Dolar 34,4795
Euro 36,4287
Altın 2.955,56
BİST 9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Samsun 17°C
Parçalı Bulutlu
Samsun
17°C
Parçalı Bulutlu
Cum 26°C
Cts 8°C
Paz 8°C
Pts 8°C

Akıllı Çocuk Sofrası’ndan ramazanda sağlıklı beslenme ve gıda israfını önleyecek ipuçları

– Beslenme ve Diyet Uzmanı Aslı İçingür:
– “Çok hızlı yemek yeme beyne tokluk sinyalinin iletilmesini yavaşlatır. Çünkü beyin doyma sinyalini yemekten 15-20 dakika sonra verir. İftarda ilk 10 dakikada her şeyi yiyip bitirmek ciddi mide ve kalp sorunlarına yol açabilir. İftar sonrasındaki süreci 2 ara öğün olarak bölmek, kilo kontrolü ve kan şekerinin regülasyonu açısından oldukça önemli”

Akıllı Çocuk Sofrası’ndan ramazanda sağlıklı beslenme ve gıda israfını önleyecek ipuçları
27 Mart 2023 11:19
139
A+
A-

İSTANBUL (AA) – “Akıllı Çocuk Sofrası” projesi danışmanlarından Beslenme ve Diyet Uzmanı Aslı İçingür, çok hızlı yemek yemenin beyne tokluk sinyalinin iletilmesini yavaşlattığını belirterek, “Çünkü beyin doyma sinyalini yemekten 15-20 dakika sonra verir. İftarda ilk 10 dakikada her şeyi yiyip bitirmek ciddi mide ve kalp sorunlarına yol açabilir. İftar sonrasındaki süreci 2 ara öğün olarak bölmek, kilo kontrolü ve kan şekerinin regülasyonu açısından oldukça önemli.” ifadelerini kullandı.

Banvit BRF'den yapılan açıklamaya göre, toplumsal yatırımlarında doğru beslenme ve gıda israfının önlenmesi konusuna odaklanan Banvit BRF, Milli Eğitim Bakanlığı işbirliğiyle hayata geçirdiği Akıllı Çocuk Sofrası projesi kapsamında farkındalık yaratma ve toplumu bilinçlendirme çalışmalarını sürdürüyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Akıllı Çocuk Sofrası danışmanlarından Beslenme ve Diyet Uzmanı Aslı İçingür, ramazan ayında bu konuların daha da önem kazandığına dikkati çekerek, uzun süreli açlık dönemlerinde yeterli su, lifli gıda tüketimi, yeme süresi konularının yanı sıra gıda israfını önleyici yöntemleri de sıraladı.

– “Sahur ve iftar öğünlerinde su tüketimi en az 1,5-2 litre olmalıdır”

İçüngür, uzun süreli açlık döneminde vücudun her zamankinden daha fazla suya ihtiyaç duyduğunu belirterek, “Bu yüzden sahur ve iftar öğünlerinde su tüketimi en az 1,5-2 litre olmalıdır. Bu dönemde doğal maden suyu da tüketilebilir ancak böbrek rahatsızlığı ve kalp yetmezliği olanlar miktarına dikkat etmelidir. İçeriğindeki mineraller, vücudun asit baz dengesinin kurulmasına destek sağlar. İftara başlamadan önce bir bardak sudan fazlasını tüketmek sakıncalı olabilir. Yemekten sonra yarım saat aralarla birer bardak su içilmelidir. İhtiyacınız olan su miktarını, 30-35 ml/kg başına hesaplayarak basit bir formülle bulabilirsiniz. Örneğin 70 kilogram bir birey için günlük su ihtiyacı 70×30=2.100 ml olarak hesaplanır.” ifadelerini kullandı.

Lifin sindirim sistemi için oldukça önemli olduğunu vurgulayan İçüngür, şunları kaydetti:

“Midenin boşalmasını geciktirir ve daha uzun süre tok tutar. Önerilen günlük 30 gram lif tüketilesi durumunda daha geç acıkılır ve bağırsaklarda sorunlar yaşanmaz. Yulaf, müsli, meyve, yeşillikler, tam tahıllı ya da tam buğday ekmekleri sahurda başlıca tüketebilecek lif kaynaklarıdır. Kuru meyveler de lif açısından oldukça yüksek ve sahurda tüketimi önerilir. Ayrıca, çok hızlı yemek yeme beyne tokluk sinyalinin iletilmesini yavaşlatır. Çünkü beyin doyma sinyalini yemekten 15-20 dakika sonra verir. İftarda ilk 10 dakikada her şeyi yiyip bitirmek ciddi mide ve kalp sorunlarına yol açabilir. Buradaki bir başka kritik nokta ise iftarla sahur arasını parçalara bölebilmek. İftar sonrasındaki süreci 2 ara öğün olarak bölmek, kilo kontrolü ve kan şekerinin regülasyonu açısından oldukça önemli. Sonuç olarak, yemek yavaş ve küçük lokmalar şeklinde tüketilmeli ve saatlere yayılmalı.”

– Ramazanda gıda israfına dikkat

Aslı İçüngür, gıda israfının dünyadaki tüm ülkelerde önemli bir sorun olduğuna işaret ederek, Birleşmiş Milletler Gıda İsraf Endeksi Raporu'na göre Türkiye'de her yıl 7,7 milyon ton yiyecek ve içeceğin israf edildiğini, bu rakamın kişi başına düşünüldüğünde yıllık yaklaşık 93 kilogram gıda israfı anlamına geldiğini bildirdi.

Tarım ve Orman Bakanlığına göre Türkiye'de her gün 4,9 milyon ton ekmek israf edildiğini aktaran İçüngür, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Ramazan ayında ise bu rakamlar çok daha büyük boyutlara ulaşıyor, Ramazan pidesi de en çok israf edilen gıdalar arasında yerini alıyor. Ramazan ayında gün boyu aç kaldığımız için canımız pek çok şey çekiyor, alışveriş listeleri kabarıyor ve ihtiyacımız olduğu kadar olmayan gıdalar da alınabiliyor. Bu durum da gıda israfının önünü açıyor.

Basit önlemler alarak gıda israfının önüne geçmek mümkün. Alışveriş genellikle oruçluyken yapılır ama öncesinde mutlaka tokken bir alışveriş listesi hazırlamak israfı önlemeye yardımcı olabilir. İftar ve sahurda yenilecek yemekleri planlayıp bir haftalık menü oluşturarak fazla yemeklerin buzdolabında unutulmasının ve bozulmasının önüne geçmek mümkün. Bu noktada hazırlanan yemeklerin doğru bir şekilde saklanması da büyük önem taşıyor. Yemekleri hava almayacak şekilde saklamak, pişirdikten 2 saat sonra buzdolabına kaldırmak ve bir sonraki tüketimde tencereden ihtiyaç kadarını alıp ısıtmak evlerde en çok yapılan israf şekli olan yemek dökmenin önüne geçen önlemler. Ekmek, pide gibi unlu ürünler özellikle oda sıcaklığında kaldığında çok çabuk kurur ve bayatlar. Bu durumda çoğu kişi bayatlayan ürünü çöpe atar. Bunu önlemek için 1-2 gün içerisinde tüketilecekse ağzı kapalı bir buzdolabı poşetinde oda sıcaklığında saklanabilir ya da daha uzun süre korumak için buzdolabında saklanıp istendiğinde ısıtılarak tüketilebilir. Pideyi yumuşatmak için de üzerini biraz nemlendirdikten sonra ısıtmak çözüm olabilir.”

Uzun saatler süren açlık sonrası yenen yiyeceklerin besin değerinin, nasıl pişirildiğinin, neler içerdiğinin oldukça önemli olduğunu vurgulayan İçüngür, “Açken hazırlanan sofralarda yapılan en büyük hata bol kalorili ve karbonhidrat içeren pek çok yemeği aynı anda hazırlamak. Fakat bir anda bu kadar fazla miktarda yemek tüketilmesi hem hazımsızlığa hem de gıda israfına sebep olur. Bu noktada dengeli bir yemek düzeninin oluşturulması oldukça kritik bir öneme sahip. Sofralarda hafif ama besin değeri yüksek yemekler, pişmiş ve çiğ sebzeler, hafif bir çorba bulundurmak çok daha iyi bir tercih olacaktır.” ifadelerini kullandı.

Muhabir: Yıldız Taşdelen Erli

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.