TÜBİTAK’tan Türk bilim kadınlarının katılımıyla “Bilim ve Teknolojide Kadının Gücü” paneli
ANKARA (AA) – TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, hem Türkiye'de hem de dünyada kadın araştırmacıların sayısının yeterli olmadığını …
ANKARA (AA) – TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, hem Türkiye'de hem de dünyada kadın araştırmacıların sayısının yeterli olmadığını belirterek bunun daha da gelişeceğine inandığını söyledi.
Mandal, TÜBİTAK, Uluslararası Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Günü'nde “Bilim ve Teknolojide Kadının Gücü” panelinde, bugün yaşanan ve yakın gelecekte karşılaşılabilecek iklim değişikliği, salgın ve siber güvenlik gibi sorunlara bilim ve teknoloji odaklı çözüm geliştirilmesinin önemini anlattı.
Süreçlerde yenilikçi bakış açısının benimsenmesinin birlikte çalışma ve başarmayı beraberinde getirdiğinin altını çizen Mandal, bilim kadınlarının burada katkısının büyük olduğuna işaret etti.
Mandal, bilim ve teknolojide TÜBİTAK olarak kadınlar için 2019'da bir politika strateji ve eylem planını oluşturarak kamuoyuyla paylaştıklarını hatırlatarak dünyada bunu yapan ilk kuruluşlardan biri olduklarını söyledi.
Teşvik mekanizmalarının, hem ülke içi hem dışındaki araştırmalarında kadın araştırmacılara gerekli olacak şekilde düzenlenmesine çalıştıklarını vurgulayan Mandal, geçen yıl STAR programında yer alan 1543 araştırmacının 862'sinin kadın olduğunu ve bunun da destek alanların yüzde 56'sına tekabül ettiğini kaydetti.
– “TÜBİTAK ödülü kazanan bilim kadınlarımızın sayısındaki artış gurur verici”
Mandal, Genel Yurt İçi Doktora Burs Programı kapsamında geçen yıl desteklenen 328 araştırmacının ise 222'sinin kadın olduğunu belirterek bunun da yüzde 68'e karşılık geldiğini söyledi.
Öncelikli Alanlara Yönelik Yurt İçi Doktora Burs Programı kapsamında ise 2021'de destek verilen araştırmacıların yüzde 62'sinin, Yurt Dışı Araştırma Burs Programı kapsamında desteklenenlerin ise yüzde 67'sinin kadın olduğunu vurgulayan Mandal, “2019-2021 yılları arasında ARDEB programları bünyesinde desteklenmeye hak kazanan projelerden yüzde 41'inin yürütücüsü kadın araştırmacılarımızdır. TÜBİTAK ödülü kazanan bilim kadınlarımızın sayısında son yıllardaki artış da bizlere gurur veriyor. 2021 yılında verilen 17 'Bilim, Özel, Hizmet ve Teşvik Ödülü'nden 8'ini kadın bilim insanlarımız aldı.” diye konuştu.
Mandal, bu başarıların, çabalarının çıktısı anlamında memnuniyet verici olduğunu dile getirerek şunları kaydetti:
“AB Komisyonu tarafından yayımlanan 'She Figures 2021' raporuna göre ülkemiz AB-27 Üye Devletlerinin ve İlişkili Ülkelerin arasında birinci sırada yer alarak cinsiyet boyutunun araştırma ve inovasyon içeriğine en fazla dahil edildiği ülke oldu. Bir başka gurur verici nokta ise STEM alanlarında birçok AB ülkesinde doktora mezunu kadınların 2015'ten bu yana yetersiz temsil edilmesine rağmen, ülkemizde bu oranın yüzde 52 civarında olmasıdır. Sürdürülebilir bir gelecek için artık kilit noktada yer bulunan, ICT alanındaki doktora mezunu kadınlarımızın oranı yüzde 48 ile birçok AB üyesi ülkenin çok üzerinde yer almaktadır. Hem ülkemizde hem dünyada hem bilim üretip hem de bilimin etki değerini oluşturmaya yönelik katkı noktasındaki performansımızı kanıtlayan gösterge kadın araştırmacılarımız. Bu sayılar yeterli değil. Bunun daha da gelişeceğine inanıyorum.”
– Bilim kadınlarının başarısında TÜBİTAK rolü büyük
Koç Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Elif Nur Fırat Karalar, çocukken çok kitap okuduğunu ve hastalıklara çare olabilmek adına tıp okumak istediğini anlattı.
Moleküler biyoloji alanına ilgisinin lise yıllarında başladığını aktaran Karalar, hücreleri anlayıp hastalıklara tedavi olabileceğini fark etmesiyle bu alanda uzmanlaşmak istediğine karar verdiğini söyledi.
Bulunduğu noktaya gelmesinde TÜBİTAK Bilim Olimpiyatları'nın rolünün büyük olduğunu dile getiren Karalar, “Ailelerin çocuklara desteği de çok önemli. Benim ailem her zaman yanımdaydı. Lisans eğitiminde her yaz ABD'de farklı alanlarda staj yapmak için başvuru yaptım. Hedeflerinizi belirlediğinizde onlara ulaşmak için denediğiniz yollarda ret cevabı aldığınızda bu sizi yolunuzdan döndürmemeli. Bir tane kabul hedefinize ulaşmak için yeterli oluyor.” dedi.
Bilim kadınlarının hem özel hem çalışma hayatında başarıya ulaşmasının mümkün olduğuna işaret eden Karalar, özellikle çocuklu bilim kadınlarının çalıştığı kurumca desteklenmesi gerektiğini söyledi.
– TÜBİTAK'tan gelen mektup heyecan yarattı
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeliha Koçak Tufan da çocuk yaşta tanıştığı TÜBİTAK Bilim ansiklopedilerini heyecanla okuduğunu ve onlar sayesinde ufkunun genişlediğini anlattı.
Ortaokulda TÜBİTAK'a bir proje için başvurduğunu ve kendisine “süper iletkenlik” konusunda bir fizik kitabı gönderildiğini aktaran Tufan, “Ama TÜBİTAK'tan bana başvuru zamanını kaçırdığıma dair bir mektup geldi, bu bile okulda heyecan yarattı.” diye konuştu.
Aldığı tıp eğitiminin ardından yurt dışına giderek çeşitli alanlarda uzmanlık kazandığını anlatan Tufan şöyle devam etti:
“Protez eklem enfeksiyonlarında bir boşluk olduğu için çalıştığım hastanede bu alana yöneldim. Transplant ekibi de yeni kuruluyordu. Oxford'a gittim, kemik eklemi enfeksiyonlarını orada gözlemledim. Avrupa’da protez enfeksiyonlarıyla ilgili bir networke dahil oldum, hala yayınlarım çıkmaya devam ediyor. Transplanta yeni girdiğimizde kendimize ait bir kılavuz çıkartmak istedim, bunu da sürekli Harvard ile yazışarak yaptım. 2 yılın sonunda Harvard ve Miami'den iki hoca beni Asya Temsilcisi olarak Transplant Enfeksiyon Hastalıkları Derneğine aday gösterdi. Ama ben alanda daha çok yeniyken bunu Türkiye'deki üyelere söyleyerek oy istemeye utandım. Finale kaldım ama olmadı.”
Tufan, çalışan bilim kadınlarına kurumsal destek verilmesi gerektiğini ve yurt dışında bunun politika olarak başarılı örnekleri bulunduğunu da dile getirdi.
– Yabancı dili kullanabilmek önemli
İTÜ Geomatik Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Elif Sertel de iklim modellerini çalışmaya başladıkça duyduğu heyecanı ve eğitim alanındaki başarılarını anlattı.
Sertel, Fulbright Burs Programı'nı kazanarak ABD'de iklim konusunda çok iyi bir akademisyenin yanında çalışabildiğini ve doktorasını bu şekilde tamamladığını söyledi.
Son 5-6 yıldır yapay zeka konusuna yöneldiğini de vurgulayan Sertel, “Farklı disiplinlerde çalışabiliyorum, bu benim için çok önemli. Bu da benim için motive edici. İnsan sevdiği konuyu daha iyi çalışıyor, doğru soruları sormak da gelişimin bir parçası. Yabancı dili iyi bilmek ve kullanmak önemli. Güncel konuları takip etmeli ve kendinizi geliştirmelisiniz.” ifadesini kullandı.
Fırat Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Başkanı Prof. Dr. Burcu Özcan da bütün etkinliklerini TÜBİTAK destekleriyle gerçekleştirdiğini dile getirdi.
TÜBİTAK BİLGEM İleri Teknolojiler Araştırma Enstitüsü (İLTAREN) Müdürü Dr. Demet Sevil Armağan Şahinkaya, kariyer yaşamına TÜBİTAK'ta araştırmacı olarak başladığını, şu anda yönetici konumuna geldiğini anlattı.
Muhabir: Kamuran Akkuş