Ancak son seçimlerde CHP tarafından Samsun Büyükşehir Belediye Başkan Adayı gösterilen Sayın Cevat Öncü, beklenen heyecanı yaratmaktan çok, belirsizliklerle anılır oldu. “Babadan CHP’li” olduğunu ifade etse de, CHP’nin parti örgütü içinde neredeyse hiç görünmemesi kafalarda ciddi soru işaretleri uyandırıyor.
PARTİ ÖRGÜTÜ YOKSA KİM VAR?
Yerel seçimler geride kaldıktan sonra, Sayın Cevat Öncü, Samsun merkez ve ilçelerinde kapsamlı ziyaretler yaptığını, 1200’e yakın muhtarı dolaştığını, bununla yetinmeyip tüm verilerini tablolar ve grafiklerle CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel’e sunduğunu ilan etti. Peki, bu süreçte CHP’nin parti örgütü neredeydi? İl Başkanlığı, ilçe başkanları, hatta partinin emektar isimleri neden bu ziyaretlerde yoktu? Böylesine geniş çaptaki bir faaliyette, parti gövdesinin tümüyle eksik olması, “Bu çalışmalar gerçekten CHP için mi, yoksa Cevat Öncü’nün kendi siyasi geleceği için mi yapılıyor?” sorusunu akla getiriyor.
Düşünün, “Babadan CHP’li” olduğunu söyleyen bir isim var ortada, ama partinin tabanı ve yöneticileri ortalıkta yok. Bu ciddi bir tezattır. Eğer Cevat Öncü, CHP’li kimliğini gururla taşımak istiyorsa, önce örgütle birlikte hareket etmesi gerekmez miydi?
CHP’NİN GEÇMİŞ KAYIPLARI NEYİ GÖSTERİYOR?
Son seçim sonuçlarına bakacak olursak, CHP’nin Samsun’da milletvekili sayısı 2’den 1’e düştü. Buna “ittifak politikaları” deyin, “yanlış tercihler” deyin, sonuçta ortada bir başarısızlık var. Yerel seçimlerde de Atakum dışında hatırı sayılır bir başarı görülmedi. CHP’nin parti örgütü de bu tabloyu büyük oranda “merkezden dayatılan adaylar” ve “tabana yeterince kulak vermeme”ye bağlıyor.
Cevat Öncü ise tam da “merkezden dayatılan aday” algısına uygun bir profil çizdi: Partinin içinde emek vermemiş, örgütüyle kader birliği yapmamış, ama en üst makama aday gösterilmiş. Bugün de seçim sonrası faaliyetlerinde yine CHP örgütünden destek veya katılım görmüyor. Bu durum, parti tabanında büyük bir tepki yaratıyor; kimse yüksek sesle dile getirmese de “Neden biz yoksayılıyoruz?” isyanı gün geçtikçe büyüyor.
SİYASET SOKAĞIN RUHUYLA YAPILIR
Elbette Samsun halkının nabzını tutmak, muhtarları ziyaret etmek, sivil toplum kuruluşlarıyla temas etmek önemlidir. Ancak gerçek siyaset, parti örgütüyle birlikte, omuz omuza vererek yapılır. Sokağın ruhunu, halkın derdini en iyi parti tabanı bilir. Sokakla parti tabanını aynı çizgide buluşturabilen adaylar, yerel seçimlerde güçlü bir karşılık bulur.
Oysa bugün Cevat Öncü’nün yaptığı tüm ziyaretlerde, CHP parti örgütüne rastlamak neredeyse imkânsız. Basın toplantısında üç saatlik sunumlar yapılırken, il başkanlığını temsil eden kimseyi göremedik. Muhtarlar ve ilçe gezilerine dair fotoğraflar ortada, ancak yanında CHP’nin ilçe başkanları veya parti yöneticileri yok. Bu manzara, “CHP nerede? Bu çalışma kimin için yapılıyor?” sorusunu ister istemez akıllara getiriyor.
KİŞİSEL SİYASİ HEDEFLER Mİ, PARTİ Mİ?
Parti içinde birçok kişi açıkça dillendirmiyor ama fısıltı halinde aynı sorgulama devam ediyor: “Bu faaliyetler Samsun’a hizmet için mi, yoksa Cevat Öncü’nün kişisel siyasi ajandasına mı hizmet ediyor?” Eğer amaç gerçekten CHP’nin Samsun’da toparlanması, güçlenmesi, seçmenle bütünleşmesi ise, bu iş tek başına olmaz; parti örgütü olmadan hiç olmaz.
Kendisi her ne kadar “Babadan CHP’li” dese de, söz konusu CHP’nin emektarları, partinin saha emekçileri ve yöneticileriyle görünür bir dayanışma içinde bulunmuyor. Dahası, CHP’nin içinden insanlar, “O, parti örgütünü yok sayıyor, biz de onu yok sayıyoruz” demeye çoktan başlamış durumda.
ÇARPICI BİR SORU: CHP’NİN ADAYI MISIN, YOKSA…?
Bugün CHP Samsun’da büyükşehir ya da ilçelerde seçimi almakta zorlanıyor. Çünkü ortada net bir örgüt-taban dayanışması göremiyoruz. Genel Merkez’den gönderilen adaylar, seçimden seçime boy gösterip sonra ortalıktan kaybolunca, sonuç da hüsran oluyor. Cevat Öncü’nün ise seçimden sonra bile partiyi değil, kendi çalışmalarını ön plana çıkardığı izlenimi var. Partiyle bir bağ kurmayan, raporunu sadece Genel Başkan’a sunarak bu işi çözdüğünü sanan anlayış, yerelde hızla tükenir.
Burada asıl çarpıcı soru şu: “Sayın Cevat Öncü, gerçekten CHP’nin adayı mısınız, yoksa kendi yolunuzu mu çiziyorsunuz?” Sorunun yanıtı, Samsun’da CHP tabanının geleceğe nasıl bakacağını şekillendirecektir.
SON SÖZ: ÖRGÜTÜ YOK SAYAN SİYASETİN SONU HÜSRAN
Bir kentte, hele ki CHP gibi köklü bir partide, siyaset “ben” odaklı yürütülemez. Eğer Cevat Öncü, gerçekten CHP’li olduğunu kanıtlamak ve Samsun’da CHP’yi daha ileriye taşımak istiyorsa, ilk yapması gereken, CHP parti örgütüyle kol kola girmektir. İl Başkanlığı ve ilçe başkanlarıyla, eski-yeni tüm emektarlarla masaya oturup “Samsun için ne yapabiliriz?” sorusunu birlikte cevaplamalıdır. Aksi durumda, “Babadan CHP’li” ifadesi koca bir laftan ibaret kalır.
Kaldı ki CHP Samsun’da bugüne dek parti örgütünü dışlayan her aday, her proje, siyasi tarihin tozlu raflarına gömüldü. Seçmen bunu unutmaz. Parti tabanı da unutmaz. Şimdi herkes şunu merak ediyor: “Sayın Cevat Öncü, CHP örgütünü neden dışlıyor? Gerçek niyeti ne?”
Eğer bu sorular cevapsız kalırsa, Samsun’un geleceği adına koca bir fırsat daha heba olur. Siyasette başarı, ancak parti örgütüyle bütünleşerek, halkın nabzını gerçek anlamda tutarak ve ‘birlikte’ hareket edilerek mümkün olur. Yoksa tek başına sahada dolaşıp, en etkileyici sunumları bile yapsanız, sadece kendi kişisel vitrinizi süslemiş olursunuz. Samsun seçmeni ve CHP tabanı da bunu affetmez.