Yelkenlerden tasarladığı çantalarla sürdürülebilir modaya katkı sunuyor
– Tasarımcı Hüner Aldemir:
– “Kullandığımız her yelken ortalama 60 ila 100 metrekare ve şu ana kadar 10-15 yelken kullanmışımdır. Bir binanın yüzölçümü kadar diyebiliriz”
İSTANBUL (AA) – BİRİZ ÖZBAKIR – Tasarımcı Hüner Aldemir, eskidiği için atıl durumda bekleyen ve doğada çözünemeyen yelken bezlerinden, ileri dönüşümle çantalar tasarlıyor.
Aldemir, AA muhabirine, küçük yaşlarından beri özellikle sürdürülebilir moda alanında tasarımlar yapmak istediğini, İstanbul Kültür Sanat Vakfı'nın (İKSV) 2016 Venedik Bienali için yaptığı bir çağrı sonrasında da bu hayalinin gerçeğe dönüştüğünü söyledi.
Oradaki serginin “Darzana” adlı bir enstalasyon olduğunu belirten Aldemir, “Haliç Tersanesinde atıl bırakılan parçalardan yapılmış gemi formlu bir enstalasyon, heykel gibiydi. Açılış için de benden ileri dönüşüm ve denizcilik temalarını birleştirerek çanta yapmam istendi. Çantayı yelken bezlerinden yapmak istedim. Yaptığım çalışmalar çok beğenildi. 500 çanta yaptık ve iki buçuk günde hepsi tükendi. Ben de oradan devam etmek istedim.” dedi.
Atık yelkenleri Türkiye'nin değişik limanlarından topladıklarını belirten Aldemir, sosyal medyadan takipçilerinin de eskidiği için kullanılamayan yelken bezlerini ileri dönüştürmeleri için kendilerine gönderdiğini anlattı.
İlk başta yelken toplamakta zorlandıklarını dile getiren Aldemir, “Şimdi bizi arıyorlar, 'Yelkenimiz var, almak ister misiniz?' diye. Takipçilerimizden gelen teklifler en sevdiklerim çünkü daha anlamlı geliyor bana. Sonra onlara da ufak hediyeler yapıyoruz. Hem o ürünün onların hayatındaki izi bitmemiş oluyor hem de biz onu tekrar kullanılmış, kullanılabilir hale dönüştürmüş oluyoruz.” diye konuştu.
Aldemir, 5 yıldır yaptığı üretimlerden kalan en küçük parçayı bile çöpe atmadığını, atölyesinde bekletip o parçalara uygun tasarımlar yapmaya çalışarak değerlendirdiğini aktardı.
– “Şu ana kadar 10-15 yelken kullanmışımdır”
Çanta yapımında kullandıkları birkaç çeşit yelken bezi olduğunu anlatan Aldemir, şöyle devam etti:
“Yarış yelkenlerinde kullanılan kevlar denilen karbon fiber ve plastik kaplamadan oluşan bir yelken var. Bir de dacron denen daha gözümüzün alışık olduğu, gezi teknelerinde kullanılan beyaz bir malzeme var. Daha kumaşa yakın. Biz ikisini de kullanıyoruz. Kevlar yelkenler biraz daha sık bulunuyor çünkü yarış yelkenlerinin ömrü 2-3 kullanımlık. Mukavemetleri deniz, rüzgar, güneş gibi faktörlerden dolayı çok çabuk azalıyor. O yüzden de bunlar daha sık denk geliyor bize, biz de daha sık kullanıyoruz. Dacron yelkenlerin ömrü daha uzun. İyi bakıldığı sürece 7-10 yıl arasında değişiyor. O yüzden onlara daha seyrek denk geliyoruz ama onlardan da kullandığımız oluyor.”
Sürdürülebilirliğin geniş yelpazesi altında ileri dönüşüm alanına odaklanmayı seçtiklerini, önemli olanın malzemeye ve doğaya saygılı bir şekilde tasarım yapmak olduğunu vurgulayan Aldemir, “Kullandığımız her yelken, ortalama 60 ila 100 metrekare ve şu ana kadar 10-15 yelken kullanmışımdır. Bir binanın yüzölçümü kadar diyebiliriz.” ifadelerini kullandı.
Dünyada sıfırdan ham madde üretilmesine gerek kalmadan yeterince kullanılabilir malzeme olduğuna inandığını dile getiren Aldemir, sürdürülebilirlikle ilgili atılabilecek ilk önemli adımın en çok kaynağın tüketildiği üretim sürecinde halihazırda bulunan malzemeleri değerlendirmek veya doğal malzemeler kullanmak olduğu görüşünü paylaştı.
– Ürünler plastiksiz kargoyla gönderiliyor
Ürünlerini plastiksiz kargo ile ulaştırdıklarının altını çizen Aldemir, kargolama süreciyle ilgili şu bilgileri paylaştı:
“Mümkün olduğunca kargo paketi kullanmamaya çalışıyoruz çünkü doğada çözünebilir olduğu söylenenler bile o kadar kolay çözünmüyor. Teknik olarak her şey doğada çözünebilir ama binlerce yıl sonra çözünmesi bir çözüm değil maalesef. O yüzden biz ürünlerimizi geri dönüştürülmüş kartonlardan yapılmış kutularla gönderiyoruz. Yelken malzemesi çok hafif ama ürünlerimizin tasarımlarından dolayı volüm olarak hassaslar, yani belli bir kutu şekliyle gitmesi gerekiyor. Onların kargoda ezilmemesi için geri dönüştürülmüş kartonlardan özel kutular yaptırdık, onlarla gönderiyoruz. Üzerinde hiçbir paketleme malzemesi kullanmıyoruz ama artık müşterilerimiz de o kadar bilinçli ki mesela hediye paketi istediklerinde artık onlar bile 'Gereksiz kartonlara sarmayın, kağıt fatura göndermeyin, plastik şeylere sarmayın' diyor.”
Ürünlerinde ham madde olarak sadece yelken malzemeleri kullandığını fakat ilerleyen zamanlarda farklı ürünleri de ileri dönüştürmeye açık olduğunu anlatan Aldemir, “Şu an elimizden gelen, çöpe gitmek üzere olan ve doğada çözünemeyecek bir malzemeyi alıp onun yaşam süresini uzatmak. Bunu yaparken mümkün olduğunca her parçasını gerçekten kullanmaya çalışıyoruz. Yelkene ek olarak yelkenlerin halatlarından da anahtarlıklar yapıyoruz. Onları da değerlendiriyoruz mutlaka. Hiçbir şey atmıyoruz.” bilgisini verdi.
Aldemir, “Elimizdeki malzemeler ürün yapılamayacak boyutlara ulaştı. Hiçbir şeyi zaten atmıyoruz, mümkün olduğunca değerlendirebileceğimiz şekilde kullanmaya çalışıyoruz. En büyük hedefimiz aslında sıfır atık bir tasarım stüdyosu olmaya doğru gitmek.” ifadesini kullandı.
Muhabir: Sevil Çelik